CHP İl Genel Meclisi Grup Başkanvekili Güneş Pehlivan, kadın cinayetlerine isyan ederek sosyal medya üzerinde bir paylaşım yaptı. Pehlivan, şiddete başvuran erkeklerin mazeretlerini sıralayarak “Ben katilim, diyecek değil ya!” ifadelerini kullandı.
CHP İl Genel Meclisi Grup Başkanvekili Güneş Pehlivan, kadın cinayetlerine isyan ederek sosyal medya üzerinde bir paylaşım yaptı. Pehlivan, açıklamasında şöyle dedi: “Hani adliyelerde gördüğünüz, gazete haberlerinde okuduğunuz birtakım adamlar vardır. "Çok seviyordum ama onu sokakta başka erkeklerle işveli şekilde konuşurken gördüm, öldürdüm Hakimim" der. Ben aşağılık bir katilim diyecek değil ya.”
"Asıl o bana tecavüz etti. Evde yalnız olduğunu söyleyerek beni eve çağırdı, içecek ikram etti. Sonra uyuyakalmışım, onun yatağında uyandım. Uyandığımda 'biz birlikte olduk' dedi. Öyle haberim oldu" der 16 yaşındaki kıza tecavüz eden 41 yaşındaki adam. Ben alçak bir sapığım diyecek değil ya.”
“56 kiloluk karısını döven 98 kiloluk bir adam, kadının üzerindeki darp izlerini şöyle açıklamıştı bir davamda: "Hakim Hanım, bana vurmaya başladı, şiddet uyguladı. Ben de vuramasın diye onu tutmaya çalıştım. Morluklar ve tırnak izleri bu sırada olmuş. Asıl beni dövdüğü için ben ondan şikayetçiyim." "Ben rezil bir zorbayım" diyecek değil ya. Suçluların telaşı vardır her birinde. Dövdükleri, tecavüz ettikleri, bedenini ve ruhunu yağmaladıkları, katlettikleri insanları suçlarlar utanmadan. Neredeyse o suçu işlemeye "mecbur kaldıklarını" iddia ederler, hatta bazen kendilerine yöneltilen şikayete karşı aynı suçtan şikayetçi olurlar. Akla, mantığa en aykırı düşen iftiraları bile atmaktan çekinmezler.” “Kısmen işledikleri fiilin sorumluluğundan kaçınmak amacıyla, kısmen topluma karşı "Yapana değil, yaptırana bakacaksın" kartını oynayarak kuyruğu dik tutmaya çalışırlar. Yine de herkes bilir tabii onların aklının, haysiyetinin, ahlakının ederini. Onlar alçaklıklarına uydurdukları mazeretleri nağme nağme sıralarken anlayışla başını sallayıp destekleyenler sadece suç ortaklarıdır.”
Esra Çanlı
"Asıl o bana tecavüz etti. Evde yalnız olduğunu söyleyerek beni eve çağırdı, içecek ikram etti. Sonra uyuyakalmışım, onun yatağında uyandım. Uyandığımda 'biz birlikte olduk' dedi. Öyle haberim oldu" der 16 yaşındaki kıza tecavüz eden 41 yaşındaki adam. Ben alçak bir sapığım diyecek değil ya.”
“56 kiloluk karısını döven 98 kiloluk bir adam, kadının üzerindeki darp izlerini şöyle açıklamıştı bir davamda: "Hakim Hanım, bana vurmaya başladı, şiddet uyguladı. Ben de vuramasın diye onu tutmaya çalıştım. Morluklar ve tırnak izleri bu sırada olmuş. Asıl beni dövdüğü için ben ondan şikayetçiyim." "Ben rezil bir zorbayım" diyecek değil ya. Suçluların telaşı vardır her birinde. Dövdükleri, tecavüz ettikleri, bedenini ve ruhunu yağmaladıkları, katlettikleri insanları suçlarlar utanmadan. Neredeyse o suçu işlemeye "mecbur kaldıklarını" iddia ederler, hatta bazen kendilerine yöneltilen şikayete karşı aynı suçtan şikayetçi olurlar. Akla, mantığa en aykırı düşen iftiraları bile atmaktan çekinmezler.” “Kısmen işledikleri fiilin sorumluluğundan kaçınmak amacıyla, kısmen topluma karşı "Yapana değil, yaptırana bakacaksın" kartını oynayarak kuyruğu dik tutmaya çalışırlar. Yine de herkes bilir tabii onların aklının, haysiyetinin, ahlakının ederini. Onlar alçaklıklarına uydurdukları mazeretleri nağme nağme sıralarken anlayışla başını sallayıp destekleyenler sadece suç ortaklarıdır.”
Esra Çanlı