Göller çekiliyor, barajlar kuruyor, yağmur yağışları düzensizleşiyor, sıcaklıklar artıyor, ormanlar yanıyor, topraklar çölleşiyor. Yüz binlerce hatta milyonlarca yılda kurulan doğanın dengesi hızla bozuluyor. İlk sanayi devriminden sonra 250-300 yıl içinde gezegenimizi yaşanılamaz hale getirdik. Bunda insanoğlundan başka hiçbir şeyin kusuru yok. Sanayi devrimlerine karşı değilim. İnsan hayatını olumlu, bilimsel, daha rahat ve mutlu edecek, tarımda ve bilim alanında sanayi devrimleri tabi ki de olmalıdır. Birilerinin, bazı ülkelerin hırs ve açgözlülüklerinden kaynaklanan sömürü düzeni hiç de insani değil. Dünyadaki süper güçler ve diğer ülkelerin ne kadar silahı olduğunu düşünemiyorum bile. Dünyamızın nüfusumuz 15 milyara da çıksa hala herkese yetecek yiyecek bulunabileceğini bundan 20 yıl önce söyleyebilirdim ama artık işler değişti, geleceğin en büyük sorunlarından birisi de gıda sorunu.
ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle bölgede işler iyice karışmış durumda. Bu bilinçli yapılan bir hareket. ABD bölgede 20 yıl kaldı ve 20 yıl daha kalsa eline hiçbir şey geçmeyeceğinin çok iyi farkında olduğu için çekilme kararı aldı. Biraz da, o bölgede olmadığı zaman durumun ne olacağını dünya ülkelerine göstermek istedi. Afganistan’dan göç dalgası başladı. Henüz bunun çok farkında değiliz ama birkaç ay sonra yaşananların nasıl büyük bir küresel sorun olacağı anlaşılacak. Türkiye büyük bir yeni göç dalgasıyla karşı karşıya. Üç milyonun üzerindeki Suriyelilerin yanı sıra bir de Afganlar gelince durumumuzun nasıl olacağını kestirmek oldukça zor. Öncelikle beş ya da 10 yıl içinde büyük bir barınma ve gıdaya ulaşım konusunda çok büyük sıkıntılar yaşayabiliriz. Bunun tedbirleri şimdiden alınmalı. Ucuz iş gücü bazı patronların işine gelebilir ama bu da bazı huzursuzluklara neden olacağı kesin.
Önümüzdeki yıllarda sıcaklıklara bağlı olarak yangınlar artarken, yanan yerlere apartman yapma hayalleri kuranlar hiç de o kadar sevinmesinler. Çoraklaşmış ve çölleşmeye başlayan yerlerde hiç kimse yaşamak istemez. Bunun gerçekleşme ihtimalini 40 ya da elli yıl da olsa mutlaka olacaktır. Gelecekte bir başka büyük sorun ise sağlıklı suya ulaşım olacak gibi görünüyor. Bilim insanları yıllardır küresel ısınma konusunda uyarılarda bulunuyorlar ama bütün bu uyarılar devletlerin umurunda bile olmuyordu. Ama son yıllarda dünyanın nereye doğru gittiği artık iyice anlaşılır olmuş durumda. Bu saatten sonra ne kadar önlem alınırsa alınsın doğanın intikamı korkunç olacak. Özellikle son yıllarda dünyanın çeşitli bölgelerinde büyük felaketler yaşanıyor. Buzullar eriyor. Deniz seviyesinin önümüzdeki yıllarda 15 metre yükseleceğini öngörüyor bilim insanları. Bunu düşünmek bile istemiyorum.
Şu bir gerçektir ki, doğanın dengesini bozmuş durumdayız ve bu saatten sonra öylece oturup hiçbir şey yapmadan beklesek bile dengelerin yerine oturması uzun yıllar alacaktır. Öyle artık herkes çok da malına mülküne çok güvenmesin. Onların hiçbiri güvencede olmayacaktır. Tahminime göre bundan yirmi yıl sonra dünya daha da büyük bir kaosun içine sürüklenecek. Ülke sınırlarının kalkacağını düşünüyorum. Doğada yaşamayı bilen küçük guruplar oluşacaktır. İnsanın doğası gereği onlarda bölgelerini korumak için düşman gruplar ile savaşmak zorunda kalacaklar. Kısacası insanoğlunun birbiri ile savaşı, birbirini katletmesi şartlar ve koşullar ne olursa olsun devam edecek. Sığamadık koca dünyaya. Önümüzde felaketler olacak, bunlar iyi günlerimiz diye uyarılarda bulunuyor bilim insanları, dünya liderleri hala kulaklarını tıkamaya devam ediyor.
İnsanoğlu komadan bitkisel hayata geçmiştir artık. Var oluşumuzu sürdürdüğümüz gezegenimizde fişimizi de doğa çekecektir.
YAZARLAR
Yayınlanma: 03 Eylül 2021 - 09:30
Bitkisel hayattayız, fişimizi doğa çekecek
Göller çekiliyor, barajlar kuruyor, yağmur yağışları düzensizleşiyor, sıcaklıklar artıyor, ormanlar yanıyor, topraklar çölleşiyor
YAZARLAR
03 Eylül 2021 - 09:30
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir