Yeni yıl yaklaşırken plakalar da gezinmeye ara verip köşemde ki yerimi alıyorum.
Geçen hafta oksijeni bol olan bir yerde gezintiye çıktım. Yağmur sonrası çam ağaçlarının arasında dolaşmak insana huzur veriyor.
Doğanın iyileştirici gücünü kim sevmez ki? Hiç birşey düşünmeden bir sincabın koşmasını izlemek, özgürlük için büyük bir adım olabilir. Coğrafya her zaman keder değil sanki...
Biraz da kadere insan olarak bizler yön vermiyor muyuz? Kendi kederimizi kendimiz yazıyoruz adeta. Huzur bulduğum ormanı yerinde bulamıyorum. Çoğu ağaç kesilmiş. Doğaya kalıcı yara açılmış. Toprak yapısı bozulmuş. Yakında o doğal mantarları, kuşları, tavşanları evlerinde bulamayacağız. Yaşama hakkını nerede, nasıl savunacağız?
Bireysel silahlanma ile kendi yargı sistemimizi kurarak mı?
Kadını insan olarak düşünmeyerek mi?
Çocukları zevk unsuru görerek mi?
Hayvanların hayatlarına müdahale ederek mi?
Rant uğruna doğa ile oynayarak mı?
Yaşamak istiyoruz sadece... Yaşam hakkı üzerinden yapılan siyaset değil istenen.
İyi haftalar...
Geçen hafta oksijeni bol olan bir yerde gezintiye çıktım. Yağmur sonrası çam ağaçlarının arasında dolaşmak insana huzur veriyor.
Doğanın iyileştirici gücünü kim sevmez ki? Hiç birşey düşünmeden bir sincabın koşmasını izlemek, özgürlük için büyük bir adım olabilir. Coğrafya her zaman keder değil sanki...
Biraz da kadere insan olarak bizler yön vermiyor muyuz? Kendi kederimizi kendimiz yazıyoruz adeta. Huzur bulduğum ormanı yerinde bulamıyorum. Çoğu ağaç kesilmiş. Doğaya kalıcı yara açılmış. Toprak yapısı bozulmuş. Yakında o doğal mantarları, kuşları, tavşanları evlerinde bulamayacağız. Yaşama hakkını nerede, nasıl savunacağız?
Bireysel silahlanma ile kendi yargı sistemimizi kurarak mı?
Kadını insan olarak düşünmeyerek mi?
Çocukları zevk unsuru görerek mi?
Hayvanların hayatlarına müdahale ederek mi?
Rant uğruna doğa ile oynayarak mı?
Yaşamak istiyoruz sadece... Yaşam hakkı üzerinden yapılan siyaset değil istenen.
İyi haftalar...