Tek emekli maaşı ile geçinmeye çalışan Kadakal Ailesi’nin evinde ne buzdolabı var ne de çamaşır makinesi. “Eşim elinde çamaşır yıkamasın, yaptığımız yemek ekşimesin,” diyen Hayrettin Kadakal hayırseverlerden yardım bekliyor.
Hayrettin Kadakal emekli olduktan sonra iş teklifi alınca bir yıl önce eşi ile birlikte Trabzon gelerek Çanakkale’nin Eceabat ilçesine yerleşti. Tek emekli maaşı ile zor geçinen lahmacun ustası Kadakal Alçıtepe’de bir restoranda çalışmaya başladı. Bir buçuk ay sonra pandemiden dolayı işsiz kaldı. Sağlık sorunları ve borçlarından dolayı bankadan kredi çekti. Banka maaşına ipotek koyduktan sonra, kalp ve yüksek tansiyon hastası olan çiftinin durumu daha da kötüleşti. Eşinin kısmi felç geçirdiğini belirten Hayrettin Kadakal, belediyenin verdiği erzak yardımı, marketlerde satılmayan sebze ve meyveleri, çöpe atılan bazı kumanyaları toplayarak hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını söylüyor. Birkaç kez de kaymakamlıktan maddi yardım aldıklarını belirten Kadakal Ailesi ısınmak için inşaatlardan tahta parçaları ve ormandan çalı çırpı topluyor.
“EŞİM ELDE ÇAMAŞIR YIKAMASIN YAPTIĞIMIZ YEMEK EKŞİMESİN”
Çiftin evlerinde ne buzdolabı ne de çamaşır makinesi var. Tek öğünlük ve günübirlik yemek yapıyorlar. Temizlik malzemesi alamadıkları için bulaşık deterjanı ile çamaşır yıkıyorlar. Aile hayırsever vatandaşlardan çamaşır makinesi ve buzdolabı yardımı beklediklerini söylüyor. Kısmi felçli eşinin rahat etmesini isteyen Hayrettin Kadakal, “Eşim elde çamaşır yıkamasın, yaptığımız yemek ekşimesin” dedi.
Hayrettin Kadakal bir yılda başlarından geçen olayları ve yaşam koşullarını gözleri dolarak şöyle anlattı, “Emekli olduktan sonra Trabzon’un Akçaabat İlçesi’nden, çocuğumuzun mezarını ziyaret etmek için Keşan’a geldik. Bu arada Çanakkale’den iş teklifi alınca buraya yerleştik. Askerliğimi burada yaptığım için az çok buraları biliyorum. Alçıtepe’de bir restoranda işe başladım. Yaz kış çalışmak için anlaşmıştık ama bir buçuk ay sonra pandemi çıkınca işsiz kaldım. Bir yıldır işsizim. Buraya yerleştikten sonra geri de dönemiyoruz. Elimize geçen emekli maaşıyla ev kirasını verdikten sonra çok az bir miktar para kalıyor. Hem eşim hem de ben kalp ve yüksek tansiyon hastasıyız. Buranın temiz havası iyi geldiği için burada kalmayı uygun gördük”
KREDİ ÇEKİNCE MAAŞIMA İPOTEK KONDU
Bir yıldır geçimlerini nasıl sağladıklarını gözleri dolarak anlatan Hayrettin Kadakal, “Belediyeden yardım aldık, birkaç kez de kaymakamlık yardım etti. Ekmeğimizi fırından veresiye alıyoruz. Marketlere gidiyorum müşterilerin almayacağı meyve ve sebzeleri isteyerek alıyorum. Bazen de çöpe kumanya atıyorlar onları topluyorum. Her ikimizde kalp hastası olduğumuz için sürekli tedavi görüyoruz. Öyle bir zor duruma düştüm ki şaşırıp kaldım. Eşim elde çamaşır yıkayamıyor bir çamaşır makinesine ve yaptığımız yemek ekşimesin diye bir buzdolabına ihtiyacımız var. Temizlik malzemesi alamadığımız için bazı zamanlarda bulaşık deterjanı ile çamaşır yıkadığımız oluyor. Ben artık kendimden vazgeçtim de eşimin rahat etmesi için uğraşıyorum. Herkesten de her şey istenmiyor. Tanıdıklarımıza ihtiyacımızı söyledik ama bir yıldan beri ses çıkmadı. Benim kendi alım gücümde yok. Daha önce sağlık sorunları ve bazı borçlarımız ödemek için kredi çektim. Kredi çekince de maaşıma ipotek kondu. Ondan sonra durumumuz daha da kötü oldu. Elime bin 700 lira para geçiyor. 700 lira kira ödüyorum. Kalan para ile de geçinmeye çalışıyoruz. Benim tek isteğim, eşim elinde çamaşır yıkamasın, yaptığımız yemek ekşimesin. Hayırseverlerden yardım bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“EŞİM ELDE ÇAMAŞIR YIKAMASIN YAPTIĞIMIZ YEMEK EKŞİMESİN”
Çiftin evlerinde ne buzdolabı ne de çamaşır makinesi var. Tek öğünlük ve günübirlik yemek yapıyorlar. Temizlik malzemesi alamadıkları için bulaşık deterjanı ile çamaşır yıkıyorlar. Aile hayırsever vatandaşlardan çamaşır makinesi ve buzdolabı yardımı beklediklerini söylüyor. Kısmi felçli eşinin rahat etmesini isteyen Hayrettin Kadakal, “Eşim elde çamaşır yıkamasın, yaptığımız yemek ekşimesin” dedi.
Hayrettin Kadakal bir yılda başlarından geçen olayları ve yaşam koşullarını gözleri dolarak şöyle anlattı, “Emekli olduktan sonra Trabzon’un Akçaabat İlçesi’nden, çocuğumuzun mezarını ziyaret etmek için Keşan’a geldik. Bu arada Çanakkale’den iş teklifi alınca buraya yerleştik. Askerliğimi burada yaptığım için az çok buraları biliyorum. Alçıtepe’de bir restoranda işe başladım. Yaz kış çalışmak için anlaşmıştık ama bir buçuk ay sonra pandemi çıkınca işsiz kaldım. Bir yıldır işsizim. Buraya yerleştikten sonra geri de dönemiyoruz. Elimize geçen emekli maaşıyla ev kirasını verdikten sonra çok az bir miktar para kalıyor. Hem eşim hem de ben kalp ve yüksek tansiyon hastasıyız. Buranın temiz havası iyi geldiği için burada kalmayı uygun gördük”
KREDİ ÇEKİNCE MAAŞIMA İPOTEK KONDU
Bir yıldır geçimlerini nasıl sağladıklarını gözleri dolarak anlatan Hayrettin Kadakal, “Belediyeden yardım aldık, birkaç kez de kaymakamlık yardım etti. Ekmeğimizi fırından veresiye alıyoruz. Marketlere gidiyorum müşterilerin almayacağı meyve ve sebzeleri isteyerek alıyorum. Bazen de çöpe kumanya atıyorlar onları topluyorum. Her ikimizde kalp hastası olduğumuz için sürekli tedavi görüyoruz. Öyle bir zor duruma düştüm ki şaşırıp kaldım. Eşim elde çamaşır yıkayamıyor bir çamaşır makinesine ve yaptığımız yemek ekşimesin diye bir buzdolabına ihtiyacımız var. Temizlik malzemesi alamadığımız için bazı zamanlarda bulaşık deterjanı ile çamaşır yıkadığımız oluyor. Ben artık kendimden vazgeçtim de eşimin rahat etmesi için uğraşıyorum. Herkesten de her şey istenmiyor. Tanıdıklarımıza ihtiyacımızı söyledik ama bir yıldan beri ses çıkmadı. Benim kendi alım gücümde yok. Daha önce sağlık sorunları ve bazı borçlarımız ödemek için kredi çektim. Kredi çekince de maaşıma ipotek kondu. Ondan sonra durumumuz daha da kötü oldu. Elime bin 700 lira para geçiyor. 700 lira kira ödüyorum. Kalan para ile de geçinmeye çalışıyoruz. Benim tek isteğim, eşim elinde çamaşır yıkamasın, yaptığımız yemek ekşimesin. Hayırseverlerden yardım bekliyoruz” ifadelerini kullandı.