Çan Termik Santrallerinin çevreye verdiği zararlar ve köylülerin yaşadığı sıkıntılar ile ilgili “Yeşil Umut” isimli belgesel filmi yayımlandı. Yönetmen Yasin Aydoğan tarafından çekilen belgesel köylülerin yaşadığı sıkıntıları gözler önüne serdi.
Çan’ın ilçe sınırları içinde bulunan iki termik santral ekolojik sistemi etkileyerek, tarım ve hayvancılığı yok ediyor. Geri dönüşü olmayan değişimlerin yaşandığı Çan’da tarımsal faaliyetler durma noktasına gelirken, köylüler işsizlik problemi ile karşı karşıya kalıyor.
İzmir’de yaşamını sürdüren yönetmen Yasin Aydoğan; Çan’ın içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekmek, doğduğu köy olan Altıkulaçlıların sesi olmak için kamerasını Çan’ın köylerine çevirdi. Çan Çevre Derneği üyeleri Avukat Ümran Aydın ve Mehmet Öz’ün deneyimlerini paylaştığı belgeselde, köylüler yaşadıkları problemleri dile getirdi. Çan Çevre Derneği Avukat Ümran Aydın videoda şunları söyledi, “Burasını kurarken bize son teknoloji ürünü, biz Türklerin abartısı ile anlatılan, ülkeye çok faydalı, çevre dostu, sıfır bir ürün olarak kurulduğu söylendi, ama biz öyle olduğunu çok uzun yıllar sonra anladık, çünkü çok ciddi bir hava kirliliğine maruz kaldık. Hatta biz dernekte iken çok ciddi şikayetler alıyorduk. Gece filtrelerin kapatıldığı yönünde. Sonra termik santralden ziyaret talep ederek geldik, arkadaşlarımızla burayı inceledik. Termik santral müdürünün bize anlattığını gösterdiğini hayatım boyunca unutmayacağım. ‘Bizim termik santral filtremiz yok ki’ dedi. O gün hepimiz büyük bir şok geçirmiştik” dedi. “BENİM DE UFACIK BİR KATKIM OLMASI AMACIYLA BELGESEL ÇEKMEYE KARAR VERDİM”
Yeşil Umut belgeseli yönetmeni Yasin Aydoğan ise yaptığı açıklamada, “Çocukken okul tatillerinde Çan’a gelmek ve burada tatili geçirmek en çok keyif aldığım olaydı. O zamanlar Çan’ın üzerinden yıllardır kalkmayan sis bulutunu, bir doğa olayı zannederdim. Büyüdükçe onun bir doğa olayı değil, etraftaki fabrikaların ve termik santrallerin zehirli dumanları olduğunu fark ettim. Çok sevdiğim bu şehrin güzelliğini örten ve insan sağlına zarar veren pis dumanın kalkması, buradaki güzel insanların daha sağlıklı bir ortamda yaşaması için benim de ufacık bir katkım olması amacıyla belgesel çekmeye karar verdim. Çan’ın içinde bulunduğu kötü durumu kamuoyuna yansıtmak amacıyla Avrupa’da projeler yürütmeye devam ediyoruz. Çan Çevre Derneği olmak üzere Çanlılara yardımları için çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Çan’ın ilçe sınırları içinde bulunan iki termik santral ekolojik sistemi etkileyerek, tarım ve hayvancılığı yok ediyor. Geri dönüşü olmayan değişimlerin yaşandığı Çan’da tarımsal faaliyetler durma noktasına gelirken, köylüler işsizlik problemi ile karşı karşıya kalıyor.
İzmir’de yaşamını sürdüren yönetmen Yasin Aydoğan; Çan’ın içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekmek, doğduğu köy olan Altıkulaçlıların sesi olmak için kamerasını Çan’ın köylerine çevirdi. Çan Çevre Derneği üyeleri Avukat Ümran Aydın ve Mehmet Öz’ün deneyimlerini paylaştığı belgeselde, köylüler yaşadıkları problemleri dile getirdi. Çan Çevre Derneği Avukat Ümran Aydın videoda şunları söyledi, “Burasını kurarken bize son teknoloji ürünü, biz Türklerin abartısı ile anlatılan, ülkeye çok faydalı, çevre dostu, sıfır bir ürün olarak kurulduğu söylendi, ama biz öyle olduğunu çok uzun yıllar sonra anladık, çünkü çok ciddi bir hava kirliliğine maruz kaldık. Hatta biz dernekte iken çok ciddi şikayetler alıyorduk. Gece filtrelerin kapatıldığı yönünde. Sonra termik santralden ziyaret talep ederek geldik, arkadaşlarımızla burayı inceledik. Termik santral müdürünün bize anlattığını gösterdiğini hayatım boyunca unutmayacağım. ‘Bizim termik santral filtremiz yok ki’ dedi. O gün hepimiz büyük bir şok geçirmiştik” dedi. “BENİM DE UFACIK BİR KATKIM OLMASI AMACIYLA BELGESEL ÇEKMEYE KARAR VERDİM”
Yeşil Umut belgeseli yönetmeni Yasin Aydoğan ise yaptığı açıklamada, “Çocukken okul tatillerinde Çan’a gelmek ve burada tatili geçirmek en çok keyif aldığım olaydı. O zamanlar Çan’ın üzerinden yıllardır kalkmayan sis bulutunu, bir doğa olayı zannederdim. Büyüdükçe onun bir doğa olayı değil, etraftaki fabrikaların ve termik santrallerin zehirli dumanları olduğunu fark ettim. Çok sevdiğim bu şehrin güzelliğini örten ve insan sağlına zarar veren pis dumanın kalkması, buradaki güzel insanların daha sağlıklı bir ortamda yaşaması için benim de ufacık bir katkım olması amacıyla belgesel çekmeye karar verdim. Çan’ın içinde bulunduğu kötü durumu kamuoyuna yansıtmak amacıyla Avrupa’da projeler yürütmeye devam ediyoruz. Çan Çevre Derneği olmak üzere Çanlılara yardımları için çok teşekkür ediyorum.” dedi.