Mimar İsmail Erten Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen ve büyük yıkıma neden olan 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki iki deprem sonrası genel tespitlerde ve değerlendirmede bulundu.
Erten, “Bir önceki 1999 depremi ve sonrasında yapılardaki iyileştirici düzenlemeleri, tasarım, proje, kontrollük, uygulama alanlarındaki yasal mevzuattaki değişiklikleri bakınız "inşaat sektörü ve siyasi iktidarlar" nasıl algıladı? 1) Ben her yerde ovada, sıvılaşma riskli alüvyon dolgu alanlarında hatta su üstünde bile yapı yaparım. 2) Çok katlı yapı yapmanın sakıncası yoktur, yükseltin rant kulesi beton apartmanları, yazık ki ne yazık, bari tarihe bir baksaydık. Üst Mezopotamya'nın kadim uygarlıkları barbar, beceriksiz günümüz insanlığına ibretlik ders olamadı” dedi.
Öte yandan Erten, "Depremler doğa olaylarıdır. Afete dönüşmesinin nedeni ise insan eliyle yapılmış yapılardır. Cinayeti gördük, katili biliyoruz. Deprem alanlarında yapı alanında görev alan meslek odalarını, sistemi dışına itme, yok farz etme anlayışında olanlar bu sonucun doğrudan sorumlusudur. Yapıların, kentlerin ve tüm mekanların tasarım, denetim, uygulama süreçlerinde meslek odalarının doğrudan katılımı, sorumluluk ve görevleri geri verilmelidir, mesleki denetim geliştirilerek hayata geçirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Erten, "Depremler doğa olaylarıdır. Afete dönüşmesinin nedeni ise insan eliyle yapılmış yapılardır. Cinayeti gördük, katili biliyoruz. Deprem alanlarında yapı alanında görev alan meslek odalarını, sistemi dışına itme, yok farz etme anlayışında olanlar bu sonucun doğrudan sorumlusudur. Yapıların, kentlerin ve tüm mekanların tasarım, denetim, uygulama süreçlerinde meslek odalarının doğrudan katılımı, sorumluluk ve görevleri geri verilmelidir, mesleki denetim geliştirilerek hayata geçirilmelidir” ifadelerini kullandı.