Bu gün sizlerle Emekliler Türkiye Meclisi aktivistlerinden Sayın Av.ALİ ERSİN GÜR arkadaşımızın bir yazısını paylaşıyorum...Kendilerine teşekkür ediyorum..
Emekliler Türkiye Meclisi, Emeklilerin; ekonomik, demokratik, sosyal ve kültürel haklarını koruyup kollamak ve gasp edilen tüm haklarımızı geri almak amacıyla kurulmuş bir sendikal harekettir. Şu anda sendikalaşmaya çalışan bir sivil inisiyatif olarak faaliyet gösteriyor olsak da 25.000 kurucu üyeye ulaştığımız an, davul zurna ve halaylar eşliğinde bir şölen havası ile sendikal tüzel kişilik için ilgili kuruma başvurmayı planlıyoruz.
Ülkemizde 1995 yılından beri kurulan sendikaların sayısı an itibariyle 9’a ulaşmış olsa da bugüne kadar bu sendikalar ciddi bir varlık gösteremediler. Emeklilerin gasp edilen haklarını elde etmeyi bırakınız, 27 yıldır bir hukuki statü bile elde edemediler. Biz 8-10 kişi ile kurulmuş bir sendika değil; etkin, yaygın, güçlü ve kitlesel bir sendika yani sonuç alacak bir sendika kurmayı planlıyoruz. Bunun için de dikey örgütlenmeyi ve delege sistemini reddeden, iç işleyişinde Doğrudan Demokrasi ve Doğrudan Demokratik Katılımı uygulayan bir sendikal hareket ve sendikayı inşa ediyoruz. Biz tamamen yatay bir örgütlenmeyi savunuyor ve uyguluyoruz. Delege sistemini kaldırıyor, kongre ve Genel Kurulumuzu tüm üyelerin katılımı ile gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Şu anda mahalle, köy, ilçe ve il meclisleri şeklinde örgütleniyoruz. Bütün bu meclislerin tamamının bir araya gelmesiyle de en yüksek karar organımız olan Emekliler Türkiye Meclisi oluşur. Hareketin genel politikaları burada konuşulup şekillendirilir. Meclis örgütlenmesinin olduğu her mahalle, köy, ilçe ve il; kendi yürütmesini oluşturur. Yürütmeler karar organı olmayıp icra organıdırlar. Meclisin aldığı kararların icrasını takip etmek ve günlük rutin işleri görmekle görevlidirler. Yürütmelerimizde sayı sınırı yoktur. Yürütmeler seçimle oluşturulmaz. Gönüllülük esasına göre yürütmede görev almak isteyen herkes yürütmede görev alabilir. Örneğin Ankara yürütmesi şu anda 24 kişiden oluşmuştur ve her meclis toplantısında bu arkadaşların arasına yeni gönüllüler katılmaktadır. Yürütmelerde sayı sınırının olmaması ve gönüllü olarak çalışmak isteyen herkese yürütmelerde yer verilmesi, hem hareket için çok fazla kişinin koşturmasının yolunu açmakta ve hem de çalışma yükünün sadece 7 veya 9 kişinin sırtına binmesinin önüne geçmektedir. Hareketin bir başkan veya eş başkanı, sözcüsü ya da eş sözcüsü yoktur. Emekliler Türkiye Meclisi, ortak akıl ve kolektif liderliği savunur. Hareketin tüm aktivistleri, bulundukları yerde hareketin sözcüleri ve temsilcileridir. Bizim biat edenlere değil, beynini kullanmasını bilen ve inisiyatif kullanmasını göze alacak insanlara ihtiyacımız var. Bu durum, sistem tarafından baskılanıp köreltilmiş yeteneklerin yeniden ortaya çıkmasının da yolunu açmaktadır.
Emekliler Türkiye Meclisi, 13.7 milyon emekliyi tek emekliler sendikası çatısı altında birleştirmeyi ve örgütlemeyi hedeflemektedir. Bu yüzden de hiçbir siyasi parti veya siyasal oluşumun ön, yan veya arka bahçesi olmayı kabul etmez. Ortak paydamız, önce insan ve sonra da emekli olmaktır. Bu yüzden de bizi bölüp küçük parçalara bölmek isteyenlere inat bizler emeklilerin birliğini savunacağız. Bunun için de emeklilerin içinde bulunduğu bugünkü koşullara itiraz eden, bunun yerine insan onuruna yaraşır bir yaşamın inşasını hedefleyen ve bu hedefe varmak için kullanılacak araçlar, örgütlenme, mücadele ve çalışma tarzında ortaklaşabileceğimiz herkes ile ön koşulsuz birlikte örgütlenip birlikte davranmaktan yanayız.
Emekliler Türkiye Meclisi 10 Aralık günü Yılmaz Güney Sahnesinde saat 10:00’dan itibaren başlayacak bir EMEKLİLER TÜRKİYE KONFERANSI’nı düzenliyor. Bu konferansa emekliler alanında faaliyet gösteren tüm sendika, dernek ve sosyal medya üzerinden örgütlenmeye çalışan gruplar davet edilecektir. Bunun dışında Emekliler Türkiye Meclisi’nin örgütlü olup meclislerini oluşturan ya da halen örgütlenme çalışmalarının sürdüğü Adana, Ankara, Balıkesir/Altınoluk, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Eceabat, Eskişehir, Nevşehir/Hacıbektaş, İstanbul, İzmir, Kayseri, Malatya, Mersin, Ordu, Tekirdağ, Uşak, Zonguldak/Ereğli, Polatlı vs. gibi yerellerden gelen arkadaşlarımızın katılımı ile gerçekleştirilecektir. Emekliler Türkiye Konferansının üç temel amaca hizmet etmesini hedefliyoruz...
1-Emekliler alanının parçalı durumuna son verip ortak yapı veya çatı altında birliği sağlamak.
2-Emeklilerin sorunları ve çözüm yollarını tartışıp bir dosya haline getirip bu dosyayı TBMM Başkanı ile TBMM’de grubu olan tüm siyasi parti grup başkan vekillerine ve parlamentoda henüz temsil edilmeyen partilerin genel merkezlerine sunmak, onları bilgilendirmek ve meselenin takipçisi olmak.
3-Emekliler sendikalarına hukuksal statü kazandırmak.
İşin özü şu ki biz ülke ve dünya sendikal hareketi ve demokrasi mücadelesinde tamamen yeni bir patika açıyoruz. Ya Başaracağız ya da Başaracağız. Başka çıkış yok.
Ali Ersin Gür
Emekli Öğretmen/Hukukçu
Emekliler Türkiye Meclisi 10 Aralık günü Yılmaz Güney Sahnesinde saat 10:00’dan itibaren başlayacak bir EMEKLİLER TÜRKİYE KONFERANSI’nı düzenliyor. Bu konferansa emekliler alanında faaliyet gösteren tüm sendika, dernek ve sosyal medya üzerinden örgütlenmeye çalışan gruplar davet edilecektir. Bunun dışında Emekliler Türkiye Meclisi’nin örgütlü olup meclislerini oluşturan ya da halen örgütlenme çalışmalarının sürdüğü Adana, Ankara, Balıkesir/Altınoluk, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Eceabat, Eskişehir, Nevşehir/Hacıbektaş, İstanbul, İzmir, Kayseri, Malatya, Mersin, Ordu, Tekirdağ, Uşak, Zonguldak/Ereğli, Polatlı vs. gibi yerellerden gelen arkadaşlarımızın katılımı ile gerçekleştirilecektir. Emekliler Türkiye Konferansının üç temel amaca hizmet etmesini hedefliyoruz...
1-Emekliler alanının parçalı durumuna son verip ortak yapı veya çatı altında birliği sağlamak.
2-Emeklilerin sorunları ve çözüm yollarını tartışıp bir dosya haline getirip bu dosyayı TBMM Başkanı ile TBMM’de grubu olan tüm siyasi parti grup başkan vekillerine ve parlamentoda henüz temsil edilmeyen partilerin genel merkezlerine sunmak, onları bilgilendirmek ve meselenin takipçisi olmak.
3-Emekliler sendikalarına hukuksal statü kazandırmak.
İşin özü şu ki biz ülke ve dünya sendikal hareketi ve demokrasi mücadelesinde tamamen yeni bir patika açıyoruz. Ya Başaracağız ya da Başaracağız. Başka çıkış yok.
Ali Ersin Gür
Emekli Öğretmen/Hukukçu