Bugün sizlerle Emekliler Türkiye Meclisi Aktivistlerinden Bahtiyar Çetinbaş'ın bir yazısını paylaşıyorum. Kendilerine teşekkür ediyorum.
Mayıs 2023 seçimlerinden sonra siyasette, politikada çok kullanılan kavramlardan biri DEĞİŞİM…
Değişim değişme demek… Neden değişim? Neden değişme? Doğayı, çevreyi okumaya çalıştığımızda gördüğümüz anladığımız bir değişmenin kendi kendine mevsimlerden mevsimlere geçildikçe yaşandığını, kendi kendini bir yenilenmenin yaşandığını görürüz. Bunun bize anlattığı, öğrettiği görebildiklerimizden anlam çıkarmak ve bunları kendi kendimize sorgulayarak, düşünerek kendi bilgimizi yenileyerek arttırdığımızı ve zekamızı kendi kendimize eğittiğimizi söyleyebiliriz. Değişim bir çaredir, bir çözümdür. İnsanoğlu dinamik bir yaşamın içinde yönetme ve yönetim ihtiyacını karşılama ihtiyacını hissettiğinden beri çözüm üretmekte aklını işleterek ve ortak aklı kullanarak zaman zaman zorlansa da ihtiyacını karşılamıştır. İnsanoğlunun bugüne kadar bulabildiği en iyi çözümler yönetme biçimi ve gücünde Cumhuriyet, yönetim biçimi olarak da Demokrasi yönetim sistemidir. Demokrasi yönetim sistemi ilk olarak yaklaşık M.Ö. 500’lü yıllarda uygulanmış ve ömrü yaklaşık yüz yıl kadar olmuştur. Bu ilk örnekte/uygulamada en önemli kurum Meclis olmuştur. Meclis kurumu eski Türklerin uyguladıkları toy, kurultay, kengeş örneklerinden esinlenerek oluşmuştur. Daha sonraları bu ilk uygulama olan demokrasi yönetim sistemi tiranların zorbalıkları ile ortadan kaldırıldığında tekrar hatırlanması asırları almış ve 17.yüzyılda mutlak monarşiye ilk tepkilerin gelmesi ile akıllara gelmiştir. Akıllara geldiğinde ise karşılaşılan nüfus yoğunlukları ve fazlalıkları nedeniyle demokrasi yönetim sisteminin nasıl uygulanabileceği konusu sorun olmuştur. Ve o dönemde demokraside bir devrim olarak kabul edilen TEMSİL kavramı demokrasi yönetim sisteminin bir kurtarıcısı olarak Temsili Demokrasi Yönetim Sistemi uygulamaya konulmuştur.
Böylece ilk demokrasi yönetim sistemi değişik lakaplar almıştır. Bunlardan bazıları ilk demokrasi, saf demokrasi, arı demokrasi, Atina demokrasisi, Antik çağ demokrasisi, Doğrudan demokrasi v.b. İlk uygulanan Doğrudan Demokrasi nüfus yoğunlukları nedeni ile uygulanamaz denildiği için karşısına alternatif olarak Temsili Demokrasi bir değişim olarak çıkmıştır. Demokrasi tarihinde karşılaştığımız demokrasi yönetim sistemleri süreç içinde dört ana grupta toplanmıştır.
1.-Doğrudan Demokrasi
2.-Temsili Demokrasi
3.-Yarı Doğrudan Demokrasi
4.-Yarı Temsili Demokrasi Özetle şunları söylemekte yarar vardır;
*Doğrudan Demokrasinin alternatifi olan Temsili Demokrasi nüfus sorun ve yoğunlukları nedeni ile ortaya çıkmıştır.
*Yarı Doğrudan Demokrasi ise Temsili Demokraside zaman içinde yaşanan sorunlara, hastalık ve ayıplara alternatif bir çözüm üretme amacıyla ortaya çıkmıştır.
*Yarı Temsili Demokrasi; Temsili Demokraside çıkan sorunlara Yarı Doğrudan Demokrasinin kurum ve araçlarını kullanarak temsili demokraside iyileştirmeler yapabilme amacıyla ortaya çıkmıştır.
*Günümüzde dünyamızda doğrudan demokrasinin saf haliyle uygulandığı bir ülke yoktur. Bazı ülkelerde lokal, yerel ve bölge ve eyalet bazında uygulama yapılmaktadır.
*Temsili demokrasi çok yaygın olarak kullanılmakta ve karşılaştığı sorunlara onlarca çözüm üretmeye halen devam edilmektedir. Bu kadar çok temsili demokrasinin türü/çeşidi olmasının nedeni temsili demokrasinin felsefesinde, ruhunda olan TEMSİL kavramıdır.
*Temsili Demokrasinin felsefesi hatalıdır. Aynen insan nasıl aklı şeytana kiraya verebiliyorsa TEMSİL ile egemenlik hakkını, özgürlükleri yaşama hakkını, hak hukuk adalet hakkını, vatandaş olma hakkını ve diğer haklarını temsil adı altında temsilcilere kiraya vermenin bir anlamı var mı?
*Yarı Doğrudan Demokrasi uygulaması ülke bazında yoktur. Bazı ülkelerde lokal, yerel ve bölge ve eyalet bazında uygulama yapılmaktadır.
*Yarı Temsili Demokrasi; temsili demokrasi uygulanan ülkelerde yarı doğrudan demokrasinin kurum ve araçlarını kullanma olarak dünyanın çeşitli ülkelerinde zaman zaman uygulanmaktadır. Örnek olarak bizim ülkemizde de Yarı Doğrudan demokrasinin önemli kurumlarından olan referandum Anayasa değişiklikleri konusunda birkaç defa uygulanmıştır. Doğal olarak uygulamalar temsili demokrasi zihniyeti esas alınarak yapıldığı için çok zaman bunlara yarı doğrudan demokrasi uygulamaları demek yanlış olur. Kendilerine özel uygulamalardır. Bizim ülkemizde son uygulanan referandum ile Anayasa değişikliği yapılmış ve temsili demokrasinin en sistemsiz, en berbat, en düzensiz, en kötü uygulaması olan Başkanlık Sistemi uygulaması halen devam etmektedir. Ülkemizde uygulanmakta olan Temsili Demokrasinin çok kötü bir türü/çeşidi olan Başkanlık Sistemi ile olmuyor… Olamıyor…
Değişim şart…
Değişim temsili demokrasi yönetim sistemi yerine Doğrudan Demokrasi yönetim sistemine geçiş ile olmalıdır.
Ama değişim nasıl olacak? Değişimi kim önerecek? Kim yapacak? Değişim nasıl tasarlanmalı? Soruların cevabı belli… Değişimi yapacak olanlar siyasi partiler… Yapabilmek için de önce siyasi partiler kendi içlerinde bir zihniyet devrimi yaparak değişim projesini kendi içlerinde hazmetmeli, sonra da diğer siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve halk ile bu projeyi tartışarak, danışarak, istişare ederek Mecliste tasarının yasalaşması için çalışmaları gerekecektir. Her ne kadar soruların cevabı belli dedik ise de… Mevcut aktif faaliyette bulunan siyasi partiler temsili demokrasi yönetim sistemi mevzuatına göre kuruldukları ve çalıştıkları için böyle bir zihniyet devrimini yapabilmeyi başarabileceklerini zannetmiyoruz. Bu durumda yeni değil bir yepyeni siyasi parti doğrudan demokrasi felsefesi ve ruhunu hazmetmiş olarak kurulmalı ve paylaşımcı doğrudan demokrasi yönetim sistemini tasarlayarak inşa etme çalışmalarında yeni bir patika açmak için yola koyulmalıdır.
Hiçbir değişim kolay olmaz…
İlk iş siyasi partiler yasası ve seçim yasalarında değişim…
Değişim nasıl olmalı?
Doğrudan Demokraside Yeni Bir Patika Açmak için yola koyulmaktan başka çare yok...
Doğrudan Demokrasi günümüzde ve çağımızda erişilen teknoloji ile akıl işletilerek, ortak akıl kullanılarak bilimin ışığında, paylaşımcılık ve şeffaflık ilkeleri ile, hep bana hep bana zihniyeti yerine “hep bize hep bize” zihniyeti kullanılarak, hak hukuk ve adalet ilkeleri ile, örgütlenme modeli olarak dikey örgütlenme modeli yerine yatay örgütlenme modeli kullanılarak meclis kültürü ile toplumsal mutluluğun çok kısa sürede sağlanması mümkündür.
İnsanların; hangi demokrasi? demeleri bir haktır.
Demokrasi bir infak / paylaşma kültürüdür.
İnsanlığın yönetimde ulaştığı en iyi sistem Paylaşımcı Demokrasidir. İnsanlığın tek çıkış yolu "Demokrasi"dir. Ama hangi demokrasi? Paylaşımcı Demokrasi… Bedenimizle kanımıza varıncaya kadar insanlığın mutluluğu için PAYLAŞMAK. Doğrudan Demokrasi insan içindir.
Bunun da yolu mutlaka demokrasi ile olacaktır. İnsanlığın tek kurtuluş yolu demokrasidir. Ama hangi demokrasi? Yanıtı PAYLAŞIMCI DEMOKRASİ’dir. Doğrudan Demokrasi ilk demokrasidir, saf demokrasidir ve günümüz şartlarında insanların mutluluğu, toplumsal mutluluğu yönetimde paylaşımcılık ilkesi ile sağlamak mümkündür. Temsili Demokrasi yönetim sistemi devam ettikçe DEĞİŞİM hiçbir zamanda olmaz... Olamaz… Sadece bizim ülkemizde değil, demokrasi ile idare edilen tüm dünya ülkelerinde temsili demokrasinin sorunları, sıkıntıları toplumsal mutluluğu sağlayamıyor… Temsili Demokrasinin hastalık ve ayıpları neredeyse bir salgın halinde görülüyor… DEĞİŞİM ancak Paylaşımcı Doğrudan Demokrasi ve örgütlenmede YATAY ÖRGÜTLENME modeli olarak gerçekleşebilir...
Mesele; Temsili Demokrasi mi? Paylaşımcı Doğrudan Demokrasi mi? meselesidir…
Bahtiyar Çetinbaş
Mayıs 2023 seçimlerinden sonra siyasette, politikada çok kullanılan kavramlardan biri DEĞİŞİM…
Değişim değişme demek… Neden değişim? Neden değişme? Doğayı, çevreyi okumaya çalıştığımızda gördüğümüz anladığımız bir değişmenin kendi kendine mevsimlerden mevsimlere geçildikçe yaşandığını, kendi kendini bir yenilenmenin yaşandığını görürüz. Bunun bize anlattığı, öğrettiği görebildiklerimizden anlam çıkarmak ve bunları kendi kendimize sorgulayarak, düşünerek kendi bilgimizi yenileyerek arttırdığımızı ve zekamızı kendi kendimize eğittiğimizi söyleyebiliriz. Değişim bir çaredir, bir çözümdür. İnsanoğlu dinamik bir yaşamın içinde yönetme ve yönetim ihtiyacını karşılama ihtiyacını hissettiğinden beri çözüm üretmekte aklını işleterek ve ortak aklı kullanarak zaman zaman zorlansa da ihtiyacını karşılamıştır. İnsanoğlunun bugüne kadar bulabildiği en iyi çözümler yönetme biçimi ve gücünde Cumhuriyet, yönetim biçimi olarak da Demokrasi yönetim sistemidir. Demokrasi yönetim sistemi ilk olarak yaklaşık M.Ö. 500’lü yıllarda uygulanmış ve ömrü yaklaşık yüz yıl kadar olmuştur. Bu ilk örnekte/uygulamada en önemli kurum Meclis olmuştur. Meclis kurumu eski Türklerin uyguladıkları toy, kurultay, kengeş örneklerinden esinlenerek oluşmuştur. Daha sonraları bu ilk uygulama olan demokrasi yönetim sistemi tiranların zorbalıkları ile ortadan kaldırıldığında tekrar hatırlanması asırları almış ve 17.yüzyılda mutlak monarşiye ilk tepkilerin gelmesi ile akıllara gelmiştir. Akıllara geldiğinde ise karşılaşılan nüfus yoğunlukları ve fazlalıkları nedeniyle demokrasi yönetim sisteminin nasıl uygulanabileceği konusu sorun olmuştur. Ve o dönemde demokraside bir devrim olarak kabul edilen TEMSİL kavramı demokrasi yönetim sisteminin bir kurtarıcısı olarak Temsili Demokrasi Yönetim Sistemi uygulamaya konulmuştur.
Böylece ilk demokrasi yönetim sistemi değişik lakaplar almıştır. Bunlardan bazıları ilk demokrasi, saf demokrasi, arı demokrasi, Atina demokrasisi, Antik çağ demokrasisi, Doğrudan demokrasi v.b. İlk uygulanan Doğrudan Demokrasi nüfus yoğunlukları nedeni ile uygulanamaz denildiği için karşısına alternatif olarak Temsili Demokrasi bir değişim olarak çıkmıştır. Demokrasi tarihinde karşılaştığımız demokrasi yönetim sistemleri süreç içinde dört ana grupta toplanmıştır.
1.-Doğrudan Demokrasi
2.-Temsili Demokrasi
3.-Yarı Doğrudan Demokrasi
4.-Yarı Temsili Demokrasi Özetle şunları söylemekte yarar vardır;
*Doğrudan Demokrasinin alternatifi olan Temsili Demokrasi nüfus sorun ve yoğunlukları nedeni ile ortaya çıkmıştır.
*Yarı Doğrudan Demokrasi ise Temsili Demokraside zaman içinde yaşanan sorunlara, hastalık ve ayıplara alternatif bir çözüm üretme amacıyla ortaya çıkmıştır.
*Yarı Temsili Demokrasi; Temsili Demokraside çıkan sorunlara Yarı Doğrudan Demokrasinin kurum ve araçlarını kullanarak temsili demokraside iyileştirmeler yapabilme amacıyla ortaya çıkmıştır.
*Günümüzde dünyamızda doğrudan demokrasinin saf haliyle uygulandığı bir ülke yoktur. Bazı ülkelerde lokal, yerel ve bölge ve eyalet bazında uygulama yapılmaktadır.
*Temsili demokrasi çok yaygın olarak kullanılmakta ve karşılaştığı sorunlara onlarca çözüm üretmeye halen devam edilmektedir. Bu kadar çok temsili demokrasinin türü/çeşidi olmasının nedeni temsili demokrasinin felsefesinde, ruhunda olan TEMSİL kavramıdır.
*Temsili Demokrasinin felsefesi hatalıdır. Aynen insan nasıl aklı şeytana kiraya verebiliyorsa TEMSİL ile egemenlik hakkını, özgürlükleri yaşama hakkını, hak hukuk adalet hakkını, vatandaş olma hakkını ve diğer haklarını temsil adı altında temsilcilere kiraya vermenin bir anlamı var mı?
*Yarı Doğrudan Demokrasi uygulaması ülke bazında yoktur. Bazı ülkelerde lokal, yerel ve bölge ve eyalet bazında uygulama yapılmaktadır.
*Yarı Temsili Demokrasi; temsili demokrasi uygulanan ülkelerde yarı doğrudan demokrasinin kurum ve araçlarını kullanma olarak dünyanın çeşitli ülkelerinde zaman zaman uygulanmaktadır. Örnek olarak bizim ülkemizde de Yarı Doğrudan demokrasinin önemli kurumlarından olan referandum Anayasa değişiklikleri konusunda birkaç defa uygulanmıştır. Doğal olarak uygulamalar temsili demokrasi zihniyeti esas alınarak yapıldığı için çok zaman bunlara yarı doğrudan demokrasi uygulamaları demek yanlış olur. Kendilerine özel uygulamalardır. Bizim ülkemizde son uygulanan referandum ile Anayasa değişikliği yapılmış ve temsili demokrasinin en sistemsiz, en berbat, en düzensiz, en kötü uygulaması olan Başkanlık Sistemi uygulaması halen devam etmektedir. Ülkemizde uygulanmakta olan Temsili Demokrasinin çok kötü bir türü/çeşidi olan Başkanlık Sistemi ile olmuyor… Olamıyor…
Değişim şart…
Değişim temsili demokrasi yönetim sistemi yerine Doğrudan Demokrasi yönetim sistemine geçiş ile olmalıdır.
Ama değişim nasıl olacak? Değişimi kim önerecek? Kim yapacak? Değişim nasıl tasarlanmalı? Soruların cevabı belli… Değişimi yapacak olanlar siyasi partiler… Yapabilmek için de önce siyasi partiler kendi içlerinde bir zihniyet devrimi yaparak değişim projesini kendi içlerinde hazmetmeli, sonra da diğer siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve halk ile bu projeyi tartışarak, danışarak, istişare ederek Mecliste tasarının yasalaşması için çalışmaları gerekecektir. Her ne kadar soruların cevabı belli dedik ise de… Mevcut aktif faaliyette bulunan siyasi partiler temsili demokrasi yönetim sistemi mevzuatına göre kuruldukları ve çalıştıkları için böyle bir zihniyet devrimini yapabilmeyi başarabileceklerini zannetmiyoruz. Bu durumda yeni değil bir yepyeni siyasi parti doğrudan demokrasi felsefesi ve ruhunu hazmetmiş olarak kurulmalı ve paylaşımcı doğrudan demokrasi yönetim sistemini tasarlayarak inşa etme çalışmalarında yeni bir patika açmak için yola koyulmalıdır.
Hiçbir değişim kolay olmaz…
İlk iş siyasi partiler yasası ve seçim yasalarında değişim…
Değişim nasıl olmalı?
Doğrudan Demokraside Yeni Bir Patika Açmak için yola koyulmaktan başka çare yok...
Doğrudan Demokrasi günümüzde ve çağımızda erişilen teknoloji ile akıl işletilerek, ortak akıl kullanılarak bilimin ışığında, paylaşımcılık ve şeffaflık ilkeleri ile, hep bana hep bana zihniyeti yerine “hep bize hep bize” zihniyeti kullanılarak, hak hukuk ve adalet ilkeleri ile, örgütlenme modeli olarak dikey örgütlenme modeli yerine yatay örgütlenme modeli kullanılarak meclis kültürü ile toplumsal mutluluğun çok kısa sürede sağlanması mümkündür.
İnsanların; hangi demokrasi? demeleri bir haktır.
Demokrasi bir infak / paylaşma kültürüdür.
İnsanlığın yönetimde ulaştığı en iyi sistem Paylaşımcı Demokrasidir. İnsanlığın tek çıkış yolu "Demokrasi"dir. Ama hangi demokrasi? Paylaşımcı Demokrasi… Bedenimizle kanımıza varıncaya kadar insanlığın mutluluğu için PAYLAŞMAK. Doğrudan Demokrasi insan içindir.
Bunun da yolu mutlaka demokrasi ile olacaktır. İnsanlığın tek kurtuluş yolu demokrasidir. Ama hangi demokrasi? Yanıtı PAYLAŞIMCI DEMOKRASİ’dir. Doğrudan Demokrasi ilk demokrasidir, saf demokrasidir ve günümüz şartlarında insanların mutluluğu, toplumsal mutluluğu yönetimde paylaşımcılık ilkesi ile sağlamak mümkündür. Temsili Demokrasi yönetim sistemi devam ettikçe DEĞİŞİM hiçbir zamanda olmaz... Olamaz… Sadece bizim ülkemizde değil, demokrasi ile idare edilen tüm dünya ülkelerinde temsili demokrasinin sorunları, sıkıntıları toplumsal mutluluğu sağlayamıyor… Temsili Demokrasinin hastalık ve ayıpları neredeyse bir salgın halinde görülüyor… DEĞİŞİM ancak Paylaşımcı Doğrudan Demokrasi ve örgütlenmede YATAY ÖRGÜTLENME modeli olarak gerçekleşebilir...
Mesele; Temsili Demokrasi mi? Paylaşımcı Doğrudan Demokrasi mi? meselesidir…
Bahtiyar Çetinbaş