Türk Müzik Piyasasını çok derin bir çukur olarak nitelendirebiliriz. Bu çukurun içine düşen kişiler ya hayatta kalacak ya da diğerlerine basamak olmayı yeğleyeceklerdir. Sanatkarların zirveye ulaşmak için ne tür oyunlar ve paralar döktüğüne inanmakta güçlük çekebiliriz. Bu türde birçok örnek görebiliyoruz.

Vicdanın ve merhametin olmadığı bu piyasada tahtını hiçbir zaman kaptırmamış iki isim geçtiğimiz günlerde Özdemir Erdoğan tarafından fütursuzca ve hudutları aşarcasına eleştirilerek karalanılmaya çalışıldı. Peki bu iki dev isim kim? Tahminlerinizi duyar gibiyim. Evet yanılmadınız Türk Musikisinin Divası Bülent Ersoy ve Sanat Güneşimiz Zeki Müren.
Şimdi içinizden ‘’Bu iki isim nasıl eleştirilebilir?’’ diyebilirsiniz. Ben buna eleştiri demek yerine boş bir laf kalabalığı yaparak tekrar gündeme gelme çabası olarak görüyorum.
Özdemir Erdoğan, Sabah gazetesine verdiği röportajda Zeki Müren'in topluma kötü örnek olduğunu iddia ederek Özdemir, "Eğer kötü örnek olmadıysa her toplumsal harekette, alakalı alakasız çok renkli bayraklarıyla boy gösteren LGBT'ler nereden çıktı? Bunu görmek lazım" ifadesini kullandı.
Özdemir Erdoğan'ın sanatına asla bir lafım yok lakin Türk milletinin gözünde büyük bir değere sahip olan insanların bir yaştan sonra bu tür davranış ve açıklamalarda bulunması beni çok üzüyor. Bilim insanları eşcinsellik diğer adı ile homoseksüellik kavramının doğuştan bireye akseden hormonal bir durum olduğunu kanıtlamış, bu hormonal durumun bir hastalık olmadığının altını çizmiştir.
Birçok devire örnek olması ile bilinen bu özel şahsiyetleri bendeniz dinlediğim ve izlediğim zaman bir eşcinsel olmuyorum. Acaba bende bir gariplik olabilir mi? Bu soruya Özdemir Erdoğan'ın kesinlikle bilinçli bir yanıtı olacaktır, bundan şüphem yok.
Türk Musikisi'nin oluşumunda ve gelişiminde büyük yer edinmiş, aynı zamanda sanatkar adaylarına sahne ve müziği kullanma anlamında ders vermiş bu iki hocamıza Türk milletinin her daim sahip çıktığına inandım. Bülent Ersoy ve Zeki Müren'in yıllar geçse de unutulmamış olmaları ilk paragrafımdaki yorumum ile eş değer olup kıskançlıktan doğan kin duygusunu ortaya çıkarmaktadır.
Umarım bu yazım bir nebzede olsa Özdemir Bey'in fikirlerini etkilemiştir. Birbirinize sallamak yerine, yolunuzdan yürüyenlere bilinçli ve doğru bir şekilde örnek olmalısınız. Sanatın saygı ve değer görmediği bu devirde elimizden geleni yapabilmeliyiz.

Vicdanın ve merhametin olmadığı bu piyasada tahtını hiçbir zaman kaptırmamış iki isim geçtiğimiz günlerde Özdemir Erdoğan tarafından fütursuzca ve hudutları aşarcasına eleştirilerek karalanılmaya çalışıldı. Peki bu iki dev isim kim? Tahminlerinizi duyar gibiyim. Evet yanılmadınız Türk Musikisinin Divası Bülent Ersoy ve Sanat Güneşimiz Zeki Müren.

Şimdi içinizden ‘’Bu iki isim nasıl eleştirilebilir?’’ diyebilirsiniz. Ben buna eleştiri demek yerine boş bir laf kalabalığı yaparak tekrar gündeme gelme çabası olarak görüyorum.
