İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 100’üncü yıl dönümünde Çanakkale’ye gelen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Türkiye’nin erken seçim havasına girdiğini belirterek, “Gittiğimiz her yerde feryat yükseliyor. Türkiye bir seçim ortamında girmiştir. İktidar dahil erken seçimi gözeterek seçim yasasını değiştirmeye kalkıyorlar. Seçime 2,5 yıl varsa gerçekten seçim yasası ile niye oynuyorsunuz? Seçim yasasını değiştirmeye niye ihtiyaç duyuyorlar? Çünkü şu anki kuralları ile seçime girildiğinde kaybedeceklerini biliyorlar.”
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu İstiklal Marşı’nın kabulünün 100’üncü yıl dönümü nedeni ile Çanakkale’ye geldi. Kahvaltılı basın toplantısında gündemi değerlendiren Davutoğlu Çanakkale’nin kader şehri odluğunu söyledi. Toplantıya; Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcıları; Selçuk Özdağ ve Feramuz Üstün, Kültür ve Turizm Politikaları Başkanı Yeşim Karadağ, Gelecek Partisi İl Başkanı Hüseyin Yıldırım ve çok sayıda partili katıldı. Açıklamalarda bulunan Ahmet Davutoğlu şu ifadeleri kullandı, “Bu sene İstiklal Marşı’mızın 100’üncü yılı. Aslında son 11 yılı takiben 100’üncü yılları kutluyoruz. Ben her şehre isim buluyorum. Çanakkale bizim kader şehrimiz. Kaderimizin çizildiği şehirdir. Çanakkale dünyanın en güzel mekânlarından birisi. Boğaz, deniz turizminin yanında termal turizm ve tabii doğa cenneti olan bir yer. Başbakan olarak birçok kez Çanakkale’ye geldim. Akademisyen olarak da çok gelmiştim. Bu sefer de Gelecek Partisi Genel Başkanı olarak gördüm. Biz Gelecek Partisi’ni bu kader şehrinde milletimize çizilen kaderin sahibi olarak kurduk. İstiklal Marşı’mızda istiklal ifadenin sözcüsü olarak kurduk. ‘Korkma’ diye dile getirilen o vurgulayıcı ifadenin bugünkü karşılığı olarak korku iklimini dağıtıp, özgürlüklere hakim kılmak üzere yola çıktık ve Gelecek Partisi bunun sözcüsü olmaya kararlıdır”
ÇANAKKALE’DEKİ GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ
Davutoğlu açıklamasına şu ifadeler ile devam etti, “Çanakkale’deki her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Başta Çanakkale 1915 Köprüsü’nün yapımı olmak üzere, Kazdağları’ndaki çevre faciasını takip ediyoruz. Her şeyden önce Çanakkale’ye şu mesajı vermek isterim; Çanakkale Marmara Bölgesinin taşrası gibi muamele görmekten çıkarılmalıdır. Aksine Çanakkale bütün; ekonomik, sosyal, siyasi faaliyetlerin merkezi haline getirilmelidir. Bunun için ne yapmak lazım? Bunun için tarihi turizm yanında termal ve doğa turizmini teşvik edecek şekilde köklü bir turizm seferberliği yapmak lazım. Kazdağları’ndaki çevre katliamına, günlük olarak işlenen suçlara ve ihmallere karşı Çanakkale’nin bu hazineyi koruması için harekete geçmesi gerekir. Ayrıca Çanakkale şehrinin daha da gelişebilmesi için Kepez bölgesine kurvaziyer limanı yapılması, bu hattın turist lojistiği olarak güçlendirilmesi şarttır. Sarıçay ile ilgili gereğinin yapılması gerekir. 3 bin kişi yaşadığı sosyal konutların sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ve yeniden bir kentsel dönüşüm içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Ben iki şehrin Türkiye’de çok huzurlu yaşanacaklar yerlerden birisi olduğunu söylerim. Birisi Çanakkale sakin, dingin, kendi halinde, emeklilerimizin genelde tercih ettiği huzurlu ortamın daha da huzurlu olması hepimizin üzerine bir vazifedir. Çanakkale’mizin ülkemizde hak ettiği bir yeri alması, tarım alanında domatesi ile, Ezine peyniri ile ve bütün o güzel ürünleri ile organik tarımın da geliştirildiği bir bölge olması lazım. Bir gün nasip olursa inşallah Çanakkale’yi dünyada ve Türkiye’de hak ettiği yere getireceğiz.” TÜRKİYE SEÇİM ATMOSFERİNE GİRMİŞTİR
Erken seçim bekleniyor mu? Olursa Gelecek Partisini bu seçimde nerede görüyorsunuz sorusunu yanıtlayan Davutoğlu şunları söyledi, “Türkiye’deki siyasi hareketlilik arttı. Seçime 2,5 yıl var ve iktidarın da gündeminde verdikleri sözü tutması lazım. Türkiye’de de normalde seçim olmaması lazım. Eğer bu soru bu kadar çok soruluyor ise, Türkiye gerçekten seçim atmosferine girmiş demektir. Türkiye’de erken seçim konusunda hiç kimse iddialı bir söz söyleyemez. ‘Erken seçim yapılmayacaktır’ demek Türkiye’nin siyasi geçmişine ve gerçekliğine çok uygun değil. 1 Kasım 2015’te 4 yıl seçim olmayacağı ve ilk defa uzun demokrasi yıllarına 4 yıl seçim olması gerekmeyen bir döneme girdiğimizi söylemiştik 2019’a kadar. Maalesef önce parti içinde önce bize karşı bir darbe teşebbüsü oldu, sonra 15 Temmuz darbesi, arkasından 2017’de referandum, 2018’de genel seçim, 2019’da yerel seçim yapıldı. 4 yılda hemen hemen her sene siyasi değişim yaşandı ve hemen hemen her sene bir seçim atmosferine girildi. Dolayısıyla şu anda normal olarak hukuki bir süreç bağlamında ve seçim tarihi bağlamında erken seçimin gündemde olmaması gerekmesine rağmen şu anda erken seçim gündemdedir. Şu anda Türkiye belki de son 50 yılın en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Esnafımız, çiftçimiz çok ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya. Yasaklar ve demokratik ortam ciddi şekilde zehirlenmiş durumda. İktidarın çelişkili tavırları, tutumları ile de ülkede genel olarak yönetme, problemi krizinin yaşandığına dair kanaat var. Türkiye’de bir yönetim krizi yaşanıyor bu çok açık ve net. Hangi konuyu ele alırsanız alın. İnsan hakları eylem planı ilan edildiği günlerde Genel Başkan Yardımcımız Selçuk Özdağ ve gazetecilere yapılan saldırılar sonrasında aynı hafta içinde gazeteci Levent Gültekin’e saldırı oldu. İnsan Hakları Eylem Planı yapılacaksa bu tablo neyin nesi? Aynı şey ekonomik alanda da geçerli. Sayın Cumhurbaşkanı 128 milyar doların Merkez Bankasındaki rezerv kaybını izah etmekte zorlanıyor ve muhalefete, basına yüklenerek, ‘Başınıza damat kadar taş düşsün’ normalde de düzgün olmayan bir ifade kullanıyor”
O HAREKETLİLİĞİ GETİRDİK
Gittiklerin her yerde feryadın yükseldiğini belirten Ahmet Davutoğlu, “Türkiye bir seçim ortamında girmiştir. İktidar dahil erken seçimi gözeterek seçim yasasını değiştirmeye kalkıyorlar. Seçime 2,5 yıl varsa gerçekten seçim yasası ile niye oynuyorsunuz? Seçim yasasını değiştirmeye niye ihtiyaç duyuyorlar? Çünkü şu anki kuralları ile seçime girildiğinde kaybedeceklerini biliyorlar. Siyasi hareketlilik Gelecek Partisinin kurulması ile oldu. 2018 yılında iki parti kuruldu Türkiye’de. 2019’da iki parti. 2019 Aralık’ında Gelecek Partisi kurulduktan sonra 28 yeni parti kuruldu. Daha önce niye kurulmuyordu? Neden partiler harekete geçmiyordu? Parti kurmak için harekete geçenler neyi bekliyorlardı? Çünkü birilerinin çıkıp, İstiklal Marşı’ndaki ‘Korkma’ ifadesinin gereğini yapmasını bekliyorlardı. Biz o gereği yaptık. Arkamızdan dalga dalga partiler kurulmaya başlandı. O hareketliliği getirdik.
Korku ikliminde yapılan seçim anketlerine bakılmaması gerektiğini belirten Davutoğlu, “Hele hele telefonla yapılan anketlere hiç bakmayın. Anketin gerçeği sokaktadır, alandadır. Önümüzdeki seçimlerin en iddialı partisi Gelecek Partisi olacaktır.” şeklinde konuştu.
VATANDAŞLARDAN BÜYÜK İLGİ
Ardından Cuma pazarında eşi Sare Davutoğlu ile birlikte pazarcı esnafı ve vatandaşlar ile buluşan Ahmet Davutoğlu büyük ilgi gördü. Vatandaşların sorunlarını dinleyen Davutoğlu öz çekim isteğinde bulunan kişileri de geri çevirmedi.
Davutoğlu açıklamasına şu ifadeler ile devam etti, “Çanakkale’deki her gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Başta Çanakkale 1915 Köprüsü’nün yapımı olmak üzere, Kazdağları’ndaki çevre faciasını takip ediyoruz. Her şeyden önce Çanakkale’ye şu mesajı vermek isterim; Çanakkale Marmara Bölgesinin taşrası gibi muamele görmekten çıkarılmalıdır. Aksine Çanakkale bütün; ekonomik, sosyal, siyasi faaliyetlerin merkezi haline getirilmelidir. Bunun için ne yapmak lazım? Bunun için tarihi turizm yanında termal ve doğa turizmini teşvik edecek şekilde köklü bir turizm seferberliği yapmak lazım. Kazdağları’ndaki çevre katliamına, günlük olarak işlenen suçlara ve ihmallere karşı Çanakkale’nin bu hazineyi koruması için harekete geçmesi gerekir. Ayrıca Çanakkale şehrinin daha da gelişebilmesi için Kepez bölgesine kurvaziyer limanı yapılması, bu hattın turist lojistiği olarak güçlendirilmesi şarttır. Sarıçay ile ilgili gereğinin yapılması gerekir. 3 bin kişi yaşadığı sosyal konutların sağlıklı bir yapıya kavuşturulması ve yeniden bir kentsel dönüşüm içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Ben iki şehrin Türkiye’de çok huzurlu yaşanacaklar yerlerden birisi olduğunu söylerim. Birisi Çanakkale sakin, dingin, kendi halinde, emeklilerimizin genelde tercih ettiği huzurlu ortamın daha da huzurlu olması hepimizin üzerine bir vazifedir. Çanakkale’mizin ülkemizde hak ettiği bir yeri alması, tarım alanında domatesi ile, Ezine peyniri ile ve bütün o güzel ürünleri ile organik tarımın da geliştirildiği bir bölge olması lazım. Bir gün nasip olursa inşallah Çanakkale’yi dünyada ve Türkiye’de hak ettiği yere getireceğiz.” TÜRKİYE SEÇİM ATMOSFERİNE GİRMİŞTİR
Erken seçim bekleniyor mu? Olursa Gelecek Partisini bu seçimde nerede görüyorsunuz sorusunu yanıtlayan Davutoğlu şunları söyledi, “Türkiye’deki siyasi hareketlilik arttı. Seçime 2,5 yıl var ve iktidarın da gündeminde verdikleri sözü tutması lazım. Türkiye’de de normalde seçim olmaması lazım. Eğer bu soru bu kadar çok soruluyor ise, Türkiye gerçekten seçim atmosferine girmiş demektir. Türkiye’de erken seçim konusunda hiç kimse iddialı bir söz söyleyemez. ‘Erken seçim yapılmayacaktır’ demek Türkiye’nin siyasi geçmişine ve gerçekliğine çok uygun değil. 1 Kasım 2015’te 4 yıl seçim olmayacağı ve ilk defa uzun demokrasi yıllarına 4 yıl seçim olması gerekmeyen bir döneme girdiğimizi söylemiştik 2019’a kadar. Maalesef önce parti içinde önce bize karşı bir darbe teşebbüsü oldu, sonra 15 Temmuz darbesi, arkasından 2017’de referandum, 2018’de genel seçim, 2019’da yerel seçim yapıldı. 4 yılda hemen hemen her sene siyasi değişim yaşandı ve hemen hemen her sene bir seçim atmosferine girildi. Dolayısıyla şu anda normal olarak hukuki bir süreç bağlamında ve seçim tarihi bağlamında erken seçimin gündemde olmaması gerekmesine rağmen şu anda erken seçim gündemdedir. Şu anda Türkiye belki de son 50 yılın en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Esnafımız, çiftçimiz çok ciddi sıkıntılar ile karşı karşıya. Yasaklar ve demokratik ortam ciddi şekilde zehirlenmiş durumda. İktidarın çelişkili tavırları, tutumları ile de ülkede genel olarak yönetme, problemi krizinin yaşandığına dair kanaat var. Türkiye’de bir yönetim krizi yaşanıyor bu çok açık ve net. Hangi konuyu ele alırsanız alın. İnsan hakları eylem planı ilan edildiği günlerde Genel Başkan Yardımcımız Selçuk Özdağ ve gazetecilere yapılan saldırılar sonrasında aynı hafta içinde gazeteci Levent Gültekin’e saldırı oldu. İnsan Hakları Eylem Planı yapılacaksa bu tablo neyin nesi? Aynı şey ekonomik alanda da geçerli. Sayın Cumhurbaşkanı 128 milyar doların Merkez Bankasındaki rezerv kaybını izah etmekte zorlanıyor ve muhalefete, basına yüklenerek, ‘Başınıza damat kadar taş düşsün’ normalde de düzgün olmayan bir ifade kullanıyor”
O HAREKETLİLİĞİ GETİRDİK
Gittiklerin her yerde feryadın yükseldiğini belirten Ahmet Davutoğlu, “Türkiye bir seçim ortamında girmiştir. İktidar dahil erken seçimi gözeterek seçim yasasını değiştirmeye kalkıyorlar. Seçime 2,5 yıl varsa gerçekten seçim yasası ile niye oynuyorsunuz? Seçim yasasını değiştirmeye niye ihtiyaç duyuyorlar? Çünkü şu anki kuralları ile seçime girildiğinde kaybedeceklerini biliyorlar. Siyasi hareketlilik Gelecek Partisinin kurulması ile oldu. 2018 yılında iki parti kuruldu Türkiye’de. 2019’da iki parti. 2019 Aralık’ında Gelecek Partisi kurulduktan sonra 28 yeni parti kuruldu. Daha önce niye kurulmuyordu? Neden partiler harekete geçmiyordu? Parti kurmak için harekete geçenler neyi bekliyorlardı? Çünkü birilerinin çıkıp, İstiklal Marşı’ndaki ‘Korkma’ ifadesinin gereğini yapmasını bekliyorlardı. Biz o gereği yaptık. Arkamızdan dalga dalga partiler kurulmaya başlandı. O hareketliliği getirdik.
Korku ikliminde yapılan seçim anketlerine bakılmaması gerektiğini belirten Davutoğlu, “Hele hele telefonla yapılan anketlere hiç bakmayın. Anketin gerçeği sokaktadır, alandadır. Önümüzdeki seçimlerin en iddialı partisi Gelecek Partisi olacaktır.” şeklinde konuştu.
VATANDAŞLARDAN BÜYÜK İLGİ
Ardından Cuma pazarında eşi Sare Davutoğlu ile birlikte pazarcı esnafı ve vatandaşlar ile buluşan Ahmet Davutoğlu büyük ilgi gördü. Vatandaşların sorunlarını dinleyen Davutoğlu öz çekim isteğinde bulunan kişileri de geri çevirmedi.