Hedef; bir hayalin, bir düşüncenin tarih veya zaman belirleyip, eylem planıyla desteklenmesi ve harekete geçirilmesi demektir. Hedef belirlemek yetişkinler için olduğu kadar çocuklar ve ergenler için de son derece önemlidir. Ne istediğini bilen çocuklar geleceğin kendine güvenen ve başarılı yetişkinleri olmaktadır.
Hedefler, anne karnından yaşlılığa kadar uzanıyor. Gebelik döneminde daha kısa süreli, haftalık olan hedeflerle başlayan süreç ilerleyen dönemde daha uzun süreçler olarak karşımıza çıkıyor. Bu uzun süreçler için “0-2 yaş”, “okul öncesi”, “okul dönemi” ve “ergenlik dönemi”ni saymak mümkündür.
Bu dönemlerde en önemli görev ebeveynlere düşmektedir. Tüm süreçlerde aile üyelerinin cesaretlendirici bir tavır ile basit ve kısa süreli hedefleri çocuklarına sunmaları, doğru bir ilk adım olacaktır. Hedef koyabilme becerisi ne kadar erken kazandırılırsa çocuk için o kadar yararlı olacaktır.
Okul öncesi dönemde ebeveynler çocukları için pek çok hedef belirler. Sütten kesme, çatal-kaşık kullanımı ya da tuvalet eğitimini bu hedefler arasında saymak mümkündür. Fakat unutmamanız gereken nokta, okul öncesi dönemi yaşayan çocuğun kendi hedeflerinin de olabileceğidir. Zamanla ve yavaş yavaş sizden ayrışarak bireyselleşen çocuğun kendisi de pek çok hedef belirleyebilmektedir.
Ebeveynler onlara sorumluluk verdikleri zaman çocuklarının daha da başarılı olmaya çalışacağını görecektir. Özgüvenleri ve hedef koyma becerileri gelişecektir. Bazı konularda seçenek sunmak da, hedef belirlemesinde yardımcı olacaktır. Örneğin, oyuncak alınacağı zaman belirlenen iki oyuncak arasında seçim yapması istenebilir.
Okul dönemi, çocuğun kendi kararlarını vereceği sosyal bir ortamdır. Ayrıca davranışlarının şekilleneceği sorumluluk alanları da olacaktır. Bu dönemde, akademik başarı ön plandadır. Sınavlardan yüksek not ile geçmek gibi yeni hedefler ortaya çıkacaktır. Bu dönemde en hassas nokta ise çocuğu iyi tanımaktır. Çünkü hedeflerin yüksek beklentilerden arınmış olması, uzun süreli hedefe doğru yol alırken kısa süreli hedefleri besleyecektir. Ve bu durum daha başarılı sonuçlar doğuracaktır.
Ancak çocuklar kendi hedeflerini belirlerken ebeveynlerin yardımına ihtiyaç duyabilmektedir. Örneğin okuldaki kulüp seçiminde zeka oyunları ile ritm kulübü arasında karar veremediğinde ebeveynin müdahalesi şüphesiz ki çok önemlidir. İşte bu noktada çocuğu tanıyor olmak, onun başarılı olacağı kulübü seçebilmek, çocukta “doğru karar verdim” hissi oluşturabilmek adına önemli bir adım olacaktır.
Ebeveynlerin en çok kaygılandığı dönem olan ergenlik döneminde hedef oluşturma süreci biraz daha karışık bir hal alabilmektedir. Kimlik karmaşası, zıt duygu durumları, ikili duygu durumları ve sınav süreçleri ile birlikte iplerin iyice gerilmeye başladığı bu dönemde, ebeveynlerin her zamankinden daha stratejik hamlelerde bulunması gerekmektedir.
Sınavların yaklaşmasıyla birlikte anne ve babalar çocuklarından artık daha somut hedefler duymak istemektedir. Ancak ebeveynlerin bu dönemde yapması gereken en önemli şey, çocuklarının hayallerini desteklemektir. Her ne kadar ebeveynlerin çocukları için gelecek hayalleri olsa da, bunların çocuğunkilerle uyuşup uyuşmadığına dikkat etmeleri gerekir. Çocuğun da bir birey olduğu unutulmamalıdır.
Ergenlik kararsızlıkların yoğun yaşandığı bir dönemdir. Bugün çok tutkuyla bağlandıkları bir hayal ya da hedef yarın onlar için sıradan olabilir. Bu sebeple, ebeveynlerin çocukları dinlerken sabırlı olması ve değişime izin vermesi çok önemlidir.
Netice itibriyle; çocuklar ebeveynlerinin onları her koşulda sevdiğini ve onlara güvendiğini hissetmelidir.Ebeveynler çocuklarını her zaman cesaretlendirmelidir. Hata yapsa ya da başaramasa da tekrar tekrar denemesi için yüreklendirmelidir.Ebeveynler çocuklarının hata yapmasına izin vermelidir. Öğrenirken, sınırlarını fark ederken, denerken ya da yanılırken ailesinin yanında olduğunu bilmesi yeterlidir. Sevgi, şefkat ve anlayış her zaman bağları güçlendirir. Ayfer ÖZDEMİR
Çocuk Oyun Terapisti ve Resim Analizi Uzmanı
Kişisel gelişim Uzmanı ve Uluslararası Yaşam Koçu
Hedefler, anne karnından yaşlılığa kadar uzanıyor. Gebelik döneminde daha kısa süreli, haftalık olan hedeflerle başlayan süreç ilerleyen dönemde daha uzun süreçler olarak karşımıza çıkıyor. Bu uzun süreçler için “0-2 yaş”, “okul öncesi”, “okul dönemi” ve “ergenlik dönemi”ni saymak mümkündür.
Bu dönemlerde en önemli görev ebeveynlere düşmektedir. Tüm süreçlerde aile üyelerinin cesaretlendirici bir tavır ile basit ve kısa süreli hedefleri çocuklarına sunmaları, doğru bir ilk adım olacaktır. Hedef koyabilme becerisi ne kadar erken kazandırılırsa çocuk için o kadar yararlı olacaktır.
Okul öncesi dönemde ebeveynler çocukları için pek çok hedef belirler. Sütten kesme, çatal-kaşık kullanımı ya da tuvalet eğitimini bu hedefler arasında saymak mümkündür. Fakat unutmamanız gereken nokta, okul öncesi dönemi yaşayan çocuğun kendi hedeflerinin de olabileceğidir. Zamanla ve yavaş yavaş sizden ayrışarak bireyselleşen çocuğun kendisi de pek çok hedef belirleyebilmektedir.
Ebeveynler onlara sorumluluk verdikleri zaman çocuklarının daha da başarılı olmaya çalışacağını görecektir. Özgüvenleri ve hedef koyma becerileri gelişecektir. Bazı konularda seçenek sunmak da, hedef belirlemesinde yardımcı olacaktır. Örneğin, oyuncak alınacağı zaman belirlenen iki oyuncak arasında seçim yapması istenebilir.
Okul dönemi, çocuğun kendi kararlarını vereceği sosyal bir ortamdır. Ayrıca davranışlarının şekilleneceği sorumluluk alanları da olacaktır. Bu dönemde, akademik başarı ön plandadır. Sınavlardan yüksek not ile geçmek gibi yeni hedefler ortaya çıkacaktır. Bu dönemde en hassas nokta ise çocuğu iyi tanımaktır. Çünkü hedeflerin yüksek beklentilerden arınmış olması, uzun süreli hedefe doğru yol alırken kısa süreli hedefleri besleyecektir. Ve bu durum daha başarılı sonuçlar doğuracaktır.
Ancak çocuklar kendi hedeflerini belirlerken ebeveynlerin yardımına ihtiyaç duyabilmektedir. Örneğin okuldaki kulüp seçiminde zeka oyunları ile ritm kulübü arasında karar veremediğinde ebeveynin müdahalesi şüphesiz ki çok önemlidir. İşte bu noktada çocuğu tanıyor olmak, onun başarılı olacağı kulübü seçebilmek, çocukta “doğru karar verdim” hissi oluşturabilmek adına önemli bir adım olacaktır.
Ebeveynlerin en çok kaygılandığı dönem olan ergenlik döneminde hedef oluşturma süreci biraz daha karışık bir hal alabilmektedir. Kimlik karmaşası, zıt duygu durumları, ikili duygu durumları ve sınav süreçleri ile birlikte iplerin iyice gerilmeye başladığı bu dönemde, ebeveynlerin her zamankinden daha stratejik hamlelerde bulunması gerekmektedir.
Sınavların yaklaşmasıyla birlikte anne ve babalar çocuklarından artık daha somut hedefler duymak istemektedir. Ancak ebeveynlerin bu dönemde yapması gereken en önemli şey, çocuklarının hayallerini desteklemektir. Her ne kadar ebeveynlerin çocukları için gelecek hayalleri olsa da, bunların çocuğunkilerle uyuşup uyuşmadığına dikkat etmeleri gerekir. Çocuğun da bir birey olduğu unutulmamalıdır.
Ergenlik kararsızlıkların yoğun yaşandığı bir dönemdir. Bugün çok tutkuyla bağlandıkları bir hayal ya da hedef yarın onlar için sıradan olabilir. Bu sebeple, ebeveynlerin çocukları dinlerken sabırlı olması ve değişime izin vermesi çok önemlidir.
Netice itibriyle; çocuklar ebeveynlerinin onları her koşulda sevdiğini ve onlara güvendiğini hissetmelidir.Ebeveynler çocuklarını her zaman cesaretlendirmelidir. Hata yapsa ya da başaramasa da tekrar tekrar denemesi için yüreklendirmelidir.Ebeveynler çocuklarının hata yapmasına izin vermelidir. Öğrenirken, sınırlarını fark ederken, denerken ya da yanılırken ailesinin yanında olduğunu bilmesi yeterlidir. Sevgi, şefkat ve anlayış her zaman bağları güçlendirir. Ayfer ÖZDEMİR
Çocuk Oyun Terapisti ve Resim Analizi Uzmanı
Kişisel gelişim Uzmanı ve Uluslararası Yaşam Koçu