"Özgürlüğe atılmış her adımda yanınızdayız"
İran'da katledilen Mahsa Amini ve direnen İranlı kadınlar için Çanakkale Kadın Platformu tarafından İskele Meydanı'nda dayanışma eylemi düzenlendi.
İran’da ahlak polisi tarafından katledilen Jina Mahsa Amini için toplanan kadınlar hayatları ve hakları için direnen İranlı kadınların yanında olduklarını vurguladılar. Çanakkale Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Av. İnci İncesağır şu ifadeleri kullandı: "13 Eylül'de İran'da başörtüsü kurallarına uygun örtünmediği gerekçesiyle gözaltına alındı Mahsa Amini birkaç saat sonra, Mahsa karakolda fenalaştı ve ambulansla hastaneye götürüldü. Doktorların verdiği bilgilere göre genç kadın ağır beyin hasarı almış ve kalp krizi geçirdiği için komaya girmişti. 13 Eylül Salı günü “Vozara” gözaltı merkezine götürülen Mahsa, devriye aracındaki memurlar tarafından darp edilmiş, ayrıca gözaltı merkezinde de saldırıya uğramıştı. Mahsa Amini’nin saçları, molların öldürme sebebi oldu. İran’da erkeklerin iffetlerini korumak için kadınlar yarım yüzyıla yakındır, başörtüsü takmak zorunda. İran’da yarım yüzyıla yakındır kadınlar erkeklerin cennetine zorla götürülmek istenmekte. İnsan hakları örgütlerine göre her yıl milyonlarca kadın “kötü tesettür” (Bed Hecabi) iddiasıyla sokakta İrşad Devriyeleri tarafından durduruluyor ve gözaltına alınıyor. İran’da kadın sorunu, merkezidir. Mahsa'nın ölümü tüm dünyaya "İslam Cumhuriyeti"nin belkemiğinin cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığı olduğunu hatırlatmıştır. Kadınlar üzerindeki egemenlik, rejimin işleyişinin merkezinde yer almıştır. Hicabı, halka açık yerlerde takmak zorundadırlar, boşanma durumunda çocuklarını almaya hakları yoktur, kocalarının rızası olmadan seyahat edemezler. Bu yüzden hicabı çıkarmak ve saçlarını kesmek güçlü bir direniş, özgürlüğe doğru atılmış bir adımdır. İranlı kadınlara sesleniyoruz, özgürlüğe atılmış her adımda yanınızdayız "Lütfen şunu da kimse aklından bir saniye bile uzaklaştırmasın. Kadınların İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlarına göz diken, onları eril şiddetin kol gezdiği bir dünyada koruyacak mekanizmalardan yoksun bırakan, hukuksal kazanımlarını çöpe atan ve LGBTİ+’ları ayrımcı politikalarla sindirmeye çalışan hiç ama hiç kimsenin bu mollalardan bir farkı yok. Ellerinden gelse hepsi kadınları “kapatmak” ister, kapatamıyorsa ve elinden geliyorsa yok etmek ister. Bazen hafif yana kaymış bir başörtüsü, bazen aylar, yıllar evveline ait bir şaka ya da birkaç yıl evvel yapılmış bir albümdeki bir şarkı buna yeter. Şimdilik sadece kadınları kapatmakla, yani giyim kuşamlarıyla ilgileniyorlarsa bu sadece daha fazlasını henüz yapamadıkları içindir. Evet, Jina Mahsa Amini, gencecik bir Kürt kadındı. Kadın düşmanı, cinsiyetçi mollalar rejiminin “hicab” kurallarına riayet etmediği için canına kastettiği kadınların hepsi elbette Kürt değil ama Kürt kadınlara zulümden fazlasıyla pay düşüyor. Katmerli bir düşmanlığın hedefi oluyorlar. Jina Mahsa’nın Kürtlüğü’nden gelen kırılganlığın da bu korkunç cinayeti işleyenlerin elini rahatlatmış olduğunu dünya biliyor… 2015 yılında da istihbaratçıların tecavüzüne uğrayan Kürt kızı Farinaz Hosravani yaşamına son vermişti. İran o gün de ayaktaydı. Bugün yine İran’la birlikte ayakta olmamız gerekiyor. Yoksa görüyorsunuz hiçbir şey değişmiyor. Türkiye’de yaşayan kadınlar olarak İran’da yaşananların çok uzağında olmadığımızı biliyoruz, kadına düşman bir rejim inşa edilmeye çalışıldığının farkındayız. Bu yüzden laik, demokratik bir ülkede; eşit, özgür ve şiddetsiz yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz."
Eyleme Çanakkale'de yaşayan İranlı vatandaşlar da destek verdi. [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2022/10/WhatsApp-Video-2022-10-03-at-12.02.11.mp4"][/video]
İran'da katledilen Mahsa Amini ve direnen İranlı kadınlar için Çanakkale Kadın Platformu tarafından İskele Meydanı'nda dayanışma eylemi düzenlendi.
İran’da ahlak polisi tarafından katledilen Jina Mahsa Amini için toplanan kadınlar hayatları ve hakları için direnen İranlı kadınların yanında olduklarını vurguladılar. Çanakkale Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Av. İnci İncesağır şu ifadeleri kullandı: "13 Eylül'de İran'da başörtüsü kurallarına uygun örtünmediği gerekçesiyle gözaltına alındı Mahsa Amini birkaç saat sonra, Mahsa karakolda fenalaştı ve ambulansla hastaneye götürüldü. Doktorların verdiği bilgilere göre genç kadın ağır beyin hasarı almış ve kalp krizi geçirdiği için komaya girmişti. 13 Eylül Salı günü “Vozara” gözaltı merkezine götürülen Mahsa, devriye aracındaki memurlar tarafından darp edilmiş, ayrıca gözaltı merkezinde de saldırıya uğramıştı. Mahsa Amini’nin saçları, molların öldürme sebebi oldu. İran’da erkeklerin iffetlerini korumak için kadınlar yarım yüzyıla yakındır, başörtüsü takmak zorunda. İran’da yarım yüzyıla yakındır kadınlar erkeklerin cennetine zorla götürülmek istenmekte. İnsan hakları örgütlerine göre her yıl milyonlarca kadın “kötü tesettür” (Bed Hecabi) iddiasıyla sokakta İrşad Devriyeleri tarafından durduruluyor ve gözaltına alınıyor. İran’da kadın sorunu, merkezidir. Mahsa'nın ölümü tüm dünyaya "İslam Cumhuriyeti"nin belkemiğinin cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığı olduğunu hatırlatmıştır. Kadınlar üzerindeki egemenlik, rejimin işleyişinin merkezinde yer almıştır. Hicabı, halka açık yerlerde takmak zorundadırlar, boşanma durumunda çocuklarını almaya hakları yoktur, kocalarının rızası olmadan seyahat edemezler. Bu yüzden hicabı çıkarmak ve saçlarını kesmek güçlü bir direniş, özgürlüğe doğru atılmış bir adımdır. İranlı kadınlara sesleniyoruz, özgürlüğe atılmış her adımda yanınızdayız "Lütfen şunu da kimse aklından bir saniye bile uzaklaştırmasın. Kadınların İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlarına göz diken, onları eril şiddetin kol gezdiği bir dünyada koruyacak mekanizmalardan yoksun bırakan, hukuksal kazanımlarını çöpe atan ve LGBTİ+’ları ayrımcı politikalarla sindirmeye çalışan hiç ama hiç kimsenin bu mollalardan bir farkı yok. Ellerinden gelse hepsi kadınları “kapatmak” ister, kapatamıyorsa ve elinden geliyorsa yok etmek ister. Bazen hafif yana kaymış bir başörtüsü, bazen aylar, yıllar evveline ait bir şaka ya da birkaç yıl evvel yapılmış bir albümdeki bir şarkı buna yeter. Şimdilik sadece kadınları kapatmakla, yani giyim kuşamlarıyla ilgileniyorlarsa bu sadece daha fazlasını henüz yapamadıkları içindir. Evet, Jina Mahsa Amini, gencecik bir Kürt kadındı. Kadın düşmanı, cinsiyetçi mollalar rejiminin “hicab” kurallarına riayet etmediği için canına kastettiği kadınların hepsi elbette Kürt değil ama Kürt kadınlara zulümden fazlasıyla pay düşüyor. Katmerli bir düşmanlığın hedefi oluyorlar. Jina Mahsa’nın Kürtlüğü’nden gelen kırılganlığın da bu korkunç cinayeti işleyenlerin elini rahatlatmış olduğunu dünya biliyor… 2015 yılında da istihbaratçıların tecavüzüne uğrayan Kürt kızı Farinaz Hosravani yaşamına son vermişti. İran o gün de ayaktaydı. Bugün yine İran’la birlikte ayakta olmamız gerekiyor. Yoksa görüyorsunuz hiçbir şey değişmiyor. Türkiye’de yaşayan kadınlar olarak İran’da yaşananların çok uzağında olmadığımızı biliyoruz, kadına düşman bir rejim inşa edilmeye çalışıldığının farkındayız. Bu yüzden laik, demokratik bir ülkede; eşit, özgür ve şiddetsiz yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz."
Eyleme Çanakkale'de yaşayan İranlı vatandaşlar da destek verdi. [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2022/10/WhatsApp-Video-2022-10-03-at-12.02.11.mp4"][/video]