Herkese merhaba
Bir süredir gerek sosyal medyada gerek dışarıda ara ara karşılaştığım bir durumdan bahsetmek istiyorum sizlere.
Kullanımı insanlar tarafından adeta unutulmuş bir kelimeden. 'Bilmiyorum' kelimesinden. Doğduğumuz andan itibaren sürekli öğrenme durumunda oluruz. Öğrendiklerimizi de olumlu veya olumsuz şekilde hayatımıza yansıtırız. Elbette bir insanın ömür sınırları az çok bellidir. Dünyada olup biten her şeyi tecrübe etme şansımız ne yazık ki olmayacaktır. Bu sebeple bizde merak ettiğimiz, ilgimizi çeken ya da hoşumuza giden konulara yöneliriz. Okumak, araştırmak, öğrenmek ve sonrasında da bir bilgi birikimine sahip olarak bunu paylaşma ihtiyacı duyarız. Öğrendiklerimizi, gözlemlediklerimizi kendi yorumumuzu da katarak değerlendirmelerde bulunuruz. Fakat bazen hakkında fikrimizin olmadığı konular ile de karşılaşabiliriz. Bu oldukça normal ve olağandır. Bu durumu sorun haline getirense, hiç bir gerekçe sunamadan, gözlemleri yaşananları hesaba katmadan sadece kendi iç yargıları ile müdahale edişler olabilir. Diğer insanların gözlemlerini, fikirlerini, araştırmalarını duymayan, sadece kendi dediğinde ısrar eden insanlar ile sıkça karşılaşmak mümkün. Hiç düşündünüz mü bir şeyi bilmediğinin farkında olmak, bunu kabullenmek neden bu kadar zor gelir insana? Çok basit, kişiye gelişim anlamında oldukça fayda katabilecek bir kelimedir oysa "bilmiyorum"
Bunu anlamsız bir ısrara dönüştürmenin sebebi nedir? Neden bilmediği konularda dahi kendinden fazlaca emin halde yorum yapmaktan çekinmez bir insan. Şüphesiz bu tarz bireyler kendi içsel meselelerini kapatamamış, kendiliğinin farkında ve bilincinde olmayan kişilerdir. Ya da bu, daha derin ruhsal sıkıntılarının bir yansıması da olabilir. Bu tarz durumlar ile karşılaştığımızda karşımızda ki insana öfkelenmek ya da sert tepki göstermek ne yazık ki yardımcı olmayacaktır. Çözüm şunu kabullenmekten geçer ki,
"Ben bir insanım. İnanılmaz bir zekaya ve hayal gücüne sahibim. Elbette yanıldığım ve yanılacağım noktaları yaşayacağım. Mükemmel değilim. Olmak zorunda da değilim. Ben sürekli öğrenen bir yolda ilerliyorum. Yanlış yapabilirim. Tecrübe ışığı ile yanarak çevremi de aydınlatabilirim. Israrcı olmam bana yardımcı olmaz. Bu hayatta her şeyin değişebileceğini biliyorum. Bunu uyum sağlayabilecek potansiyelim var. Akan nehrin önünde duramam bu beni yorar. Bilmediğim, tecrübemin olmadığı konular da emin davranmak, bu konularda benden daha tecrübeli insanların gözlemlerini yok saymak beni zayıflatır. Bilmemekten utanmıyorum. Kendi fikrimi empoze etmeye ihtiyacım yok. Kendimi bu şekilde tanıyor ve seviyorum. Saygı duyuyorum." Bilincine ulaşarak. Bu konuda sıkıntı yaşadığını düşünen bireylere de profesyonel destek almasının hayat kalitesini büyük oranda arttıracağını hatırlatmak isterim. Yeter ki bilmemekten, farkındalık sahibi olmaktan korkmayalım. Unutmayalım ki, cahillik mutluluk değil, bireyi içten içe kavuran bulaşıcı bir hastalık gibi.
Herkese farkındalık bilincinde mutlu haftalar diliyorum.
YAZARLAR
Yayınlanma: 20 Ekim 2020 - 09:00
Bilmediğini bilmenin erdemi
Herkese merhaba Bir süredir gerek sosyal medyada gerek dışarıda ara ara karşılaştığım bir durumdan bahsetmek istiyorum sizlere
YAZARLAR
20 Ekim 2020 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir