Borçlu Belediyeler

Yerel seçimler sonrasında hiç alışık olmadığımız bir uygulama karşı karşıyayız. Görevi bir önce ki başkandan devir alan yeni Belediye Başkanı hemen belediyenin mali tablosunu kocaman bir afiş hazırlayarak halka sunuyor. Her afişe edilen belediyenin çok fazlaca borcu bulunuyor. Biz bu borçla belediyeyi devir aldık diyorlar. Bu durum gerçekten hem ilginç hem de iğrenç ve alçakça. Neden mi? Bakalım neden…
Öncelikle bilgi tazeleyelim. Her belediye de meclis üyeleri en az iki partiden oluşmakta. Yani siyasi tabirle tulum çıkaran belediye meclisi yok. Belediye başkanları, başkanlık süreleri boyunca her yıl Nisan ayında bitirdikleri yılın faaliyet raporunu bizzat belediye meclisinde meclis üyelerine sunarlar sözlü anlatımla ve aynı zamanda meclis üyelerine bu faaliyet raporu yazılı olarak da verilir o toplantı esnasında. Yani uzunu kısa anlatayım; Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür GÖKHAN her yıl Nisan ayında bir önce ki yılın icraatlarını yazılı ve sözlü olarak belediye meclisine sunmakta. Şimdi düşünün ki bu seçimde Ayhan GİDER seçimi kazandı ve belediyenin borç durumunu afişe etti. Yahu demezler mi ki adama; senin partili meclis üyelerinin elinde her sene sunulan rapor yazılı belge olarak var zaten. Bu afişi yaptırana kadar aklınız neredeydi, daha önce ki yıllarda partili meclis üyelerinin elinde ki resmi evrakla bu durumu niçin afişe etmediniz?
Durum tamamen siyasi şov şeklinde gelişiyor. Anlaşılmaz olan şu; belediyeler halka hizmet kurumlarıdır. Kar amacı güden kurumlar değildir. Halkın günlük yaşantısını halkın katılımıyla kolaylaştıran ve seçim ile halkın iradesini yansıtabildiği bu kurumların borçlanmaktan başka çaresi yoktur. Çanakkale için konuşacak olursak; sosyal tesislerin, golf çay bahçesinin, özgürlük parkının yani belediye hizmet guruplarının zarar ettiğini 2018 Kasım ayında hep beraber Ak Parti’nin duyuruları ile görmüştük. Başkanın savunması ise halka hizmet için fiyatları düşük tuttuklarını ve bu yüzden zarar ettiklerini, halka hizmetin belediye yönetiminde esas olduğunu söylemişti. Haksız mı? Haklı elbet. Asıl sorun, kar eden belediyededir. Halka hizmet için çalışan belediye borçludur ve bu durumun doğallığını bir nebze olsun hafifletebilmek için belediyelere borç veren başka kurumlar vardır. Yani işin doğal halidir belediyelerin borçlu olması.
Şov amaçlı paylaşımlar, borçlu belediyenin hırsızlık yaptığı algısı yaratma çabaları aslında geri tepmekte. Çünkü; birçok belediye bu şovlar yüzünden aklanmakta, incelenememekte. Bakın, Giresun Belediye Başkanı taaa Çanakkale’ye sataştı bu şov merakıyla. ÜlgürGÖKHAN’ın yeğenine bir önce ki belediye ATM memurluğu yaptırmış, tespit ettik dedi. Kim peki, adı ne? Yok cevabı. Çamur at izi kalsın. Ülgür Başkan gereken cevabı verdi ama bu şovmenlik bir türlü bitmiyor. Hatta gördük ki, CHP belediyesi yine eski CHP belediyesini afişe etti Kepez’de. Ne akla hizmet, anlamak mümkün değil. Bir de düşünün bakalım siz afişe başkanlar; beş yıl sonra o borçları büyüterek mi yoksa azaltarak mı belediyeyi teslim edeceksiniz yeni yönetime. Eğer borçları azaltarak devir edecekseniz bunun iki yolu var; ya hiç çalışmayarak gelirlerle borcu ödeyecek ve çalışma bölgenizi çağın gerisinde bırakacaksınız ya da belediyenin gelirlerine zam yaparak seçmene zulmedeceksiniz. Hangisi?
Belediyeler halka hizmet amaçlı kurumlardır ve bu kurumlar borçlanarak halka hizmet ederler. Biran önce yeni başkanlar yaptıkları şovları bir kenara bırakarak halka hizmet için çalışmaya başlamalılar.