Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kirazlı Köyü – Balaban Tepe mevkiinde yürütülen metalik madencilik faaliyetlerine karşı yaklaşık 55 gün önce başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti süreci hakkında kentteki sivil toplum kuruluş temsilcilerini bilgilendirmek amacıyla bir toplantı düzenledi.
STK Başkan ve temsilcileriyle bir araya gelen Başkan Gökhan, konuya ilişkin açıklamalarında ilk olarak, bölgedeki su kalitesinin korunması sorumluluğunun Çanakkale Belediyesinde olduğuna değinerek, bu konuya ilişkin 2000 yılında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile yapılmış olan bir protokol bulunduğunu kaydetti.
“Temiz Su Kaynağını Sağlama Sorumluluğu Bizde”
Başkan Gökhan, “Bu alan bizim sorumluluğumuzda, 2000 yılında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile yapılmış bir protokole dayalı olarak bizi ilgilendiriyor. Protokolde deniyor ki, Arıtma tesislerinden halkın kullanımına, salınan suyun sağlık koşullarına uygunluğunun sağlanması Çanakkale Belediyesinin sorumluluğundadır. Atikhisar Barajından içme – kullanma amacıyla alınan suyun kalitesi konusunda Devlet Su İşlerine herhangi bir kalite taahhüdü olmayıp, membada ve mansapta meydana gelebilecek kirlenme ve müdahaleler Devlet Su İşlerinin sorumluluğu dışındadır. 4 Eylül 1988 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Su Kirliliği Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak koruma alanlarındaki tedbirler Çanakkale Belediyesi tarafından alınacaktır. Devlet Su İşlerinin bu konuda herhangi bir sorumluluğu olmayacaktır, deniyor. Dolayısıyla Çanakkale halkının kullanma ve içme suyu noktasındaki temiz su kaynağını sağlama sorumluluğu bizde” dedi.
Mücadele Uzun Yıllardır Sürüyor
Konuya ilişkin, Çanakkale Belediyesine yönelik “Bugüne kadar neredeydiniz?” sorusunun gündeme getirildiğini de belirten Başkan Gökhan, uzun yıllardır bu konudaki mücadelenin devam ettiğini belirterek, yapılan eylem, toplantı ve çalışmaları içeren kronolojik sıralamayı da STK temsilcileri ile paylaştı. Başkan Gökhan, ÇED süreçlerine sürekli müdahil olunduğunu da sözlerine ekledi.
Çanakkale Belediyesinin konuya dikkat çekmek için hazırladığı görsel çalışmaların, kamuoyunda kentin marka değerlerinin kötülendiği, imajının bozulduğu gibi söylemlere neden olduğunu da belirten Başkan Gökhan, “Markalarımızı kötülüyorsun, imajımızı bozuyorsun deniyor. Tam tersine imajımızı korumak için bu mücadeleyi yapıyoruz. İhtar ediyorum, ihbar ediyorum. Bu toprağa tek bir damla siyanür damlamadan ve o tepeden tek bir toprak kaldırılmadan, aşağıdaki ağır metaller açığa çıkarılmadan buna tedbir alalım. Ben, Belediye Başkanı olarak bu ihbarı yapmak zorundayım” dedi.
STK temsilcilerinin de görüşlerini dile getirdiği toplantı, konuya ilişkin karşılıklı fikir alışverişi ile son buldu.
“Temiz Su Kaynağını Sağlama Sorumluluğu Bizde”
Başkan Gökhan, “Bu alan bizim sorumluluğumuzda, 2000 yılında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile yapılmış bir protokole dayalı olarak bizi ilgilendiriyor. Protokolde deniyor ki, Arıtma tesislerinden halkın kullanımına, salınan suyun sağlık koşullarına uygunluğunun sağlanması Çanakkale Belediyesinin sorumluluğundadır. Atikhisar Barajından içme – kullanma amacıyla alınan suyun kalitesi konusunda Devlet Su İşlerine herhangi bir kalite taahhüdü olmayıp, membada ve mansapta meydana gelebilecek kirlenme ve müdahaleler Devlet Su İşlerinin sorumluluğu dışındadır. 4 Eylül 1988 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Su Kirliliği Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak koruma alanlarındaki tedbirler Çanakkale Belediyesi tarafından alınacaktır. Devlet Su İşlerinin bu konuda herhangi bir sorumluluğu olmayacaktır, deniyor. Dolayısıyla Çanakkale halkının kullanma ve içme suyu noktasındaki temiz su kaynağını sağlama sorumluluğu bizde” dedi.
Mücadele Uzun Yıllardır Sürüyor
Konuya ilişkin, Çanakkale Belediyesine yönelik “Bugüne kadar neredeydiniz?” sorusunun gündeme getirildiğini de belirten Başkan Gökhan, uzun yıllardır bu konudaki mücadelenin devam ettiğini belirterek, yapılan eylem, toplantı ve çalışmaları içeren kronolojik sıralamayı da STK temsilcileri ile paylaştı. Başkan Gökhan, ÇED süreçlerine sürekli müdahil olunduğunu da sözlerine ekledi.
Çanakkale Belediyesinin konuya dikkat çekmek için hazırladığı görsel çalışmaların, kamuoyunda kentin marka değerlerinin kötülendiği, imajının bozulduğu gibi söylemlere neden olduğunu da belirten Başkan Gökhan, “Markalarımızı kötülüyorsun, imajımızı bozuyorsun deniyor. Tam tersine imajımızı korumak için bu mücadeleyi yapıyoruz. İhtar ediyorum, ihbar ediyorum. Bu toprağa tek bir damla siyanür damlamadan ve o tepeden tek bir toprak kaldırılmadan, aşağıdaki ağır metaller açığa çıkarılmadan buna tedbir alalım. Ben, Belediye Başkanı olarak bu ihbarı yapmak zorundayım” dedi.
STK temsilcilerinin de görüşlerini dile getirdiği toplantı, konuya ilişkin karşılıklı fikir alışverişi ile son buldu.
