Ben bu yaşıma kadar çok hikâye dinledim. İnsanları izledim, insanları dinledim. Topladığım bu hikâyelerden güzel olanları seçtim, size anlattım. Anlattığım hikayeler hep güzel bitsin istedim. Gazeteyi düzenli takip eden bir öğretmen arkadaşım, yarım bıraktığım bir hikayenin devamını sormuştu bir gün. O gün ona ‘’İnsanların üzülecek onca sebebi varken, hasbelkader hikayelerimi okuyan birinin bir de bu hikayelerle dertlenmesini istemem,’’ demiştim.
Ama olmadı. Geçen hafta gazeteden müsaade istedim, bu hafta benim kimseye anlatabileceğim bir şey yok, dedim. Bu hafta düşündüm taşındım… Acaba çaresizliğimi anlatsam dedim. İnsanın gücünün aslında ne kadar da yetersiz olduğundan mı bahsetsem ki dedim. Bunu anlatmaya dilim dönmedi…
Üzüntüyü mü anlatsam dedim.
Bir insan aynı anda kaç defa üzülebilir?
Bu girdabın ucu bucağı görünür mü?
En uzun gece kaç saat sürer?
En hızlı zaman nerede geçer?
En soğuk yurt neresidir?
Acaba karnı en çok acıkan kimdir?
Kim daha çok susamıştır? Ben bilemedim…
Gördüklerimden duyduklarımdan iyi bir hikaye seçeyim dedim. İnsanların nasıl da seferber oluverdiğini, ayağından ayakkabısını, sırtından montunu nasıl da çıkarıp verdiğini, hiç tanımadığı insanlar için nasıl da dertlendiğini, cebindeki üç kuruşun üçünü de çıkarıp veri verdiğini anlatayım dedim. Benim gücüm yetmedi…
Lafı hiç uzatmaya lüzum yok. Ben yine bir şeyler anlatacak gücü kendimde bulamadım.
Ama şunu söyleyecek dermanım var, hayatın akışına kendini çabucak kaptıran arkadaşlarım, sevgilinizle, eşinizle yediğiniz romantik yemekleri, futbol sevdanızı, ticaret merakınızı, siyasi tartışmalarınızı, sosyal medyada bir müddet paylaşmayın.
Benim görmeye tahammülüm yok mesela,
Bu kadar çabuk alışmamalıyız,
Selametle…
YAZARLAR
Yayınlanma: 16 Şubat 2023 - 09:00
Ben Ne Anlatayım?
Ben bu yaşıma kadar çok hikâye dinledim
YAZARLAR
16 Şubat 2023 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir