CHP Çanakkale Milletvekilleri Özgür Özel ve Muharrem Erkek TBMM’de bir önerge vererek Kaz Dağlarında ki ağaç kesimlerinin incelenmesini istediler ancak AKP ve MHP Milletvekillerinin verdiği ret oyları ile bu önerge kabul görmedi. Şaşırdık mı? Ben şaşırmadım. Oysa ki Çanakkale halkının oyları ile seçilmiş dört milletvekili birlikte vermeliydiler o önergeyi ama olamıyor işte, bir türlü olamıyor. Parti çıkarları her zaman halkın çıkarlarının önünde yer alıyor. Bırakın birlik olmayı, böylesine önemli bir konuda bile karşıt oldular. Şöyle ki:
Çanakkale Ak Parti Milletvekili Bülent Turan ve Jülide İskenderoğlu da konu üzerine bir açıklama yaparak, bölgede ki ağaç kesimlerinin ÇED raporuna uygun olduğunu söylediler. Şaşılacak iş doğrusu. ÇED raporu ağaçları kesin diyor. Açılımı nedir bu ÇED’in; ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ. Nasıl bir rapor hazırladı ki ÇED de bu katliam yapılmakta? Ağaçların kesilmesi ile meydana gelecek çevresel etki doğru olarak değerlendirilmemiş anlaşılan. ÇED raporunun doğruluğunu da bu önerge ile sorgulayacak olan komisyon artık çalışamayacak çünkü iki Ak partili Çanakkale milletvekili ÇED raporunun ardına sığınarak savunma yaptılar. İyi de, Çanakkale aynı zamanda o iki Çanakkale milletvekilinin de değil mi?
Üstelik bu maden şirketleri, bunlar yabancılara ait ve ülkemize çıkardıkları altınlardan sadece yüzde bir pay veriyorlar. Yanlış duymadınız yüzde bir. Altın bizim topraklarımızda ama o altını eller alıp götürmekte. Biz neden çıkaramıyoruz? Çünkü artık ETİBANK yok bu ülkede. Madencilik alanında özgür değiliz ülke olarak. Bu konuda rahmetli Necip HABLEMİTOĞLU’nun ALMAN VAKIFLARI isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim. Tabi ki ancak sahaflarda bulabilirsiniz. Yeni baskısı yok. Bakın bakalım ülkemizde altın işi Alman Vakıflarınca nasıl manipüle edilmiş. Özellikle BERGAMA konusunda küçük dilinizi yutarsınız. Bu gün Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisinin düzenlediği bir farkındalık etkinliği var. O etkinliğe hep beraber katılarak geleceğimize sahip çıkmalıyız. Gün geçtikçe çölleşen ülkemiz toprağının son kalan yeşilini de bu topraklarda yaşamayan ulusların açgözlü madencileri uğruna feda etmemeliyiz.
Ak Parti Çanakkale Milletvekili Sayın Bülent TURAN, yaptığı açıklamada bir diğer çevre katliamına dikkat çekiyor. Çanakkale’de kanalizasyon sularının denize aktığını söylüyor. Bunun nerede olduğunu bilememekle birlikte, sayın vekilimden isteğim derhal o atığın başında bir çevre etkinliği düzenlemesidir. Bahsettiği kanalizasyon atığı doğru ise ve gözlerimizden kaçtı ise, bir an önce konuya eğilmemiz için o atığı bizlere göstermesi ve hep birlikte bunun karşısında saf durmamızı sağlaması gerekmektedir. Ben, bu gün yapılacak olan etkinlikte Sayın Ak Parti milletvekillerini ve MHP İl Teşkilatını görebilecek miyim, doğrusu çok merak ediyorum. Çanakkale halkının oyları ile seçilmiş milletvekillerini (dördünü de) kol kola kenetlenmiş vaziyette halkın yanında çözüm arayışı içerisinde görme arzusunda olmam hakkım sanıyorum ki oy vermiş bir vatandaş olarak. Hoş, ben milletvekili seçiminde kendime oy vermiştim ya, neyssseee…
Üstelik bu maden şirketleri, bunlar yabancılara ait ve ülkemize çıkardıkları altınlardan sadece yüzde bir pay veriyorlar. Yanlış duymadınız yüzde bir. Altın bizim topraklarımızda ama o altını eller alıp götürmekte. Biz neden çıkaramıyoruz? Çünkü artık ETİBANK yok bu ülkede. Madencilik alanında özgür değiliz ülke olarak. Bu konuda rahmetli Necip HABLEMİTOĞLU’nun ALMAN VAKIFLARI isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim. Tabi ki ancak sahaflarda bulabilirsiniz. Yeni baskısı yok. Bakın bakalım ülkemizde altın işi Alman Vakıflarınca nasıl manipüle edilmiş. Özellikle BERGAMA konusunda küçük dilinizi yutarsınız. Bu gün Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisinin düzenlediği bir farkındalık etkinliği var. O etkinliğe hep beraber katılarak geleceğimize sahip çıkmalıyız. Gün geçtikçe çölleşen ülkemiz toprağının son kalan yeşilini de bu topraklarda yaşamayan ulusların açgözlü madencileri uğruna feda etmemeliyiz.
Ak Parti Çanakkale Milletvekili Sayın Bülent TURAN, yaptığı açıklamada bir diğer çevre katliamına dikkat çekiyor. Çanakkale’de kanalizasyon sularının denize aktığını söylüyor. Bunun nerede olduğunu bilememekle birlikte, sayın vekilimden isteğim derhal o atığın başında bir çevre etkinliği düzenlemesidir. Bahsettiği kanalizasyon atığı doğru ise ve gözlerimizden kaçtı ise, bir an önce konuya eğilmemiz için o atığı bizlere göstermesi ve hep birlikte bunun karşısında saf durmamızı sağlaması gerekmektedir. Ben, bu gün yapılacak olan etkinlikte Sayın Ak Parti milletvekillerini ve MHP İl Teşkilatını görebilecek miyim, doğrusu çok merak ediyorum. Çanakkale halkının oyları ile seçilmiş milletvekillerini (dördünü de) kol kola kenetlenmiş vaziyette halkın yanında çözüm arayışı içerisinde görme arzusunda olmam hakkım sanıyorum ki oy vermiş bir vatandaş olarak. Hoş, ben milletvekili seçiminde kendime oy vermiştim ya, neyssseee…