Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümü nedeni ile sosyal medya hesaplarından günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yayınladı.
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümünde günün anlam ve önemine ilişkin konuşmasını sosyal medya hesabından yayınladı. Başkan Gökhan açıklamasında şu ifadeleri kullandı, “Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da törenler pandeminin gölgesinde, geniş katılımlardan uzak gerçekleşiyor. Koronavirüse karşı zafer kazanamadığımız için, bu yıl da Çanakkale Zaferi’ni şanına yakışır, görkemli törenlerle kutlayamıyoruz. Geçen 18 Mart gibi, bu 18 Mart’ta da şehitlikler insan kalabalıklarından uzak, 106 yıl önce topun, tüfeğin ve merminin sesiyle gürleyen Çanakkale, sessiz. Kahramanlara edilen dualar, anaların yıllar önce yaptığı gibi uzaktan. 106 yıl önce Çanakkale, sanki günümüz gibiydi. Kahramanlar sadece düşmanla değil, salgınla da savaşıyordu. Bugünkü gibi koronavirüs yoktu, fakat kolera vardı. Dizanteriye ve tifüse yakalanan, sıtmayla hayatının baharında tanışan kınalı kuzular vardı. Hastalık nedeniyle koca gövdeler küçülmüş, ateş bedenleri kavurmuştu. Sanki bugün gibiydi. Korkusuz kahramanlar mücadele ediyor, özverili sağlıkçılar, fedakârca çalışıyordu. Sanki bugün gibiydi. 106 yıl önce Çanakkale’de bir ölüm kalım savaşı vardı. Komutanlar tüm askerlere örnek olduğu için “Çanakkale Geçilmez” oldu. Atatürk, “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” deyip, kendisi de korkusuzca en önde ölüme koştuğu için nice zaferler kazanıldı.
BELLİ Kİ BİZ DE PEK İLERİ GİDEMEDİK
Çanakkale’de kazandıysak; topyekûn özverili olunduğu için kazandık. Atatürk, savaşı saraydan yönetmedi, bizzat cephedeydi. Sıtmayla savaştı. Günlerce uyumadı. Sağlığından vazgeçti, ama mücadeleden asla! 106 yıl önce Çanakkale’de “Aklı Rehber Ettiğimiz” için kazandık. 1915’de Çanakkale’de kimsenin görmediğini görebilen, düşmanın geleceği yönü bilip, doğru kararlar alabilen Mustafa Kemal Atatürk vardı. 21. yüzyılda ise, Wuhan’dan çıkan bir virüsü görmesine rağmen, önlem alamayan bir dünya var. Ne talihliyiz ki “Hayatta en hakiki yol ilimdir, fendir” diyen bir lider vardı. Çanakkale’de salgınları görüp, Kurtuluş Savaşı’nda düzenli ordudan önce Sağlık Bakanlığı’nı kuran, Çanakkale Savaşı’ndan 5 yıl sonra yerli aşı üretimini başlatan Atatürk vardı ve 17 çeşit aşı üreten bir Cumhuriyet vardı. O yıllarda, salgınla boğuşan Çin’e aşı gönderen bir Türkiye vardı. Bugün de bir savaş var. Biliyorum ve inanıyorum ki rehberimiz ancak akıl ve bilim olursa kazanırız ve 106 yıl önce de hastaneler vardı. Uluslararası hukuka göre hastanelere dokunulmazdı. Oysa Ağadere, Arıburnu Hastanesi’ne bombalar düşüyordu, hastaneler bugün de bombardıman altında. Pandemi kurallarına uymadıkça hastanelerimize bir bomba da biz atıyoruz. Kuralları ihmal ettikçe, sadece kendi sağlığımızı değil, sağlıkçılarımızı da yok ediyoruz. Oysa 106 yıl önce Çanakkale’de hastanelere ve sağlıkçılara yardımcı olan bizdik. Evlerini revir yapan kadınlar, bizim kadınlarımızdı. Bağış kampanyalarıyla hastaneleri ayakta tutan yine bizdik. Bunlar geçmişte kaldı ama belli ki biz de pek ileri gidemedik.
SAVAŞI BİRLİKTE YENDİK, KORONAVİRÜSÜ DE BİRLİKTE YENMELİYİZ
Çanakkale Savaşı, centilmenler savaşı. Bugün de aynı centilmenliği koronavirüsle savaşta birbirimize göstermeliyiz. Değil mi ki bugün, koronavirüste bir belediye bir yarayı sarıyor, ona merhem oluyor, başkanının hangi partiden olduğunun ne önemi var? Partisinden dolayı engellemek neye yarar? Çanakkale Savaşı’nda başarı elde edince Tasvir-i Efkar Gazetesi Atatürk’ün fotoğrafını basar. O günkü güç sahipleri bundan çok rahatsız olur. Uzun süre Atatürk’ün fotoğrafı hiçbir yerde yayınlanmaz. Bugün de yapılan hizmetleri görmezden gelenlerin bundan ne farkı var? Gurur boşmuş. Dün en mağrur donanma bugün Çanakkale boğazının altında. Bugün en mağrur devletler, salgın karşısında çaresizce eli bağrında. Çanakkale’de savaşı birlikte yendik, koronavirüsü de birlikte yenmeliyiz. Onun için barışmamız lazım. Bakın, biz Çanakkale’ye "Barışın Kenti” deriz. Gencecik fidanların ölümlerini gördükçe, Atatürk’ün Anzac annelerine seslenişini okudukça, “BARIŞ” diye haykırırız. 106 yıl önce farklı milletlere karşı hayatta kalmak için mücadele etmiş olabiliriz. Ama bugün farklı milletlerle birlikte, hayatta kalmak için mücadele ediyoruz. Çanakkale Savaşı gibi pandemi de bize öğretti ki her insan birbirine muhtaçtır ve bu dünyada hayatta kalmak için tek ilaç, barışa ihtiyaç vardır. Yani, bir ağaç gibi tek ve hür yaşamak için, bir orman gibi kardeş olmaya mecburiyet vardır. Biz Çanakkale’ye bir de “Özgürlüklerin Kenti” deriz. Çanakkale’nin Belediye Başkanı olmanın gururuyla, 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferimizin 106. yıl dönümünü kutluyorum”
GÜNDEM
Yayınlanma: 18 Mart 2021 - 16:38
Başkan Gökhan, "Savaşı birlikte yendik, koronavirüsü de birlikte yenebiliriz"
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan 18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106’ncı yıl dönümü nedeni ile sosyal medya hesaplarından günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yayınla
GÜNDEM
18 Mart 2021 - 16:38
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir