[spot]Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çanakkale Şubesi üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve Ziraat Bankası arasında imzalanan sağlık emekçisini kapsayan promosyon sözleşmesine isyan etti.
[/spot]
İhale yapılmadığı belirtilen promosyon anlaşması, beklenen tutarların altında kaldığı gerekçesiyle, Türkiye genelinde SES sağlık çalışanları basın açıklaması gerçekleştirdi. Anlaşmaya göre sağlık emekçilerine 3 yıl için 25 bin 200 TL nakit, 3 bin 800 TL para puan da kredi kartına 6 aylık dönemlerde 3 taksit şeklinde yüklenecek. SES Çanakkale Şubesi, 25 Ocak Çarşamba günü saat 12.30’da Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Poliklinik Önünde bir araya gelerek basın açıklaması okudu. [video width="352" height="640" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/01/WhatsApp-Video-2023-01-25-at-17.15.46.mp4"][/video] SES Çanakkale Şube Yönetim Kurulu Üyesi Barış Dirik’in ilk yarısını seslendirdiği açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bilindiği gibi aylık ücretlerimiz bankalar yoluyla ödenmekte ve karşılığında bankalarca promosyon ödenmektedir. Maaş bankalarımız ayın 15’inden önce maaşlarımızın tamamını birkaç gün, 15’inden sonra da hesabımızda kalanları uzun süre kullanarak tüketici, avans, kredi kartı, havale ve fatura ödemeleri gibi işlemlerimizden aldıkları ücretler ile karlarına kar katmaktadırlar. Açıklanan verilere göre bankalar, bu ekonomik krizde bile karlarını yüzde 400-500 artırmıştır. 2007 21 sayılı Başbakanlığın promosyon genelgesinin 4’üncü maddesinde promosyonun tamamının personele dağıtılacağı esası benimsenmiştir. Kamu denetçiliği kurumunun 27.01.2007 tarihli 2021/1580 sayısı emsal kararından promosyonun kamu personelinin maaşını tamamlayıcı unsuru olduğu vurgulanmıştır. Promosyon ödemeleri Danıştay 12’nci dairesinin 23 Aralık 2015 tarihli 2012/6891 esas ve 2015/7140 sayılı kararında ve Sayıştay temyiz kurulunun 3 Mayıs 2011 tarihli ve 2011/13156 sayılı kanununda belirtildiği gibi kamu geliri olarak kabul edilmemektedir. Tamamıyla çalışanlara ait olan promosyon ödemelerinde kamu emekçilerinin temsilcisi sendikalarıdır, doğal olarak promosyon anlaşmaları işveren devlet tarafından değil, emekçilerin örgütleri tarafından yapılmalıdır. Emekçilerin örgütleri aracılığıyla istedikleri bankayı seçme olanakları olmak zorundadır. SES olarak, promosyon konusunun ülke çapında gündemleşmesi için Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve YÖK’e Türkiye genelinde topladığımız imzaları ve taleplerimizi içeren yazıları gönderdik. Çok sayıda eylem, etkinlik ve basın açıklaması gerçekleştirdik. Düşük bedelli promosyon anlaşmalarının revize edilmesi ya da fesih edilmesi için İl Sağlık Müdürlüğü’ne, ÇOMÜ Rektörlüğüne yazılar yazdık. İdarecilerle görüştük, sendikalarla ortak toplantılara katıldık. Yürüttüğümüz kararlı mücadele sonucu özellikle üniversite hastaneleri başta olmak üzere bazı illerde başarılı anlaşmalar yapılmıştır. 6 ay öncesine kadar 35-40 binlerin telaffuz edildiği görüşmelerde Sağlık Bakanlığı ve yetkilendirilmiş ana sendikanın gayretiyle Ziraat Bankası ile yapılacak 25 bin 200 TL nakit, 3800 şeklinde para puan skandal bir promosyona hapsedilmiştir. İhale yapılmaksızın el sıkılan bu anlaşmanın detayları emeğimizin gaspını gözler önüne sermektedir. Sağlık çalışanlarına kaybettirme Bakanlığı’na dönüşen Sağlık Bakanlığına ve kazanım nidaları atmaktan utanmayan malum sarı kamuflajcı yapıya, buradan –sahanın tam ortasından- meslektaşlarımızla birlikte sesleniyoruz: ‘Bu promosyon değil gasp anlaşmasıdır, bu promosyon değil rant anlaşmasıdır, bu promosyon değil kamu bankalarına kar ettirme anlaşmasıdır. Devlet, kendi memurunu aç ya da yoksul bırakamaz
Yoksulluk sınırının 27 bin TL olduğu ülkemizde kamu emekçisi her alanda kasıtlı ve planlı kaybettirilmektedir. Devletin memuru aç ya da yoksul bırakılamaz. Devlet, kendi memurunu aç ya da yoksul bırakamaz. Böylesine ciddi bir ekonomik kriz ortamında bize nefes olması anlamında aylarca beklediğimiz promosyonun fiyaskoyla sonuçlanması onur kırıcıdır. Personel sayısı ve kurum büyüklüğü bakımında avantajlı durumdaki Sağlık Bakanlığı nasıl olur da nakit 25 bin, derme çatma toplam 29 bin TL’ye imza atmıştır? Sırf yandaş değil diye sendikalara yüzde 2’lik suni barajlar koymak için debelenen malum yapıya sesleniyoruz, kamu emekçilerinin özgür iradelerine baraj getirmeye çabaladığın, 3 kuruşluk menfaatin için mecliten birilerine eğildiğin kadar promosyonları neden ağzına bile almıyorsun? Hadi biz ne halt olduğunuzu biliyoruz. Kendi üyelerinizden de mi utanmıyorsunuz? Şu ucube tutarlara nasıl imzalarınızı atarsınız? Nasıl hayırlı olsun dersiniz, sizde hiç mi utanma, arlanma, vicdan yok? Hangi mücadeleyi verdiniz? Bürokratlar, idareciler eliyle örgütlenmek, işe yeni başlayanların evrakları arasına üye formu koyarak imzalatmak, parti sendikası haline gelerek işyerlerinde idarecileri, servis sorumluluklarını bile belirlemek, yandaşlık ilişkileri üzerine görüşmeler yapmak mıdır mücadeleniz? Tüm meslektaşlarımızı, emeğimizden çalınmasına göz yuman suni barajlarla, sözüm ona sendikal irademize değer biçmeye kalkan ve adı sendika olan malum yapıdan istifaya davet ediyoruz.” Açıklamayı okumaya devam eden SES Çanakkale Şubesi Eş Başkanı Canan Coşan ise şu ifadeleri kullandı: “Bu promosyon anlaşmasına imza atanlara soruyoruz! Haziran ayında aylık bin lira vermeye razı olan bankaları nasıl oldu da Aralık ayında aylık 700 liraya ikna ettiniz ya da siz nasıl ikna oldunuz? Arka kapılar ardında neler oldu? Neler konuştunuz? Neden para puan gibi bir uygulamayla emekçileri kredi kartı kullanımına zorluyorsunuz? Neden sendikaların da dâhil olacağı şeffaf bir ihale yapmadınız? Bu sözleşme için neden Ocak ayını beklemediniz? Zamlar sonrası daha iyi bir sözleşme imkânını neden emekçinin hakkından çaldınız? 6 ay önce daha fazla teklif eden bankalarla ne tür bir arka plan pazarlığı yaptınız ki, bugün daha az bir miktara imza attınız? Neden özel bankaları bu süreçten men ettiniz? Emekçilerin aleyhine olacağını bile bile neden kamu bankalarıyla çalışmakta ısrar ediyorsunuz? Kredi kartlarını iptal edeceğiz!
Sorularımız yanıt beklemektedir. Uyarıyoruz! Emekçilerden yana, açık ve şeffaf olmayan herhangi bir promosyon anlaşmasına imza atarsanız; kredi kartlarını iptal edeceğiz, ek hesap açmayacağız, kredi çekmeyeceğiz, EFT-Havale, fatura ödeme işlemi yapmayacağız, maaş günü tüm paramızı çekecek ya da başka hesaplarımıza aktaracağız, limit üstü çekim için şubelerinizi meşgul edeceğiz. Ekstra iş yükü, zaman kaybı ve işlem zorluğu yaratacağız. Bizlerin belirleyeceği bankalarla anlaşma yollarını sonuna kadar zorlayacağız. Talepleri sıraladı
Promosyon anlaşmaları; en çok 3 yıllığına yapılmalı, enflasyon oranları 6 ayda bir sözleşmeye yansıtılmalı, yüzde 30 zam oranı, bankaların aşırı karları, ekonomik kriz ve enflasyon göz önüne alındığında, en düşük promosyon anlaşması 45-50 Bin TL bandında olmalı, bankaları korumaya yönelik tek taraflı sözleşmeler yerine, emekçilerin de fesih hakkının olduğu demokratik sözleşmeler yapılmalı, personel aleyhine cezai şartlar konulmamalı, emekçiler tüm örgütlü yapıları (sendikaları) aracılığıyla sözleşmeye taraf olmalı, idarenin Banka Promosyon Teklif Alma Duyurusunda tüm bu hususlar yer almalıdır. Maaşımızı alacak bankayı kendimiz belirleyebiliriz
Buradan tüm işkolu emekçilerine ve örgütlerine sesleniyoruz! Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var! Bizler birlik olursak bu oyunu bozabiliriz. Maaşımızı alacak bankayı kendimiz belirleyebiliriz. Bankalara kazandırdığımız karlara denk promosyon alabiliriz. Tüketimden gelen gücümüzü kullanarak; tüm maaşımızı çekme, kredi, kredi kartı kullanmama, ek hesap açmama, EFT-Havale yapmama gibi eylemlerle tek taraflı sözleşmeye imza atan Bankaya ve Bakanlığa da geri adım attırabiliriz. Hastane önündeki HSBC ATM’si kaldırıldı, sırada düşük teklifler vermeye hazırlanan Akbank ve Ziraat ATM’leri var! Emeğin özgürleşeceği demokratik bir Türkiye yaratacağımıza olan inancımızla, sizleri birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.” [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/01/WhatsApp-Video-2023-01-25-at-17.22.01.mp4"][/video]
[/spot]
İhale yapılmadığı belirtilen promosyon anlaşması, beklenen tutarların altında kaldığı gerekçesiyle, Türkiye genelinde SES sağlık çalışanları basın açıklaması gerçekleştirdi. Anlaşmaya göre sağlık emekçilerine 3 yıl için 25 bin 200 TL nakit, 3 bin 800 TL para puan da kredi kartına 6 aylık dönemlerde 3 taksit şeklinde yüklenecek. SES Çanakkale Şubesi, 25 Ocak Çarşamba günü saat 12.30’da Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Poliklinik Önünde bir araya gelerek basın açıklaması okudu. [video width="352" height="640" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/01/WhatsApp-Video-2023-01-25-at-17.15.46.mp4"][/video] SES Çanakkale Şube Yönetim Kurulu Üyesi Barış Dirik’in ilk yarısını seslendirdiği açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bilindiği gibi aylık ücretlerimiz bankalar yoluyla ödenmekte ve karşılığında bankalarca promosyon ödenmektedir. Maaş bankalarımız ayın 15’inden önce maaşlarımızın tamamını birkaç gün, 15’inden sonra da hesabımızda kalanları uzun süre kullanarak tüketici, avans, kredi kartı, havale ve fatura ödemeleri gibi işlemlerimizden aldıkları ücretler ile karlarına kar katmaktadırlar. Açıklanan verilere göre bankalar, bu ekonomik krizde bile karlarını yüzde 400-500 artırmıştır. 2007 21 sayılı Başbakanlığın promosyon genelgesinin 4’üncü maddesinde promosyonun tamamının personele dağıtılacağı esası benimsenmiştir. Kamu denetçiliği kurumunun 27.01.2007 tarihli 2021/1580 sayısı emsal kararından promosyonun kamu personelinin maaşını tamamlayıcı unsuru olduğu vurgulanmıştır. Promosyon ödemeleri Danıştay 12’nci dairesinin 23 Aralık 2015 tarihli 2012/6891 esas ve 2015/7140 sayılı kararında ve Sayıştay temyiz kurulunun 3 Mayıs 2011 tarihli ve 2011/13156 sayılı kanununda belirtildiği gibi kamu geliri olarak kabul edilmemektedir. Tamamıyla çalışanlara ait olan promosyon ödemelerinde kamu emekçilerinin temsilcisi sendikalarıdır, doğal olarak promosyon anlaşmaları işveren devlet tarafından değil, emekçilerin örgütleri tarafından yapılmalıdır. Emekçilerin örgütleri aracılığıyla istedikleri bankayı seçme olanakları olmak zorundadır. SES olarak, promosyon konusunun ülke çapında gündemleşmesi için Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve YÖK’e Türkiye genelinde topladığımız imzaları ve taleplerimizi içeren yazıları gönderdik. Çok sayıda eylem, etkinlik ve basın açıklaması gerçekleştirdik. Düşük bedelli promosyon anlaşmalarının revize edilmesi ya da fesih edilmesi için İl Sağlık Müdürlüğü’ne, ÇOMÜ Rektörlüğüne yazılar yazdık. İdarecilerle görüştük, sendikalarla ortak toplantılara katıldık. Yürüttüğümüz kararlı mücadele sonucu özellikle üniversite hastaneleri başta olmak üzere bazı illerde başarılı anlaşmalar yapılmıştır. 6 ay öncesine kadar 35-40 binlerin telaffuz edildiği görüşmelerde Sağlık Bakanlığı ve yetkilendirilmiş ana sendikanın gayretiyle Ziraat Bankası ile yapılacak 25 bin 200 TL nakit, 3800 şeklinde para puan skandal bir promosyona hapsedilmiştir. İhale yapılmaksızın el sıkılan bu anlaşmanın detayları emeğimizin gaspını gözler önüne sermektedir. Sağlık çalışanlarına kaybettirme Bakanlığı’na dönüşen Sağlık Bakanlığına ve kazanım nidaları atmaktan utanmayan malum sarı kamuflajcı yapıya, buradan –sahanın tam ortasından- meslektaşlarımızla birlikte sesleniyoruz: ‘Bu promosyon değil gasp anlaşmasıdır, bu promosyon değil rant anlaşmasıdır, bu promosyon değil kamu bankalarına kar ettirme anlaşmasıdır. Devlet, kendi memurunu aç ya da yoksul bırakamaz
Yoksulluk sınırının 27 bin TL olduğu ülkemizde kamu emekçisi her alanda kasıtlı ve planlı kaybettirilmektedir. Devletin memuru aç ya da yoksul bırakılamaz. Devlet, kendi memurunu aç ya da yoksul bırakamaz. Böylesine ciddi bir ekonomik kriz ortamında bize nefes olması anlamında aylarca beklediğimiz promosyonun fiyaskoyla sonuçlanması onur kırıcıdır. Personel sayısı ve kurum büyüklüğü bakımında avantajlı durumdaki Sağlık Bakanlığı nasıl olur da nakit 25 bin, derme çatma toplam 29 bin TL’ye imza atmıştır? Sırf yandaş değil diye sendikalara yüzde 2’lik suni barajlar koymak için debelenen malum yapıya sesleniyoruz, kamu emekçilerinin özgür iradelerine baraj getirmeye çabaladığın, 3 kuruşluk menfaatin için mecliten birilerine eğildiğin kadar promosyonları neden ağzına bile almıyorsun? Hadi biz ne halt olduğunuzu biliyoruz. Kendi üyelerinizden de mi utanmıyorsunuz? Şu ucube tutarlara nasıl imzalarınızı atarsınız? Nasıl hayırlı olsun dersiniz, sizde hiç mi utanma, arlanma, vicdan yok? Hangi mücadeleyi verdiniz? Bürokratlar, idareciler eliyle örgütlenmek, işe yeni başlayanların evrakları arasına üye formu koyarak imzalatmak, parti sendikası haline gelerek işyerlerinde idarecileri, servis sorumluluklarını bile belirlemek, yandaşlık ilişkileri üzerine görüşmeler yapmak mıdır mücadeleniz? Tüm meslektaşlarımızı, emeğimizden çalınmasına göz yuman suni barajlarla, sözüm ona sendikal irademize değer biçmeye kalkan ve adı sendika olan malum yapıdan istifaya davet ediyoruz.” Açıklamayı okumaya devam eden SES Çanakkale Şubesi Eş Başkanı Canan Coşan ise şu ifadeleri kullandı: “Bu promosyon anlaşmasına imza atanlara soruyoruz! Haziran ayında aylık bin lira vermeye razı olan bankaları nasıl oldu da Aralık ayında aylık 700 liraya ikna ettiniz ya da siz nasıl ikna oldunuz? Arka kapılar ardında neler oldu? Neler konuştunuz? Neden para puan gibi bir uygulamayla emekçileri kredi kartı kullanımına zorluyorsunuz? Neden sendikaların da dâhil olacağı şeffaf bir ihale yapmadınız? Bu sözleşme için neden Ocak ayını beklemediniz? Zamlar sonrası daha iyi bir sözleşme imkânını neden emekçinin hakkından çaldınız? 6 ay önce daha fazla teklif eden bankalarla ne tür bir arka plan pazarlığı yaptınız ki, bugün daha az bir miktara imza attınız? Neden özel bankaları bu süreçten men ettiniz? Emekçilerin aleyhine olacağını bile bile neden kamu bankalarıyla çalışmakta ısrar ediyorsunuz? Kredi kartlarını iptal edeceğiz!
Sorularımız yanıt beklemektedir. Uyarıyoruz! Emekçilerden yana, açık ve şeffaf olmayan herhangi bir promosyon anlaşmasına imza atarsanız; kredi kartlarını iptal edeceğiz, ek hesap açmayacağız, kredi çekmeyeceğiz, EFT-Havale, fatura ödeme işlemi yapmayacağız, maaş günü tüm paramızı çekecek ya da başka hesaplarımıza aktaracağız, limit üstü çekim için şubelerinizi meşgul edeceğiz. Ekstra iş yükü, zaman kaybı ve işlem zorluğu yaratacağız. Bizlerin belirleyeceği bankalarla anlaşma yollarını sonuna kadar zorlayacağız. Talepleri sıraladı
Promosyon anlaşmaları; en çok 3 yıllığına yapılmalı, enflasyon oranları 6 ayda bir sözleşmeye yansıtılmalı, yüzde 30 zam oranı, bankaların aşırı karları, ekonomik kriz ve enflasyon göz önüne alındığında, en düşük promosyon anlaşması 45-50 Bin TL bandında olmalı, bankaları korumaya yönelik tek taraflı sözleşmeler yerine, emekçilerin de fesih hakkının olduğu demokratik sözleşmeler yapılmalı, personel aleyhine cezai şartlar konulmamalı, emekçiler tüm örgütlü yapıları (sendikaları) aracılığıyla sözleşmeye taraf olmalı, idarenin Banka Promosyon Teklif Alma Duyurusunda tüm bu hususlar yer almalıdır. Maaşımızı alacak bankayı kendimiz belirleyebiliriz
Buradan tüm işkolu emekçilerine ve örgütlerine sesleniyoruz! Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var! Bizler birlik olursak bu oyunu bozabiliriz. Maaşımızı alacak bankayı kendimiz belirleyebiliriz. Bankalara kazandırdığımız karlara denk promosyon alabiliriz. Tüketimden gelen gücümüzü kullanarak; tüm maaşımızı çekme, kredi, kredi kartı kullanmama, ek hesap açmama, EFT-Havale yapmama gibi eylemlerle tek taraflı sözleşmeye imza atan Bankaya ve Bakanlığa da geri adım attırabiliriz. Hastane önündeki HSBC ATM’si kaldırıldı, sırada düşük teklifler vermeye hazırlanan Akbank ve Ziraat ATM’leri var! Emeğin özgürleşeceği demokratik bir Türkiye yaratacağımıza olan inancımızla, sizleri birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.” [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2023/01/WhatsApp-Video-2023-01-25-at-17.22.01.mp4"][/video]