'Binge eating'; kapanma süresince kendini değerlendir

Binge eating; ‘Tıkanırcasına yeme sendromu’ anlamına gelen bir yeme davranışı bozukluğudur. En basit haliyle yemek yerken kendini kaybetmek olarak bilinir. Çok hızlı besin tüketimi , yeme farkındalığının kaybolması, porsiyonların önemini yitirmesi,tatlı, tuzlu, ekşi,acı tatların arkaya tüketilmesi . Bu durum sözkonusu ise önemli olan bir an önce tüketmiş olmaktır. Öyle ki çiğnemeden yutma eylemi gerçekleşir.

Bu durumda olan bireyler genelde yalnız yemek yemeyi tercih eder ,durum ciddileştikçe kalabalık ortamlarda da bu durumu yaşamaya başlarlar. Kontrol mekanizmasının kendilerinin olmadığı ve genelde psikolojik etmenlerle başlayan durumun sebebini tespit etmek, davranış bozukluğunun önüne geçmekteki en önemli etkendir. Daha aşina olduğumuz anoreksiya nevroza ve bulumia nevroza gibi yeme davranış bozukluklarından farklı olarak; atağın ardından aç kalma, istifra etme, laksatif kullanma ve pişmanlık gibi durumlar yaşanmamakta aksine bunun arkasından daha yoğun bir atak geçirebilmektedirler.

Çoğu toplumda oluşan zayıf, ince olma arzusu ve baskısı bireyin çocukluğundan beri etkileşim halinde kalmış olmasına sebep olabilir ve bu yeme bozukluğu bu sebeple kendini göstermiş olabilir. Ya da diğer bir duygusal sebep olarak negatif duygu durumlarının iyileştirmesini beslenmeyle yapan bireylerde artık kontrol mekanizması elden çıkmış ve bu olumlu olumsuz duygusal durumlarda aşırı beslenme görülmeye başlanmış olabilir.

Peki bu durumun tedavisi için neler yapılabilir?

Öncelikle iyi bir stres yönetimi gerekmektedir. Stresten kurtulabilmek için farklı yöntemler keşfedilmelidir.

Bu bireylerde çoğunlukla bir öğün kavramı yoktur ve bilinçsiz tüketim yapılmaktadır. Bu yüzden profesyonel yardım alıp, öğün planlaması ve enerji kontrolü yapılmalıdır.

Egzersiz, hem insülin salınımını düzene sokmakta hem de gün ve öğün planlaması kişiye yardımcı olmaktadır. Bu yüzden düzenli egzersize başlamak hem yeme davranış bozukluğunun yaratmış olduğu kilo sorununda hem de dengeli bir hormon seviyesinde olumlu etkiler yaratacaktır.

Uyku, hormon seviyeleri için en önemli noktalardan biridir. Yeterli ve düzenli uyku olmadığı takdirde hormon salınımları yetersiz ve dengesiz olabilir. Bu da yeme ataklarının daha da olumsuz olmasına sebep olabilir. Günlük uykularınızın 6-8 saat arasında olduğundan ve aynı uyku saatlerine riayet ettiğinizden emin olmalısınız.

Herkesin başına gelebileceğini ama çözümsüz olmadığını ve en önemlisi asla yalnız olmadığınızı bilmeniz gerekmektedir.Tabiki önce durum ile yüzleşmek ve basite indirgemeden tedavi oluması gerektiğini kabul etmek önem kazanır.