Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşsel’in kızı H.G. K’yi 6 yaşındayken bir müridi ile evlendirdiği haberleri kamuoyunda büyük tepki topladı. Çanakkale’de de kadınlar tepkilerini, “6 yaşındaki çocukları evlendiren, istismarı meşrulaştıran gerici, ataerkil zihniyetinizi kabul etmiyoruz! Çocuklarımızı karanlığınıza teslim etmeyeceğiz. Laik, eşit ve demokratik bir eğitim, çocuklarımıza özgür bir dünya bırakma mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz”
İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızı H.K.G’yi evlendirdiği haberi ortaya çıkmasının ardından kamuoyunda büyük tepki topladı. Çanakkale’de de CHP Kadın Kolları ve Çanakkale Kadın Dayanışması üyeleri pazar yeri girişinde basın açıklaması yaptı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı, “Çocuk cinsel istismarları ve tecavüzleri ile tarikatlar, Türkiye’nin en karanlık yüzüdür. ‘Bir sarık ve cübbeyi kapan her türlü kötülüğü yapacak güce ulaşıyor’. Timur Soykan’nın yazdığı bir haberden öğreniyoruz ki bir çocuk daha yıllarca istismara uğramış. İşte o karanlık yüz yine karşımızda. Bakın ne diyor gazete haberinde. “İsmailağa Cemaati’nin ‘Hocaefendi’, ‘Efendimiz’ diye hitap ettiği Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G. 1998’de İstanbul Fatih’te doğdu. Kadınların çarşaflı, erkeklerin uzun sakallı, cübbeli ve sarıklı olduğu tarikat dünyasında eğitimden uzak ve eve hapsedilmişti. Tarikatın şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu, kız çocukların okutulmasına izin vermiyordu. H.K.G.’nin iddianamede yer alan ifadesine göre; İstanbul Çengelköy’de yaşarken babası onu 29 yaşındaki müridi Kadir İstekli ile imam nikahıyla ‘evlendirdi’. H.K.G. 13 yaşındayken nişan, 14 yaşındayken düğün yapıldı. Bu sırada baba Yusuf Ziya Gümüşel, İstanbul Sancaktepe’de Hiranur Vakfı’nın devasa ve kaçak külliyesini inşa ediyordu. 17 Ağustos 2012 günü çocuğu, annesi Fatma Gümüşel hastaneye götürdü. Bir doktor, polise haber verdi. Anne ve o zaman 14 yaşında olan H.K.G. kendisine ezberletilenleri söyledi. 17 yaşında olduğunu ve kendi rızasıyla evlendiğini anlattı, ancak savcılık akıl almaz biçimde doğum kaydı istemedi. Bunun yerine kemik yaşı testi için Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne sevk ettiler. Burada müritlerin araya girmesiyle teste 21 yaşındaki bir kadın sokuldu. 17 yaşında olduğunu söyleyen kızın kemik yaşı raporda 21 görünüyordu. Buna rağmen soruşturma kapatıldı. Bu dosyanın kapatılması için kimlerin devreye girdiğini halen bilmiyoruz. H.K.G., 17 yaşına geldiğinde anne oldu. Bir gün radyo programında evlendirilen küçük kız çocukları hakkındaki bir programı dinledi. Artık yaşadıklarının bir oyun olmadığını biliyordu ve bütün çocukluğu boyunca yaşadığı cinsel istismarın altında eziliyordu.
İddianamede yer alan ifadesine göre; tekrar içine kapandı, ailesine ve tarikata boyun eğdi. 18 yaşına geldiğinde resmi nikah kıyıldı. Gizlice kullandığı sosyal medya hesabından tanıştığı bir kadına yaşadıklarını anlattı. Bu kadın ona, kocasıyla konuşmasını kaydetmesini ve şikayetçi olmasını söyledi. İki yıl önce 30 Kasım 2020’de İstanbul Anadolu Savcılığı’nda şikayetçi oldu. Savcılığa, ses kaydının yanı sıra fotoğraflar sundu.30 Ekim 2022’de İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesi tamamlandı. Savcı iddianamede H.K.G.’nin anne ve babasının istismara göz yumduğunu anlattı. Kadir İstekli, tarikat lideri baba Yusuf Ziya Gümüşel ile anne Fatma Gümüşel’in zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediklerini belirtti. Ayrıca savcı, Kadir İstekli’ye cinsel saldırı suçundan da ceza istedi. Ancak 27 yıldan az olmayacak şekilde ceza istenmesine karşın Kadir İstekli, Yusuf Ziya Gümüşel ve Fatma Gümüşel tutuklanmadı. H.K.G. bugün İstanbul’a uzak bir şehirde kendisine hayat kurmaya çalışıyor. Şu an ortaokulu dışarıdan bitirmek üzere. Onun mücadelesi gericiliğin çocukları sürüklediği kabusunu ve Türkiye’de laikliğin önemini gözler önüne seriyor” Bu zihniyetin kadınlara ve özellikle kız çocuklarına reva gördüğü yaşam tarzı ise eğitim sisteminden ve toplumsal hayattan dışlayarak, kadını, yok sayıldığı bir yaşama hapsetmektir. Türkiye’de milyonlarca kız çocuğu, hâlâ eğitime, sosyal ve yasal haklara erişememekte, erken yaşta evlenmeye zorlanmaktadır. Özellikle kız çocukları, çocuk işçiliğine, ev içi emek sömürüsüne, yoksulluğa, şiddete, istismara ve ayrımcılığa daha fazla maruz kalmaktadır. Siyasi iktidarın sorunu çözmek yerine katmerleştiren politikaları ise süreci giderek ağırlaştırmaktadır. Öyle ki iktidar çocuk evliliklerinin yolunu açan, şiddet ve istismar faillerinin elini kolaylaştırıp cesaretlendiren yasal düzenlemelerle, kız çocuklarını eğitimden, toplumsal hayattan koparıp güçsüzleştiren, geleneksel ataerkil rollere hapseden politikaları meşrulaştırmaktadır. 6 yaşındaki çocukları evlendiren, istismarı meşrulaştıran gerici, ataerkil zihniyetinizi kabul etmiyoruz! Çocuklarımızı karanlığınıza teslim etmeyeceğiz. Laik, eşit ve demokratik bir eğitim, çocuklarımıza özgür bir dünya bırakma mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2022/12/WhatsApp-Video-2022-12-09-at-14.25.42.mp4"][/video]
İddianamede yer alan ifadesine göre; tekrar içine kapandı, ailesine ve tarikata boyun eğdi. 18 yaşına geldiğinde resmi nikah kıyıldı. Gizlice kullandığı sosyal medya hesabından tanıştığı bir kadına yaşadıklarını anlattı. Bu kadın ona, kocasıyla konuşmasını kaydetmesini ve şikayetçi olmasını söyledi. İki yıl önce 30 Kasım 2020’de İstanbul Anadolu Savcılığı’nda şikayetçi oldu. Savcılığa, ses kaydının yanı sıra fotoğraflar sundu.30 Ekim 2022’de İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesi tamamlandı. Savcı iddianamede H.K.G.’nin anne ve babasının istismara göz yumduğunu anlattı. Kadir İstekli, tarikat lideri baba Yusuf Ziya Gümüşel ile anne Fatma Gümüşel’in zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediklerini belirtti. Ayrıca savcı, Kadir İstekli’ye cinsel saldırı suçundan da ceza istedi. Ancak 27 yıldan az olmayacak şekilde ceza istenmesine karşın Kadir İstekli, Yusuf Ziya Gümüşel ve Fatma Gümüşel tutuklanmadı. H.K.G. bugün İstanbul’a uzak bir şehirde kendisine hayat kurmaya çalışıyor. Şu an ortaokulu dışarıdan bitirmek üzere. Onun mücadelesi gericiliğin çocukları sürüklediği kabusunu ve Türkiye’de laikliğin önemini gözler önüne seriyor” Bu zihniyetin kadınlara ve özellikle kız çocuklarına reva gördüğü yaşam tarzı ise eğitim sisteminden ve toplumsal hayattan dışlayarak, kadını, yok sayıldığı bir yaşama hapsetmektir. Türkiye’de milyonlarca kız çocuğu, hâlâ eğitime, sosyal ve yasal haklara erişememekte, erken yaşta evlenmeye zorlanmaktadır. Özellikle kız çocukları, çocuk işçiliğine, ev içi emek sömürüsüne, yoksulluğa, şiddete, istismara ve ayrımcılığa daha fazla maruz kalmaktadır. Siyasi iktidarın sorunu çözmek yerine katmerleştiren politikaları ise süreci giderek ağırlaştırmaktadır. Öyle ki iktidar çocuk evliliklerinin yolunu açan, şiddet ve istismar faillerinin elini kolaylaştırıp cesaretlendiren yasal düzenlemelerle, kız çocuklarını eğitimden, toplumsal hayattan koparıp güçsüzleştiren, geleneksel ataerkil rollere hapseden politikaları meşrulaştırmaktadır. 6 yaşındaki çocukları evlendiren, istismarı meşrulaştıran gerici, ataerkil zihniyetinizi kabul etmiyoruz! Çocuklarımızı karanlığınıza teslim etmeyeceğiz. Laik, eşit ve demokratik bir eğitim, çocuklarımıza özgür bir dünya bırakma mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” [video width="640" height="352" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2022/12/WhatsApp-Video-2022-12-09-at-14.25.42.mp4"][/video]