"Depremi unuttuk"

Acil Durum ve Afet Teknikeri İş Güvenliği Uzmanı Mahmut Tombul doğu illerini etkileyen Maraş merkezli çok sayıda vatandaşın ölümü ile sonuçlanan depremin yaraları sarılırken, insanların deprem gerçeğini unutmasını eleştirdi.

“Depremi unuttuk” diyen Mahmut Tombul, “6 Şubat'ta 10 ilimizin etkilendiği depremin faturası çok ağır oldu. 50 bini aşkın insanımız hayatını kaybetti. 110 bin kişi yaralandı. 1800 kişi de uzuv kaybı meydana geldi ve sakat kaldı. Koca koca şehirler yerle bir oldu. Yıkılan sadece binalar değildi. Umutlar da yıkılmıştı. Unutulmaz acılar saplandı yüreklerimize. Deprem sonrası Kahramanmaraş'ta ilk enkaz çalışmasına başladığımızda arkamızda askeri parkası omuzlarında, postalları çamura bulanmış, ellerini birbirine bağlamış kitlenip kalmış bir insan ilişti gözlerime. Jandarma personeli olduğunu söylediler. Sabırla ve sessizlikle bizleri takip ediyordu. 12 katlı bina tuz buz olmuştu. Enkaz 3-4 katlı bir bina kadar ufalmış zorlu bir çalışma bizi bekliyordu. Hatta binanın 12 katlı olduğu söylendiğinde inanmakta zorluk çekmiştim. Enkaz çalışması yaptığımız bölümde nişanlısının evinin eşyaları çıkmaya başlamıştı. Önce eşyalar çıktı, sonra fotoğraflar, en son yakın zamanda düğünü olacak nişanlısının bedeni. O anı hiç unutmadım. Sevdiğini enkazdan çıkarıp morarmış bedenini perdelere sararak kaldırımın üzerine yatırdık. Daha sonra simsiyah ceset torbasına konuldu o beden. Adamcağız nişanlısının ceset torbasına sarılıp kaldı. Birileri kokudan kaldırıma dahi yaklaşamazken... Bizler tekrar enkazda çalışmaya başladık. Deprem bölgesinde kaldığım sekiz gün boyunca o tanık olduğum zaman dilimleri hiç aklımdan çıkmadı. Hala da çıkmıyor. Depremin yeni yaşanmış olması tüm toplumu etkiledi. Online deprem eğitimleri, seminerler hızlandı. Belediyeler, resmi kurumlar deprem ile ilgili paylaşımlar yaptı. Haber içeriklerinin %80' i depreme ayrıldı. Duyarlı gibi hissettik kendimizi. Duyarlı gibi hissettirdik. Peki ya sonra ne oldu? Seçim derdine düştük. Unuttuk depremi, deprem mağdurlarını. İşimiz gücümüz siyaset oldu. Desteklediğimiz parti iktidar olsun diye kendimizi paraladık. Küstük, kırdık, incittik. Havalar ısınmaya başladı. Rehavet çöktü. Yaz günü de eğitim mi olurmuş cümleleri yükseldi dudaklarımızdan. Ağustos sıcağında olan 99 depremini unuttuk... 6 Şubat Maraş merkezli depremi unuttuk. Oysa ki üzerinden birkaç ay geçmişti. Allah'ın takdiri böyleymiş cümlesini ekleyip kaza ve kadere bağlayınca söylemlerimizi içimizi rahatlattık. Ne valiler, ne kaymakamlar, ne siyasetçiler, ne belediye başkanları, ne de vatandaş olarak bizler deprem kelimesini diline almaz olduk. Acıları unuttuk. Acıyla kavrulanları unuttuk. Enka altından kalmış kızının soğuk elini tutan babayı unuttuk. 3-5 yaşında enkazda vefat eden yavrusunun mezarına bayramlıkları asanları unuttuk. Yetimleri unuttuk. Öksüzleri unuttuk. Maddi manevi her şeyini kaybeden yüzbinleri unuttuk. Unuttuklarımızı en kısa zamanda afet olmadan hatırlamak ve önlem almak için neyi bekliyoruz??? On şehir ve 50 bin kişi yetmedi mi?” dedi.