Arzular şelale..
Hayırlısıyla, yeni zamlı yakıtımızı aldık.
Allahım sana şükürler olsun; yakıtımız ne de güzel akıp gitti lıkır lıkır depomuzun içine..
Gaza basarken biraz daha dikkat edeceğiz..
Her zaman ki gibi şehir merkezi yine kilitlendi.
Kornalar, el kol hareketleri havada uçuştu. Biz her bayram bunu yaşayan, Çanakkale’nin sakinleri olarak alıştık diyeceğim ama vallahi alışılmıyor..
Bu şehrin içinden ayağı bir kere bile yere deymeden geçip gidenler olsa da ben araba kuyruğunun bile şehrimize renk kattığını düşünüyorum..
Mesela ben şehir içinde park sorunu yaşamam.. Trafiğe takılmam. Yabancı plakaya gıcık olmam..
Demircioğlu Caddesinin tıkanmasına..
Kayserili Ahmet Paşa Caddesinin ıstırabına..
İskele Meydanının dolup taşmasına kesinlikle sinirlenmem, bu ne ya gidin kardeşim, gelmeyin demem..
Yalnız..
Sıradabeklerken içtiği suyun şişesini yola atanlara, tükürenlere, sigara izmaritini rasgele fırlatanlara, burnunu sildiği kağıt mendili utanmadan arabasının altına atanlara..
Dörtlülerini yakıp olur olmaz yerlere duranlara..
Bayatlamış müziğin sesini maymun gibi açanlara..
Acayip gıcık oluyorum..
Onun dışında bu şehrin kokusunu alanlara, dokusuna vurulanlara, bir kahve molası da olsa duranlara hoş geldin diyorum, güle güle yine bekleriz diyorum..
Yeter ki; bizim yaşam alanlarımızı kirletmesinler, tükürmesinler, burnunu sildikleri mendili orta yere utanmazca atmasınlar..
Küçümseyerek bakmasınlar..
Kırk yılda bir feribot ile geçmek için kuyrukta beklerken Çanakkale’ye, Gestaş’a, çalışanlara ve yolun karşısına geçmek isteyen yayalara atar yapmasınlar..
Biz, onların bu şehrin kalbinden bir kere bile ayağını toprağa deydirmeden geçmesine nasıl bir şey demiyorsak; sırf misafirlerimiz rahat etsin, bir kalabalık da biz yapmayalım diye o günlerde arabamızla iskeleye inmiyorsak onlar da bizim hassasiyetimize saygı gösterecekler..
Yoksa bozuşuruz..
Meraklısına:
Döviz fırladı, ekonomi daraldı.
Ne dedik, hep birlikte tasarruf yapacağız, hep birlikte bu eşiği atlayacağız..
Dün bir yere gittim. Gittiğim o yerde 45 dakika kaldım. Girerken boşta, içinde kimsenin olmadığı Passat Makam aracı çalışıyordu, çıktım yine çalışıyordu. Klima açık binicisi olan kaymakamı bekliyordu. Sayın kaymakam sıcakta erimesin diye arabanın içi soğutuluyordu, oh ne güzel..
Yazık yazık..balık baştan kokuyor.
Not: Bu yazı 17 Agustos Cuma günü yazılmıştır. Olası farklılıklar, gelişmeler için özür dileriz.
YAZARLAR
Yayınlanma: 29 Ağustos 2018 - 15:53
Bi tükür, burnunu sil yere at, olmadı bir de işeyiver..
Arzular şelale
YAZARLAR
29 Ağustos 2018 - 15:53
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir