Gökçeada’ya ulaşım
Gökçeada’ya İstanbul üzerinden ulaşmak isteyenler Gelibolu Yarımadası’nda yer alan Kabatepe İskelesi’nden feribota binerek yaklaşık 1,5 saatlik bir feribot yolculuğu sonunda Gökçeada’ya varabilirler.
Kabatepe-Gökçeada arası ulaşım sağlayan GESTAŞ feribotlarının fiyat tarifesi ise; yayalar için kişi başı 120 TL, binek araçlar için 640 TL ve araç içi yolcular 60 TL.
Çanakkale üzerinden Gökçeada’ya gitmek isteyenler ise öncelikle Çanakkale İskelesi’nden Eceabat feribotuna binmeliler. Bunun ücreti ise kişi başı 30 TL, araçlı geçişlerde 320 TL.
Eceabat’a vardıktan sonra araçla gelenler Eceabat’tan yaklaşık 10-12 dakikalık bir sürüş sonrası Kabatepe İskelesi’ne ulaşacaklar. Araçsız yolcular ise Eceabat Meydanı Pastanesi önünden kalkan Kabatepe minibüslerine binerek iskeleye varabilirler. Bu minibüslerin ücreti ise kişi başı 50 TL.
Ada içi ulaşım
Adaya araçsız gelenler için ada içi ulaşım otobüsler ve taksiler ile sağlanıyor. Otobüs seferleri Gökçeada Belediyesi tarafından resmi internet siteleri üzerinden yayınlanmakta. Sezonda neredeyse saat başı Merkez’den Kaleköy, Bademli, Uğurlu Köyü ve Aydıncık Plajı’na seferler gerçekleştiriliyor. Ayrıca bazı otobüsler Zeytinliköy mevkiine de çıkıyor.
Ayrıca önemli bir bilgi olarak; Gökçeada’da ada merkezi iskelenin orada değil iskeleye yaklaşık 15 dakikalık bir araba mesafesinde kurulu. Bu nedenle araçsız gelen yolcular Gökçeads Kuzulimanı İskelesi’nde indiklerinde merkeze gelebilmek için bir otobüse daha binmeleri gerekecek. Bu otobüslerin ücretleri ise kişi başı 30-50 TL arasında mesafeye göre değişmekte.
Not: Adada ulaşımla ilgili en büyük sorunlarda ilki sezon açılmadığı sürece diğer bölgelere ulaşım araçsız maalesef imkânsız hale gelmekte, ikincisi ise Kuzulimanı’ndan gelen biri tek bir otobüsle Kaleköy’e ya da plaja ya da başka herhangi bir yere direk gidemiyor. Otobüslerde maalesef her hâlükârda merkezden aktarma yaparak bir yerden bir yere gitmek zorunda kalıyorsunuz.
Adada yeme içme ve alışveriş
Gökçeada’nın güzel yanlarından biri de yeme-içme konusu. Yeme-içme anlamında ada gerçekten gelişmiş bir durumda. Merkeze geldiğinizde birçok yeme-içme yeri bulabilirsiniz. Özellikle Oğlak Tandır yapan restoranlarda adanın meşhur oğlak tandırından yiyebilirsiniz. Oğlak tandır porsiyon fiyatı genel olarak 400-550 TL arasında değişiyor.
Gökçeada diğer adalardan daha büyük ve 12 ay yaşama elverişli olduğundan adada zincir marketler de yer alıyor. Kuzulimanı mevkiinden merkeze ilerlerken BİM ve A101, merkezde ise ŞOK, BİM, A101, MM Migros ve Carrefour SA yer almakta.
Evlere hizmet veren getir firması adada hizmet vermiyor ama Migros’un uygulaması olan Migros Sanalmarket ile adanın her yerinden sipariş verebiliyorsunuz.
Adada kozmetik vb. alışverişler için ise EVE mağazasının da bir şubesi bulunmakta. Bunların haricinde ise merkezde yer alan yerel dükkanlardan her türlü ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.
Adada ayrıca kahve içmek ve tatlı yemek için merkezdeki Meydani Pastanesi’ni, çay içmek ve sakince dinlenmek için Kent Müzesi’nde yer alan Müze de Mola’yı ziyaret edebilirsiniz.
Nusretbey Şarapları
Ada merkezinde bulunan Nusretbey Şaraplarının Müze Evi gerçekten çok zevkle döşenmiş ve Gökçeada’ya gidildiğinde muhakkak uğranması gereken bir nokta. Hatta yakın zamanda orada bir film çekimi de gerçekleştirilmiş.
Nusretbey Müzesi’nde devamlı şarap tadımı yapılmamakla birlikte bazı özel etkinlikler için şarap tadımı yapılıyor.
Nusretbey Şarapları’nın sahibi Nusret Avcı ise adanın hem çok sevilen simalarından hem de birçok sosyal sorumluluk projesine öncülük etmekte.
Ada Rüzgârı
Ada Rüzgarı, adaya sair ürünlerin satıldığı bir yerel dükkan. Ada Rüzgarı hem geniş ürün yelpazesi hem de adadaki konumunun daha ulaşılabilir olması sebebiyle diğer dükkanlardan biraz daha öne çıkmış durumda. Ada Rüzgarı’nda yaptığımız görüşme sırasında en fazla satılan ürünlerinin başında da adaya ait zeytinyağı ve zeytin çiçeği kolonyası olduğunu öğrendik.
Ayrıca dükkân içerisinde birçok doğal bakım ürünleri de mevcut özellikle keçi sütü sabunları çok fazla revaçta.
Gökçeada Kent Müzesi
Gökçeada Kent Müzesi, 2017 yılında hizmete giriyor ve hizmete açıldığından tam 1 yıl sonra 2018 yılında Tarihi Kentler Birliği tarafından en iyi kent müzesi olarak seçiliyor. Müze, Gökçeada’nın geçmiş dokusunu sergiliyor ve sosyal yaşantısı hakkında da bilgiler veriyor. Müze merkezde yer alıyor ve hemen yanında da Müze de Mola adlı bir çay bahçesi bulunuyor.
Müzede vakit geçirdikten sonra ağaçlık altı ve sanatla iç içe olan Müze de Mola’da kahve-çay içebilirsiniz.
Gökçeada gece hayatı
Gökçeada’da gece hayatı denilince akla ilk gelen iki yer kesinlikle Kaleköy ve Merkez.
Merkezde İş Bankası sokağında yer alan barlarda gece eğlenmesine çıkabilirsiniz. Fiyatları da ortalama denilebilir.
Gökçeada’ya gelmişken meyhaneye gidilmez mi diyenler için ise meyhaneler daha çok Kaleköy’de yer alıyor. Adanın en ünlü yerlerinden biri olan Poseidon adlı mekân, Yukar Kaleköy mevkiinde yer aldığından araçsız ulaşım sağlanamıyor ama Aşağı Kaleköy mevkiinde de birçok mekân mevcut. Bunlardan en iyi bilineni ise Ata Demirer’in sevilen filmi ‘’Hedefim Sensin’’de de yer alan Eleni Meyhanesi.
Tam bir ege dokusu yaşatan Eleni Meyhanesi’nde Kaleköy Limanı manzarasında yemek yiyebilir ve eğlenebilirsiniz.
Fakat unutulmaması gereken bir nokta var ki, adada sezon açık değilken gece hayatı pek de canlı değil.
Kaleköy
Kaleköy, Gökçeada’nın yaz aylarında en işlet yeri olarak ön plana çıkıyor. Ada merkezinden kalkan Kaleköy otobüsleri ile 10-13 dakikada Kaleköy’e varabilirsiniz. Adanın meyhaneler sokağı burası diyebiliriz.
Aşağı Kaleköy ve Yukarı Kaleköy olmak üzere iki bölüme ayrılmış durumda. Meşhur Poseidon restoran, İskiter Kalesi gibi yerler Yukarı Kaleköy’de yer alırken; Eleni Meyhanesi, İmoza Sabun Atölyesi, Doğan Pastanesi ve diğer birçok mekân ise Aşağı Kaleköy denilen Kaleköy Limanı’nda yer alıyor.
Yaz akşamlarında Kaleköy’deki limanda küçük bir çarşı da kurulmakta. Sezon dışı zamanda da adanın toplu taşıma ile en rahat ulaşım sağlanabilen bölgesi burası.
Yeni Bademli
Yeni Bademli Köyü, Kaleköy’e gelmeden hemen önceki köy. Zaten Kaleköy’le arası yürüyüş mesafesinde. Üstelik Yıldızkoy’da bu köyde yer almakta. Eski Bademli köyünün altındaki alana kurulan Yeni Bademli Köyü 1984 yılında Isparta, Samsun, Trabzon ve Giresun'dan gelen ailelerin yerleştirilmeleri ile kuruluyor.
Köyde yaşayan insanların temel geçim kaynakları başta tarım ve hayvancılık gibi görünse de köydeki her 3 evden 1’inin pansiyon olması nedeniyle birinci sıraya turizmi yani pansiyonculuğu koyabiliriz.
Yeni Bademli’nin bu kadar popüler olmasını sağlayan şeylerin başında ise Yıldızkoy ve Kaleköy’e mesafesinin az olması geliyor.
Yıldızkoy ve su altı milli parkı
Yıldızkoy, aslında bir su altı milli parkı hem de Türkiye’nin ilk ve tek su altı milli parkı. Milli park iki ayrı bölümde yer alıyor. Biri Mavikoy tarafı ki burası asıl milli park bölgesi çünkü su altı mağaraları burada yer alıyor. Su altı mağaralarında ise birçok farklı canlı çeşidi yer alıyor. Bu bölgede kontrollü ve izinli dalışlar gerçekleştiriliyor. Mavikoy tarafına kayalık bir bölgede yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Bu bölgeye araç giremiyor. Kaleköy Limanı’ndan kalkan teknelerle de ulaşım sağlanabiliyor.
Yıldızkoy ise; Yeni Bademli Köyü’nün denize açılan noktasında yer alıyor. Yani bu noktaya ulaşım daha kolay. Denizi çok temiz olan bu bölgede kumsal yer almıyor, denize kayalık ve taşlık alandan giriş sağlıyorsunuz.
Oğlak Tandır ve Alaylı Et Restaurant
Gökçeada’nın en meşhur yemeği olan Oğlak Tandır’ın şehir merkezinde 4400-450 TL arasında olduğunu belirtmiştik. ‘Nerede daha güzeldir?’ diye sorarsanız da İş Bankasının sokağında yer alan Alaylı Et Restaurant’ı önerebilirim. Alaylı Et, bir aile işletmesi ve kendi meralarında yetiştirdikleri hayvanlarla bu işletmeyi sürdürüyorlar. Merada hayvan yetiştiriciliği ve Gökçeada hakkında yaptığımız sohbet için Youtube’dan Çanakkale Günlükleri 2- Gökçeada adlı videoyu seyredebilirsiniz.
Gökçeada Plajları
Gökçeada’nın en sevilen plajları arasında Aydıncık plajı, Laz Koyu, Yıldızkoy ve Uğurlu Plajı bulunuyor.
Ayrıca Uğurlu Köyü’nde plajın arka taraflarına doğru zorlu bir yoldan ilerleyince ortaya çıkan ‘’Gizli Liman’’ bölgesi de adanın sen kıymetli yerlerinden biri, çünkü Gizli Liman tam olarak Türkiye’nin en batı noktası. Burada kamp yapmak serbest ama gidiş yolu biraz zor ve yakınlarda herhangi bir tesis yok.
Aydıncık Plajı, adanın güneyinde kalan ve uzun kumsalıyla dikkat çeken bir plaj. Flamingoların yaşam alanı olan Tuz Gölü’nün hemen yanında bulunuyor. Burası adada en çok turist çeken plaj. Toplu taşımayla da rahatlıklar ulaşım sağlanabiliyor. Rüzgar Sörfü ve yeme-içme için tesisler mevcut.
Laz Koyu tam bir havuz denilebilir. Burası da gene kumlu bir plaj. Tıpkı bir havuz gibi dar bir koyda yer alıyor. Bir tesis mevcut. Araçsız ulaşım maalesef bulunmuyor.
Kuzulimanı Plajı'nda da deniz kumsal sadece girişte çakıl taşları bulunuyor faakat çok batıyor denilemez. Denize girmek için burayı da tercih edebilirsiniz.