12 Aralık Perşembe günü kurulan Gelecek Parti’sinin Kurucular Kurulu’nda yer alan Yeşim Karadağ partisinin kuruluş amacından, Çanakkale’de partiye olan bakış açısından ve yeni yılda yapacaklardan bahsetti. Karadağ AK Parti’deki küskünlerin kurduğu bir parti olmadıklarını ifade ederek, “Bizim gelecek için bir derdimiz var, çünkü iyi gitmeyen işler var bu ülkede” dedi.
Yeşim Karadağ AK Parti’de tek kadın il başkanı olarak görevinin başındayken 8 Mart 2018 Dünya Kadınlar Günü’nde istifa etmişti. Karadağ istifa açıklamasında, “Son zamanlarda özellikle listemiz, ismimiz üzerinden partimiz yıpratılmaya çalışıldı. Biz buna daha fazla göz yumamazdık, buna daha fazla müsaade edemezdik. Partimiz bizim ismimizden her zaman önemli oldu, bundan sonra da öyle olacaktır” ifadelerini kullanmıştı. Ardından 23 Eylül 2019’da da AK Parti’den istifa ederek Ahmet Davutoğlu’nun kurmuş olduğu Gelecek Partisi’nin kurucular kurulunda yer aldı. İşte Karadağ’ın yeni partisi ile ilgili açıklamaları…
Gelecek Partisi neden doğdu?
Gelecek Partisi hayırlı uğurlu olsun Türkiye’mize, Çanakkale’mize. Bu vatan toprağının üzerinde nefes alan her bireye… Bir şeylerin oluşması için talep olması gerekiyor. Ülkenin içinde bulunduğu noktanın bizi getirdiği kısımdır bu. Türkiye’de siyasi konjonktür, siyasi arena değişmekte. Bunu insanlar önce sessiz, kendi aralarında konuşuyorlardı. Sonra o sesler yükseldi. Sonrasında da o konjonktürün arkasından yeni bir parti talebinde bulunmaya başladı insanlar. Gelecek Partisi, ilk olarak Sayın Davutoğlu bir manifesto yayınladı. Bu manifestoda aslında AK Parti’nin dikkate alması gereken konular vardı. Bizim AK Parti içerisindeki sıkıntılarımızı dile getiren bir manifestoydu bu. Herkesin ‘Altına imzamı atarım’ dediği, tam ses çıkartamadığı cesaret gösteremediği bir manifestoydu bu. Bu manifestonun yayınlanmasının arkasında Sayın Davutoğlu Hoca’mız illerde bazı programlar yaptı. Bunun arkasından da Sayın Davutoğlu ve onun yanında yer alan eski vekillerimiz, il başkanlarımız partinin disiplinine sevk edildi ve ihracı istendi. Olması gerekenler söylenildiği için ya da parti içi demokrasinin aslında uygulanması gereken noktada bu insanlar disipline sevk edildi oradan da ihraç kararı alındı. Eski il başkanlarımız ve milletvekillerimiz ile birlikte 13 Eylül’de kendileri istifa ettiler. Yeni bir hal ile hallenmek lazım dediler. Bunu AK Parti’ye yaşatmayalım istediler ve istifa ettiler. Parti kurulması da o gün, ‘Bize yeni bir yol gerekiyor bu yolda artık bizim yeni bir siyasi oluşumla olacaktır’ diye o günkü istifa konuşmasının arkasında bunu Sayın Ahmet Davutoğlu iletti. Gidilen her yerde Davutoğlu Hoca’mıza, ‘Ne zaman partiyi kuruyorsunuz? Bu iş böyle olmayacak, konuşamıyoruz, korkuyoruz. Ülkede adalet kalmadı, hukuk kalmadı, vicdan kalmadı’ diyorlardı.
Bunu AK Parti’nin içerisinde yer alan insanlar mı söylüyordu?
Tabii. Yukarıda Ahmet Davutoğlu’na, yerelde bizlere. Hatta şunu da söyleyebilirim; bir kafede oturup çay kahve içtiğiniz zaman partinin mevcut üyeleri tarafından gidişatta bir sıkıntı olduğu hep konuşuluyordu. Biz AK Parti kurulurken AK Parti’nin bir yola çıkış hikayesi vardı. Kuruluş ilkeleri ile giden bir süreç vardı. Bir iktidar vardı, insanların teveccühü vardı ama son yıllarda artık hatalar yapılmaya başlandı üst üste. Bu önce kendi parti içerisinde, daha sonra dışarıda da muhabbet konusu çok oldu. İnsanlar bunu, sessiz kalıp dışa vuramıyorlar tabi korkudan kaynaklı.
Siz 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde istifa ettiniz…
2 yıl sürdürdüğüm İl başkanlığı görevimden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde istifa ettim. AK Parti üyeliğinden 23 Eylül 2019’da istifa ettim. Sayın Ahmet Davutoğlu 13 Eylül’de istifa etti.
Siz il başkanlığı görevinizden istifa ettiğinizde yeni bir parti kurulma düşüncesi var mıydı o zaman?
Yok. Hiç öyle bir süreç yoktu. Biz öncelikle içinde ve ait olduğumuz partinin geleceğini düşünür, iyi olmasını düşünürüz. Bu noktada da doğru olanları yaparız. Bizlerin anlaşmazlıkları eğer partiye zarar verecekse biz o fedakârlığı yaparız sıkıntı yok. Ben şahsım adıma konuşayım, makam mevki çok da önemli değil.
Kırgınlığınız var mı?
Kırgınlığım bu sürece kadar aslında yoktu. Hemen hemen her kademesinde bu partiye hizmet etmiş insanım. Yapılan yorumlara bakıyorum da zamanında kendilerini yolda göreyim diye takla atanlar öyle kötü şeyler yazmışlar ki… Aslında ben bunları trol olarak nitelendiriyorum. İşte mama kesildi vs. Beni tanıyan insanlar bu lafları etmez edemez de… Benim AK Parti’den gram çıkarım olduysa yarını görmeyeyim o kadar iddialı bir laf ediyorum. Ama bakıyorsunuz o çirkin lafları edenlere, ithamda bulunanlara, oldukları yerlere siyasetle gelmişler. Siyaset yoksa bunlar da yok maalesef. Yani varlığını siyasete borçlu tipler. Ciddiye almıyorum. Eleştiri var hakaret var. Eleştirebilirsiniz ama asla hakaret edemezsiniz. Yakın zamanda bu konuda avukatlarımla gerekli işlemleri başlayacağız.
Çanakkale’de gelecek partisine üye olmak isteyenlerin potansiyeli ne durumda?
Çanakkale’de olsun Türkiye genelinde olsun yeni partimize büyük bir teveccüh var. Tabii insanlar öncelikle partinin kurulmasını ve tabelanın asılmasını bekliyordu. Geçen hafta itibari ile partimizi kurduk. İnşallah tabelalarımızı da asacağız. Üye kayıtlarımızı yakın zamanda başlatacağız. Gelecek Partisi’nde siyaset yapanlara bakıyorsunuz, makam mevkii beklentileri yok. Şöyle bir gerçek var, şu anda güçlü bir iktidarın olduğu, korkunun hakim olduğu, insanların ciddi risk aldığı bir dönem içerisindeyiz. Risk alıp siyaseti seçmelerinin nedeni iktidar tutkusu ya da kariyerizm değil yani. Ben şahsen öyle görüyorum. Herkes oturup keyfini de çatabilir. Ben hiç istifa etmezdim. Yeni bir partinin kuruluşuna girmezdim. AK Parti’nin eski il başkanıyım diye oturur işime gücüme de bakabilirdim. Ama bizim bir derdimiz var gelecek için. Çünkü kötü giden şeyler var bu ülkede. Bunun için taşın altına elinizi koyuyoruz. Bu süreçte bu hamleleri yapan insanların cesaret ve idealizm kelimeleri ile ifade etmek çok doğru olur diye düşünüyorum.
Partideki göreviniz ne olacak?
Ben Gelecek Partisi’nin Kurucular Kurulu’nda yer alıyorum. Eski Başbakanımız, Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu önderliğinde 154 yürekli insan olarak yola çıktık. İnşallah yakın zamanda genel başkanımızı seçip, kurullarımızı belirleyip yolumuza devam edeceğiz.
Partinin tanıtım toplantısında sizin doğum yerinizin İstanbul yazması biraz dikkat çekti. Yeşim Hanım Çanakkaleli değil mi neden İstanbul yazıyor? Yorumlarına neden oldu. Bununla ilgili neler diyeceksiniz?
Sinevizyonda İstanbul doğumlu yazıyor bu doğru evet. İnsanlar neye takılmış onu bilmiyorum. AK Parti’deki veri tabanında her yerde İstanbul yazıyor. Yani kimliğimde yazanı inkar mı edeceğim? Eceabat İlçesindenim ama İstanbul doğumluyum. ‘Biz yedi göbek Eceabatlıyız’ diyemem çünkü biz Bulgaristan göçmeniyiz. Ama annem, babam, amcam, dayılarım, teyzelerim, halalarım hepsi Eceabat’ta. Eceabat’ta da evimiz var Ben de orada büyüdüm. Bir yerde doğunca oralı mı olmuyorsunuz. ?
Ahmet Davutoğlu ile irtibata siz mi geçtiniz? Yoksa teklif ondan mı geldi?
Ben irtibata geçmedim Sayın Hoca’mızla. Öncelikle ben 3 Mart 2016’da il başkanı olduğumda Sayın Ahmet Davutoğlu bizim başbakanımız ve genel başkanımızdı. Erdener Bey istifa etmişti. Arkasından siyasi ve hukuki işler başkanı olarak ben vardım daha sonrasında da atamamız yapıldı. Ben 3 genel başkan ile çalıştım. Yıl 2011 ben AK Parti milletvekili 4’üncü sıra adayıyım. O zaman da Sayın Davutoğlu Hocam da dışişleri bakanı. O da geldi. Tüm adaylar konuştu. Ben tabi 4’üncü sıra adayıyım en son ben konuştum. Arkamdan da Davutoğlu Hocamız çıktı. Hiç unutmuyorum bizlerin konuşmasından sonra kürsüye çıkıp, “Her adayımız 4’üncü sıra milletvekili adayımız Yeşim Hanım gibi heyecanlı ve istekli olsa biz Çanakkale’de 4-0 kesinlikle yaparız” demişti. Hatta salonda bu kelimeler tebessüm ile karşılanmıştı. Yani Davutoğlu Hocamız ile tanışıklığımız yıllar öncesine dayanıyor. İlk temas nasıl oldu derseniz biliyorsunuz siyasette birliktelikler kadar ayrılıklar da vardır. Kendisi de partide uzun yıllar kalarak yanlışlarla mücadele etmeye çalıştı. Yanlışa doğru dememek için parti içi mücadele etti. Mart 2019 seçimlerinin hemen ardından nisan ayında 15 sayfalık bir manifesto yayınlandı. Bu manifestoda aslında AK Parti’nin hem yapması hem de yapmaması gerektiği konusunda tavsiyeler vardı. Düşünsenize AK Parti’nin kalesi olan İstanbul ve Ankara gibi şehirler kaybedilmiş, parti içinden genel başkanlığınızı yapmış, başbakanlığınızı yapmış birisi çıkıp bir şeyler söylüyor, uyarılarda bulunuyordu. Elbette sizin bu uyarıları dikkate almanız gerekiyordu. Ama AK Parti bu uyarıları dikkate almadı. Nitekim tekrarlanan İstanbul yerel seçimlerinde İstanbul büyük bir farkla kaybedildi.
Kendisi de sanıyorum nisan ayı idi. Nisan 2019 Benimle temas kurarak İstanbul’a çalışma ofisine davet etti. Orada kendisi ile baş başa bir görüşme yaptık. O konuşmada aslında kaygılarımızın olduğunu ve endişelerimizin de ortak olduğu kanısına vardık. Kendisi de bu arada çeşitli şehirlerde dostlar platformu adı altında buluşmalar gerçekleştirmeye devam ediyordu. Ben de bu davetlerden Sakarya’da olanına katıldım. Kamuoyuna yansıyan da buydu aslında.
Parti hangi kesime hitap ediyor?
Öncelikle şunu ifade edeyim biz AK Parti’deki küskünlerin, kırgınların kurduğu bir parti değiliz olmayacağız da. Evet aramızda AK Parti’de geçmiş dönemde siyaset yapan isimler mutlaka olacak fakat CHP’den de İYİ Parti’den de MHP’den de siyaset yapan isimler olacak. Bazı isimler ilk defa siyasetle tanışmış olacak. Ekibimize bakın; Türkünden, kürdünden, lazından, alevisinden, çerkezine her kategoriden insan var. Ülkemizin geleceğinden endişe duyduğu kadar aynı zamanda bir o kadar umutlu olanların da adresi olmayı planlıyoruz. Taban demek öyle kolay kolay oluşmuyor. Bizim burada hedefimiz her kesimden insanımızı tek çatı altında toplamak.
Yeni yılda Çanakkale için nasıl bir çalışma planlıyorsunuz?
Partimizin kuruluş dilekçesini geçtiğimiz hafta Perşembe günü itibari ile verdik. Cuma günü ise lansmanla tanıtımını yaptık. Önceliğimiz elbette 81 ilde 922 ilçede teşkilatlanmak. 2020 yılının ilk yarısında teşkilatlanmayı tamamlamayı hedefliyoruz. Çanakkale yerelinde ise parti binası için çeşitli lokasyonlarda yerlere bakıyoruz. Kısa sürede tabelamızı asacağız. Merkez ilçe dahil 12 ilçede yapılanmamızı tamamlayarak hızlı bir şekilde yarın seçim varmış gibi çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz.
Son olarak Gelecek Partisi nasıl bir gelecek vadediyor?
Gelecek nasıl bir gelecek düşlediğinize bağlı bence. Ülkemizde son 2-3 yıldır insanlar geleceklerinden umutsuz olabilirler. Çünkü gerçekten ülkemiz neredeyse 100 yılda bir yaşanacakları son 4-5 yılda yaşadı. 15 Temmuz hain darbe girişimi, 16 Nisan referandumu, genel seçimler, yerel seçimler… Şu anki duruma bakıyorsunuz ülkemiz ekonomik olarak gerçekten zor dönemlerden geçiyor. İnsanlarımızın geleceğe umutla bakması için o kadar az neden var ki. Biz gelecek derken mutlu ve huzurlu bir gelecekten bahsediyoruz. Bizler susmaya değil, konuşmaya, şikayet etmeye değil, çözüm üretmeye, bağırmaya değil usulca ve sakince anlatmaya, surat asmaya değil tebessüm etmeye geliyoruz. Siyaseti nezaket çerçevesinde insanları ayrıştırarak değil birleştirerek yeniden yapmaya geliyoruz. Türkiye’ye huzur ve güven gelecek.
Siz il başkanlığı görevinizden istifa ettiğinizde yeni bir parti kurulma düşüncesi var mıydı o zaman?
Yok. Hiç öyle bir süreç yoktu. Biz öncelikle içinde ve ait olduğumuz partinin geleceğini düşünür, iyi olmasını düşünürüz. Bu noktada da doğru olanları yaparız. Bizlerin anlaşmazlıkları eğer partiye zarar verecekse biz o fedakârlığı yaparız sıkıntı yok. Ben şahsım adıma konuşayım, makam mevki çok da önemli değil.
Kırgınlığınız var mı?
Kırgınlığım bu sürece kadar aslında yoktu. Hemen hemen her kademesinde bu partiye hizmet etmiş insanım. Yapılan yorumlara bakıyorum da zamanında kendilerini yolda göreyim diye takla atanlar öyle kötü şeyler yazmışlar ki… Aslında ben bunları trol olarak nitelendiriyorum. İşte mama kesildi vs. Beni tanıyan insanlar bu lafları etmez edemez de… Benim AK Parti’den gram çıkarım olduysa yarını görmeyeyim o kadar iddialı bir laf ediyorum. Ama bakıyorsunuz o çirkin lafları edenlere, ithamda bulunanlara, oldukları yerlere siyasetle gelmişler. Siyaset yoksa bunlar da yok maalesef. Yani varlığını siyasete borçlu tipler. Ciddiye almıyorum. Eleştiri var hakaret var. Eleştirebilirsiniz ama asla hakaret edemezsiniz. Yakın zamanda bu konuda avukatlarımla gerekli işlemleri başlayacağız.
Çanakkale’de gelecek partisine üye olmak isteyenlerin potansiyeli ne durumda?
Çanakkale’de olsun Türkiye genelinde olsun yeni partimize büyük bir teveccüh var. Tabii insanlar öncelikle partinin kurulmasını ve tabelanın asılmasını bekliyordu. Geçen hafta itibari ile partimizi kurduk. İnşallah tabelalarımızı da asacağız. Üye kayıtlarımızı yakın zamanda başlatacağız. Gelecek Partisi’nde siyaset yapanlara bakıyorsunuz, makam mevkii beklentileri yok. Şöyle bir gerçek var, şu anda güçlü bir iktidarın olduğu, korkunun hakim olduğu, insanların ciddi risk aldığı bir dönem içerisindeyiz. Risk alıp siyaseti seçmelerinin nedeni iktidar tutkusu ya da kariyerizm değil yani. Ben şahsen öyle görüyorum. Herkes oturup keyfini de çatabilir. Ben hiç istifa etmezdim. Yeni bir partinin kuruluşuna girmezdim. AK Parti’nin eski il başkanıyım diye oturur işime gücüme de bakabilirdim. Ama bizim bir derdimiz var gelecek için. Çünkü kötü giden şeyler var bu ülkede. Bunun için taşın altına elinizi koyuyoruz. Bu süreçte bu hamleleri yapan insanların cesaret ve idealizm kelimeleri ile ifade etmek çok doğru olur diye düşünüyorum.
Partideki göreviniz ne olacak?
Ben Gelecek Partisi’nin Kurucular Kurulu’nda yer alıyorum. Eski Başbakanımız, Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu önderliğinde 154 yürekli insan olarak yola çıktık. İnşallah yakın zamanda genel başkanımızı seçip, kurullarımızı belirleyip yolumuza devam edeceğiz.
Partinin tanıtım toplantısında sizin doğum yerinizin İstanbul yazması biraz dikkat çekti. Yeşim Hanım Çanakkaleli değil mi neden İstanbul yazıyor? Yorumlarına neden oldu. Bununla ilgili neler diyeceksiniz?
Sinevizyonda İstanbul doğumlu yazıyor bu doğru evet. İnsanlar neye takılmış onu bilmiyorum. AK Parti’deki veri tabanında her yerde İstanbul yazıyor. Yani kimliğimde yazanı inkar mı edeceğim? Eceabat İlçesindenim ama İstanbul doğumluyum. ‘Biz yedi göbek Eceabatlıyız’ diyemem çünkü biz Bulgaristan göçmeniyiz. Ama annem, babam, amcam, dayılarım, teyzelerim, halalarım hepsi Eceabat’ta. Eceabat’ta da evimiz var Ben de orada büyüdüm. Bir yerde doğunca oralı mı olmuyorsunuz. ?
Ahmet Davutoğlu ile irtibata siz mi geçtiniz? Yoksa teklif ondan mı geldi?
Ben irtibata geçmedim Sayın Hoca’mızla. Öncelikle ben 3 Mart 2016’da il başkanı olduğumda Sayın Ahmet Davutoğlu bizim başbakanımız ve genel başkanımızdı. Erdener Bey istifa etmişti. Arkasından siyasi ve hukuki işler başkanı olarak ben vardım daha sonrasında da atamamız yapıldı. Ben 3 genel başkan ile çalıştım. Yıl 2011 ben AK Parti milletvekili 4’üncü sıra adayıyım. O zaman da Sayın Davutoğlu Hocam da dışişleri bakanı. O da geldi. Tüm adaylar konuştu. Ben tabi 4’üncü sıra adayıyım en son ben konuştum. Arkamdan da Davutoğlu Hocamız çıktı. Hiç unutmuyorum bizlerin konuşmasından sonra kürsüye çıkıp, “Her adayımız 4’üncü sıra milletvekili adayımız Yeşim Hanım gibi heyecanlı ve istekli olsa biz Çanakkale’de 4-0 kesinlikle yaparız” demişti. Hatta salonda bu kelimeler tebessüm ile karşılanmıştı. Yani Davutoğlu Hocamız ile tanışıklığımız yıllar öncesine dayanıyor. İlk temas nasıl oldu derseniz biliyorsunuz siyasette birliktelikler kadar ayrılıklar da vardır. Kendisi de partide uzun yıllar kalarak yanlışlarla mücadele etmeye çalıştı. Yanlışa doğru dememek için parti içi mücadele etti. Mart 2019 seçimlerinin hemen ardından nisan ayında 15 sayfalık bir manifesto yayınlandı. Bu manifestoda aslında AK Parti’nin hem yapması hem de yapmaması gerektiği konusunda tavsiyeler vardı. Düşünsenize AK Parti’nin kalesi olan İstanbul ve Ankara gibi şehirler kaybedilmiş, parti içinden genel başkanlığınızı yapmış, başbakanlığınızı yapmış birisi çıkıp bir şeyler söylüyor, uyarılarda bulunuyordu. Elbette sizin bu uyarıları dikkate almanız gerekiyordu. Ama AK Parti bu uyarıları dikkate almadı. Nitekim tekrarlanan İstanbul yerel seçimlerinde İstanbul büyük bir farkla kaybedildi.
Kendisi de sanıyorum nisan ayı idi. Nisan 2019 Benimle temas kurarak İstanbul’a çalışma ofisine davet etti. Orada kendisi ile baş başa bir görüşme yaptık. O konuşmada aslında kaygılarımızın olduğunu ve endişelerimizin de ortak olduğu kanısına vardık. Kendisi de bu arada çeşitli şehirlerde dostlar platformu adı altında buluşmalar gerçekleştirmeye devam ediyordu. Ben de bu davetlerden Sakarya’da olanına katıldım. Kamuoyuna yansıyan da buydu aslında.
Parti hangi kesime hitap ediyor?
Öncelikle şunu ifade edeyim biz AK Parti’deki küskünlerin, kırgınların kurduğu bir parti değiliz olmayacağız da. Evet aramızda AK Parti’de geçmiş dönemde siyaset yapan isimler mutlaka olacak fakat CHP’den de İYİ Parti’den de MHP’den de siyaset yapan isimler olacak. Bazı isimler ilk defa siyasetle tanışmış olacak. Ekibimize bakın; Türkünden, kürdünden, lazından, alevisinden, çerkezine her kategoriden insan var. Ülkemizin geleceğinden endişe duyduğu kadar aynı zamanda bir o kadar umutlu olanların da adresi olmayı planlıyoruz. Taban demek öyle kolay kolay oluşmuyor. Bizim burada hedefimiz her kesimden insanımızı tek çatı altında toplamak.
Yeni yılda Çanakkale için nasıl bir çalışma planlıyorsunuz?
Partimizin kuruluş dilekçesini geçtiğimiz hafta Perşembe günü itibari ile verdik. Cuma günü ise lansmanla tanıtımını yaptık. Önceliğimiz elbette 81 ilde 922 ilçede teşkilatlanmak. 2020 yılının ilk yarısında teşkilatlanmayı tamamlamayı hedefliyoruz. Çanakkale yerelinde ise parti binası için çeşitli lokasyonlarda yerlere bakıyoruz. Kısa sürede tabelamızı asacağız. Merkez ilçe dahil 12 ilçede yapılanmamızı tamamlayarak hızlı bir şekilde yarın seçim varmış gibi çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz.
Son olarak Gelecek Partisi nasıl bir gelecek vadediyor?
Gelecek nasıl bir gelecek düşlediğinize bağlı bence. Ülkemizde son 2-3 yıldır insanlar geleceklerinden umutsuz olabilirler. Çünkü gerçekten ülkemiz neredeyse 100 yılda bir yaşanacakları son 4-5 yılda yaşadı. 15 Temmuz hain darbe girişimi, 16 Nisan referandumu, genel seçimler, yerel seçimler… Şu anki duruma bakıyorsunuz ülkemiz ekonomik olarak gerçekten zor dönemlerden geçiyor. İnsanlarımızın geleceğe umutla bakması için o kadar az neden var ki. Biz gelecek derken mutlu ve huzurlu bir gelecekten bahsediyoruz. Bizler susmaya değil, konuşmaya, şikayet etmeye değil, çözüm üretmeye, bağırmaya değil usulca ve sakince anlatmaya, surat asmaya değil tebessüm etmeye geliyoruz. Siyaseti nezaket çerçevesinde insanları ayrıştırarak değil birleştirerek yeniden yapmaya geliyoruz. Türkiye’ye huzur ve güven gelecek.
