Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan'ın tüm hukuki prosedürleri tamamlayarak Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurduğu, yapılan incelemeler sonucu adaylığının YSK tarafından kabul edildiği ve Van'da halkın büyük çoğunluğunun (%55’in) desteğini alarak seçildiğini 31 Mart akşamı gördük.
Bölgede yapılan hayali seçmen uygulamalarına rağmen, halkın göstermiş olduğu irade sonucu van Büyükşehir Belediyesi, şehrin bütün ilçe belediyelerinde kenti adeta mora boyadı. İktidarın hem bölgede hem de Türkiye’nin batısında yaşadığı büyük kaybın bedeli 2016 yılından beri uygulanan Kayyım politikalarıdır. Kürt halkının iradesini reddedip, tanımayan ve çözümsüzlükle ülkeyi bir girdaba çekme durumundan kaçınmayan bu tavrın kaybetmeye ve kaybettirmeye mahkûm olacağını söylemek isteriz.
Hırsızlığı siyaset edinenler bilmelidir ki, bu sorun sadece Van halkının değil, bir bütün olarak ülkede her geçen gün derinleşen demokrasi sorunudur. Bu sorun Çanakkale’nin de, Türkiye Halklarının da sorunudur. İrade gaspından dolayı Van halkının demokratik tepkisine karşı, uygulanan polis şiddetini, gaz bombaları kullanılarak müdahale edilmesini, Dem Parti Van il binasının polis ablukası ile kuşatılmasını da buradan reddediyoruz.
Van’da yaşanılan irade gaspının AKP hükümetinin kaybettiği birçok şehirde, İstanbul’da sadece Akp nin kaybettiği ilçelerde yeniden sayım kararları alınırken, Akp nin kazandığı ilçelerde yapılan itirazlar göz ardı edilerek adaletsiz bir yaklaşım ortaya konmaktadır. Ayrıca Hatay’da yaşananlar ortadadır. Akp kaybettiği her yerde hukuksuzca davranmakta, kıl payı kazandığı yerlerde devlet gücünü kullanarak adaletsiz kararlara imza atılmaktadır. Van’da yapılmak istenen, Hatay’da, Bitlis’te, Hilvan’da yapılmak isteniyor. AKP tarafından kazanılan yerel yönetimlere yapılan itirazlar YSK tarafından reddedilirken, bu ikircikli politikalarla ülke demokrasisine ağır bir darbe vurulmak isteniyor.
Bilinmelidir ki Türkiye bir hukuk devletidir, devleti hukuk ekseninden çıkarmak isteyen hükümete ve devlet içi odaklara; bizler, Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri olarak halklarımızın göstermiş olduğu iradenin tam olarak yanındayız. Ülkede yaşatmaya çalıştığınız kutuplaştırıcı siyasetin ve Kürt - Türk ilişkilerinde sokulmaya çalışılan ayrımın hemen karşısındayız. Kürt halkının ve sizden olamayanların iradesine yaptığınız gasplar sizlere hiçbir şey kazandıramaz. Aksine en büyük kaybınızı, 31 Mart günü halkları ötekileştirdiğiniz için yaşadınız ve bu tutumla devam ettiğiniz sürece bu kayıplarınızı daha büyük yaşayacağınız tarihsel bir gerçekliktir.
Çanakkale emek ve demokrasi güçleri olarak iktidarı uyarıyoruz! Van sokaklarında devam eden polis ablukasının kaldırılmasını ve sizleri sandıktan çıkan halk iradesine saygı duymaya çağırıyoruz. Çanakkale’ de barış içinde yaşayan tüm halkları ve demokratik kamuoyunu Kayyım zihniyetine karşı çıkmaya davet ediyoruz. Buradan herkes bilmelidir ki Van halkına uygulanan bu darbenin peşini bırakmayacağız.
Sayın Cumhurbaşkanına da buradan bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Seçim gecesi yapmış olduğu konuşmada; halkın iradesine saygı duyacağınızı ve halkın mesajını net bir şekilde aldığınızı belirttiniz. 8 yıllık irade tanımama tutumunun size, partinize ve ülkemize büyük kayıplar yaşattığını da hem seçimlerde hem de yaşanılan ekonomik krizde görmektesiniz. Tekrar ediyoruz; irade tanımama ülkeyi kaosa ve derin bir çukura itecektir. Cumhurbaşkanlığı tarafsızlık ilkesi bütünlüğüne dönerek hep birlikte, kardeşçe, barışçıl olarak ve herkes için demokrasi demeliyiz’’ ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ
GÜNCEL
Yayınlanma: 03 Nisan 2024 - 14:42
Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri: Van halkının seçilmiş iradesine hukuk alet edilerek siyasi darbe yapılamaz!
Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri, Van'da yaşanan siyasi gelişmelere dair bir açıklama yayınladı.
GÜNCEL
03 Nisan 2024 - 14:42