Son haftalarda kentin trafiği son derece kötüleşti..
Eskiden cuma günleri öğleden sonra sıkışıklık olurdu, şimdi her gün..
Eskiden sabahları ve akşamları sıkışıklık olurdu, şimdi her saatte… Seller gibi akan otomobillere bakıyorum.
Çoğunun içinde tek kişi var.. Otomobil yakıtının en pahalı olduğu ülkeyiz..
Halkımız yine de israftan, bir otomobilde tek kişi seyahat etmek lüksünden de vazgeçmiyor..
Peki bu trafik problemi nasıl çözülecek?
Belediye toplu taşıma araçlarını büyüttü ama yetersiz..
Sonun çözümü için yeni alternatif çözümler üretmek zorundayız..
Örneğin; deniz ulaşımını çeşitlendirmenin yollarını bulmalıyız..
Şehir içinde, raylı sistemi mutlaka gündemimize almalıyız..
Son yıllarda ekonomik sıkıntı var, işsizlik var, kazançlarımız da yetersiz..
Farz edelim bir rahatlama oldu, gelirler arttı, işsizler iş buldu..
Yani her şey güllük gülistanlık..
Ya da piyangodan para çıktı..
Biz ne yaparız..
Çanakkale insanı ne yapar?
Hiç itiraz etmeyelim, yapımızda kovaklık var..
Hemen eski cep telefonunu atacak ve yerine en pahalısından lüks bir cep telefonu alacak..
Yine hemen, eski otomobiller satılacak, lüks bir araba alınacak..
Hem de en cafcaflısından..
de, hiç otomobili olmayanlar satın alacak..
İstatistiklere Çanakkale’de 250 bin araç var..
Yine farz edelim; Çanakkale trafiğine bir yıl içinde,
250 bin yeni otomobil daha girdi.
İşte trafik derdinin çözümü böyle başlayacak..
Sokaklar, yollar, kavşaklar, köprüler, meydanlar akıl almaz bir otomobil seli ile dolacak.
200 bin dolarlık lüks ve ihtişamlı jeeplerin yanında on, on beş bin liralık üçüncü el ucuz arabalar… Kuyruklar 400-50o metre uzayacak..
Esenler Mahallesinden Güzelyalı’ya gitmek, 2-3 saati bulacak..
Nihayet birkaç hafta sonra toplumsal bir çıldırma başlayacak..
Sinirden, stresten kazalar, çarpışmalar artacak..
Günde yüzlerce trafik kavgası yaşanacak..
Yaralamalar, vurmalar olacak…
‘Lüks arabamla insan gibi gezip tozamıyorum. Paramla rezil oldum, bana yaşamak haramdır artık..’ diyen bir otomobilsever,
Artık hizmete açılan ‘Çanakkale 1915 Köprüsü’nin ortasındaki tıkanıklıktan dolayı aklını kaçırıp, kendini Boğaz’ın derin ve serin sularına atacak, trafik şehidi olacak..
Yine tıkanıklıktan çıldıran yığınlar Vilayet binasına gidip camları kıracaklar, etrafı kırıp dökecekler.. Pankartlar, dövizler; ‘Trafik tıkanıklığı bir insan hakları ihlalidir’, ‘Durma, durdukça sıra sana gelecek”.. Başka çılgın bir grup Belediye Başkanlığı binasına gidecekler, başkanla görüşmek isteyecekler..
Başkan aşağıya inemeyecek, balkondan ‘Sevgili Çanakkaleliler, değerli hemşehrilerim..
Hepinizi kucaklıyorum, sevgi ile bağrıma basıyorum..
Bu sorun çözüle kavuşacaktır..’ diyecek..
Ama halk bu nutukları dinlemeyecek..
Pencerelere taşlar, yumurtalar, domatesler atılacak..
bu hengame içinde insanlar ezilecek, yaralılar trafik sıkışıklığı yüzünden hastaneye taşınamayacak.. Bir şehit daha verilecektir..
Yollarda, caddelerde bekleyen, kağnı hızıyla ilerleyen binlerce aracın egzozlarından çıkan zehirli gazlar bütün kenti kirletecek..
Bir kısım insanlar gaz maskeleriyle dolaşacaklar..
Dünya medyası bu görüntüleri ülkemizin sanayileşmesinin bir göstergesi olarak yayınlayacak…
Birkaç sene önce işe yetişmek için evinden sabah yedide yola çıkanlar artık dörtte çıkmak zorunda kalacak..
Adam akşam altıda işten çıkmış, gece onda eve varabilmiş..
Özetle Çanakkale, bir trafik kaosu yaşayacak..
Bu işten en fazla otopark mafyası yararlanacaktır..
Bu konuda ayrıntıya gerek yok..
Avrupa Birliği, üç ay içinde ‘Çanakkale’nin trafik derdini halletmezseniz, üyelik başvurunuz iptal edilecektir’ şeklinde bir ültimatom verecek..
Kardeş şehirler; Osnabrück, Pomezia, Pardubice, Canberra, Kerch belediye meclisleri, lobi faaliyetlerini başlayıp, sorunun çözümünde katkı verecekler..
Bir kısım üniversite profesörleri, ‘Trafik sıkıntısı ve 18 Mart Çanakkale Zaferi’ konulu bilimsel araştırmalar yapıp ortalığı ayağa kaldıracak.. Evet.. Çanakkale trafiğine girecek 250 bin yeni araç meseleyi büsbütün çözümsüz bir hale getirecek.. En sonunda bu kördüğümü, bir kahraman! çıkıp kılıcıyla kesecektir..
Vallaaa, benim elimden gelse.. Bu şehre en kısa zamanda 200 bin değil, 500 bin yeni araba sokmazsam, namerdim…
Eskiden cuma günleri öğleden sonra sıkışıklık olurdu, şimdi her gün..
Eskiden sabahları ve akşamları sıkışıklık olurdu, şimdi her saatte… Seller gibi akan otomobillere bakıyorum.
Çoğunun içinde tek kişi var.. Otomobil yakıtının en pahalı olduğu ülkeyiz..
Halkımız yine de israftan, bir otomobilde tek kişi seyahat etmek lüksünden de vazgeçmiyor..
Peki bu trafik problemi nasıl çözülecek?
Belediye toplu taşıma araçlarını büyüttü ama yetersiz..
Sonun çözümü için yeni alternatif çözümler üretmek zorundayız..
Örneğin; deniz ulaşımını çeşitlendirmenin yollarını bulmalıyız..
Şehir içinde, raylı sistemi mutlaka gündemimize almalıyız..
Son yıllarda ekonomik sıkıntı var, işsizlik var, kazançlarımız da yetersiz..
Farz edelim bir rahatlama oldu, gelirler arttı, işsizler iş buldu..
Yani her şey güllük gülistanlık..
Ya da piyangodan para çıktı..
Biz ne yaparız..
Çanakkale insanı ne yapar?
Hiç itiraz etmeyelim, yapımızda kovaklık var..
Hemen eski cep telefonunu atacak ve yerine en pahalısından lüks bir cep telefonu alacak..
Yine hemen, eski otomobiller satılacak, lüks bir araba alınacak..
Hem de en cafcaflısından..
de, hiç otomobili olmayanlar satın alacak..
İstatistiklere Çanakkale’de 250 bin araç var..
Yine farz edelim; Çanakkale trafiğine bir yıl içinde,
250 bin yeni otomobil daha girdi.
İşte trafik derdinin çözümü böyle başlayacak..
Sokaklar, yollar, kavşaklar, köprüler, meydanlar akıl almaz bir otomobil seli ile dolacak.
200 bin dolarlık lüks ve ihtişamlı jeeplerin yanında on, on beş bin liralık üçüncü el ucuz arabalar… Kuyruklar 400-50o metre uzayacak..
Esenler Mahallesinden Güzelyalı’ya gitmek, 2-3 saati bulacak..
Nihayet birkaç hafta sonra toplumsal bir çıldırma başlayacak..
Sinirden, stresten kazalar, çarpışmalar artacak..
Günde yüzlerce trafik kavgası yaşanacak..
Yaralamalar, vurmalar olacak…
‘Lüks arabamla insan gibi gezip tozamıyorum. Paramla rezil oldum, bana yaşamak haramdır artık..’ diyen bir otomobilsever,
Artık hizmete açılan ‘Çanakkale 1915 Köprüsü’nin ortasındaki tıkanıklıktan dolayı aklını kaçırıp, kendini Boğaz’ın derin ve serin sularına atacak, trafik şehidi olacak..
Yine tıkanıklıktan çıldıran yığınlar Vilayet binasına gidip camları kıracaklar, etrafı kırıp dökecekler.. Pankartlar, dövizler; ‘Trafik tıkanıklığı bir insan hakları ihlalidir’, ‘Durma, durdukça sıra sana gelecek”.. Başka çılgın bir grup Belediye Başkanlığı binasına gidecekler, başkanla görüşmek isteyecekler..
Başkan aşağıya inemeyecek, balkondan ‘Sevgili Çanakkaleliler, değerli hemşehrilerim..
Hepinizi kucaklıyorum, sevgi ile bağrıma basıyorum..
Bu sorun çözüle kavuşacaktır..’ diyecek..
Ama halk bu nutukları dinlemeyecek..
Pencerelere taşlar, yumurtalar, domatesler atılacak..
bu hengame içinde insanlar ezilecek, yaralılar trafik sıkışıklığı yüzünden hastaneye taşınamayacak.. Bir şehit daha verilecektir..
Yollarda, caddelerde bekleyen, kağnı hızıyla ilerleyen binlerce aracın egzozlarından çıkan zehirli gazlar bütün kenti kirletecek..
Bir kısım insanlar gaz maskeleriyle dolaşacaklar..
Dünya medyası bu görüntüleri ülkemizin sanayileşmesinin bir göstergesi olarak yayınlayacak…
Birkaç sene önce işe yetişmek için evinden sabah yedide yola çıkanlar artık dörtte çıkmak zorunda kalacak..
Adam akşam altıda işten çıkmış, gece onda eve varabilmiş..
Özetle Çanakkale, bir trafik kaosu yaşayacak..
Bu işten en fazla otopark mafyası yararlanacaktır..
Bu konuda ayrıntıya gerek yok..
Avrupa Birliği, üç ay içinde ‘Çanakkale’nin trafik derdini halletmezseniz, üyelik başvurunuz iptal edilecektir’ şeklinde bir ültimatom verecek..
Kardeş şehirler; Osnabrück, Pomezia, Pardubice, Canberra, Kerch belediye meclisleri, lobi faaliyetlerini başlayıp, sorunun çözümünde katkı verecekler..
Bir kısım üniversite profesörleri, ‘Trafik sıkıntısı ve 18 Mart Çanakkale Zaferi’ konulu bilimsel araştırmalar yapıp ortalığı ayağa kaldıracak.. Evet.. Çanakkale trafiğine girecek 250 bin yeni araç meseleyi büsbütün çözümsüz bir hale getirecek.. En sonunda bu kördüğümü, bir kahraman! çıkıp kılıcıyla kesecektir..
Vallaaa, benim elimden gelse.. Bu şehre en kısa zamanda 200 bin değil, 500 bin yeni araba sokmazsam, namerdim…