Oldum olası bu eski yıl bitse yeni yıl başlasa, hepimize güzellikler getirse, bütün dünya buna inansa, bir inansa, hayat bayram olsa teranesini sevmemişimdir. Her yıl içinde olduğumuz yılı bitirip yeni yılda her şeyin mükemmel olacağına inanmayı istemek biraz fakir avuntusu gibi geliyor bana. Tabi bir de bu durumu “buna da şükür” ve “kısmet” ile birleştirince üzerimizdeki tüm sorumluluğu atarak rahatlamak var ki o da işin tuzu biberi oluyor. Gerçi insanoğlu garip; elindeki ile yetinmeyi bilmediği gibi, elinde olmayana göz kırpmaya bayılıyor. Başına gelenlere “vardır bir hikmet” derken, başkasının başına gelenlere “vardır bir sebebi” diyebiliyor.
2020’de ne olduysa ki buna pandemi de dahil olmak üzere herkesin aynı şartlarda mücadele ettiği bir yıl olduğunu düşünürsek aslında herkes için tüm şartlar eşitti. Kimimiz biraz daha fazla etkilendi, kimimiz daha az etkilendi ama pandemi olmasa da yine hayat kimimize daha iyi kimimize daha kötü yaklaşacaktı. Hayat bir şekilde devam ettiği gibi yıllar da bir şekilde geçmeye devam edecek. Bir takım kararlar alıp bu kararların sonuçları ile karşı karşıya kalıp yeni kararlar alıp yeni sonuçlar ile karşı karşıya kalmaya devam edeceğiz. Bu 2009’da da böyleydi, 2019’da da böyleydi ve 2029’da da böyle olmak durumunda zaten. Keza 2021 de pek farklı olmayacak. Yıl mevzusunu bir kenara bırakırsak bence bizim toplum olarak çok daha önemli sorunlarımız mevcut.
Mesela kadına şiddet; kaç kadın katledildi 2020’de ve kaç kadın katledilecek 2021’de? Tüm bu vahşete kaç kişi alkış tuttu, kaç kişi bu vahşeti bir takım sebeplere bağlayıp katilleri ve cinayetlerini sıradanlaştırdı? Kimler fetvalar verip kadının yerini kutsallara sığınıp kendince belirledi? Kimler kadının ahlakını ve namusunu sorguladı? Kimler cennet anaların ayakları altında derken kadının adını ağzına almaktan imtina etti ve kimler kadınların adına kararlar almak istedi?
Mesela hoşgörü; kimler toplumsal hoşgörüyü baltaladı 2020’de ve kimler 2021’de toplumu ayrıştırmak için dönüp dolaşıp, emme basma tulumba gibi aynı şeyleri söyleyecek televizyonlarda? Kimler kendi yapamadıklarının suçunu sırf gücü elinde tutma pahasına hiç alakası olmayanlara yıkmaya çalışıp kendince düşmanlar yaratacak bu ülkede ve kimleri vatan hainliğiyle yaftalayıp kendi beceriksizliklerine mazeretler bulacak? Kimler 2021’de elindeki gücün sarhoşluğuyla toplumun rahatını kaçıracak ve kimler çaktırmadan vatandaşın cebinden paraları aşıracak?
Mesela hukuk; kimler hukuku kendi çıkarları için kullandı 2020’de ve kimler 2021’de istediği noktalara varmak için kullanacak bir ülkenin en dokunulmazlarından olan hukuku? Kimler gelişmemizin göstergelerinden biri olan yargı bağımsızlığını hiçe sayıp, yapılan hukuksuzlukları vatan sevgisi olarak topluma pazarlayacak? Ve kimler bu içi boş pazarlamayı satın alıp gözlerine at gözlüğünü takıp ezberlenmiş cümleler ile bu ülkenin altını oyanlara el verecek?
Mesela liyakat; kimler hak etmeyenlere hak etmedikleri mevkileri verdi 2020’de ve kimler 2021’de sırf kendisine ama sadece kendisine ve kendisi gibi düşünenlere fayda sağlasın diye kimlere hangi koltukları, makamları, memuriyetleri verecek? Kimler bu liyakatsızlar yüzünden intihar edecek 2021’de ve kimler hak etmedikleri yöneticiler tarafından yönetilip hayatları zindan olacak?
Velhasıl o kadar çok konu var ki 2020’de saçma sapan giden ve 2021’de de muhtemel aynı saçmalıkla gidecek olan. Tüm bunları düşününce biraz bencillik gibi geliyor 2020 bitsin, 2021 gelsin teranesi. “Önce can sonra canan” derken belki de fark etmiyoruz, toplum mutlu olmazsa bireylerin mutlu olması mümkün olmaz. Ve bu sebeple çözüm bizim yılları değiştirmemizde değil de sanki kendimizi değiştirmemizde saklı diye düşünüyorum.
O zaman kendimizi değiştirmeyeceksek şimdiden başlayalım hadi “Bitsin bu 2021, gelsin 2022”
YAZARLAR
Yayınlanma: 05 Ocak 2021 - 10:00
Bitsin bu 2021, gelsin 2022
Oldum olası bu eski yıl bitse yeni yıl başlasa, hepimize güzellikler getirse, bütün dünya buna inansa, bir inansa, hayat bayram olsa teranesini sevmemişimdir
YAZARLAR
05 Ocak 2021 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir