CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, hükümet tarafından hazırlanan seçim kanunu değişikliğinin görüşüldüğü oturumda TBMM Genel Kurulunda söz alarak bir konuşma gerçekleştirdi. CHP'li Erkek, "Devleti yarışın içine sokuyorsunuz, devleti taraf yapıyorsunuz. Devletin temeli adaleti çürüttünüz, asıl beka sorunu budur” dedi.
Konuşmasında ekonomik kriz ve yeni seçim kanunu konularına değinen CHP'li Erkek, adaletsiz düzeni değiştireceklerini söyledi. Türkiye'de milyonlarca ailenin açlıkla mücadele ettiğini belirten Erkek, şunları söyledi:"Bu memlekette her 100 haneden 40 hanenin geliri giderinden az. Hiçbir yerde adalet yok; gelir dağılımında da yok, eğitimde de yok. Türkiye'yi tek adam sistemine geçirdiniz. OHAL döneminde Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini yaptınız. İşte bu yüzden 84 milyon freni patlamış kamyon gibi uçuruma sürükleniyor. Her gün yoksullaşıyorlar. Kişi başına düşen millî gelir düşüyor. Milyonlarca aile açlık sınırıyla mücadele ediyor. Tabi 3 maaş, 4 maaş alanların bunu bilmesi mümkün değil."
“DEMOKRASİYE YAPILAN EN BÜYÜK AYIPTIR”
“Kuvvetler ayrılığını yıktınız. Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde hukuk devleti olmaz. Bu memlekette bugün mafya babalarının, uyuşturucu baronlarının, adrese teslim ihalelerle servet sahibi yapılanların, kara para aklayanların sesi adaletten daha güçlü çıkıyor. Ocak ayında Türkiye'de bütün il ve ilçe seçim kurulu başkanları görevlendirildi. İki yıl görev yapacaklar. Şimdi niçin değiştiriyorsunuz? Hukuki ve mantıklı bir gerekçe söyleyin. Bu demokrasiye, siyasete yapılan en büyük ayıptır. Bunu bir hukukçu olarak, bir vatandaş olarak, bir milletvekili olarak tüm samimiyetimle söylüyorum.”
“Düzenleme ile partili Cumhurbaşkanını seçim yasaklarından muaf tutuyorsunuz. Yasama yetkisini de devrettiniz. Partili Cumhurbaşkanı, parti genel başkanlığı yoluyla devleti yöneten kişi, örtülü ödeneği kullanacak, devletin bütçesini kullanacak, uçaklarını kullanacak, makam araçlarını kullanacak, gittiği illerde onu valiler, kurum müdürleri karşılayacak, devletin tüm imkânlarıyla yarışacak. Devleti yarışın içine sokuyorsunuz, devleti taraf yapıyorsunuz. Devletin temeli adaleti çürüttünüz, asıl beka sorunu budur.” “HANGİ GEREKÇE İLE DEĞİŞTİRİYORSUNUZ BUNU?”
“1950'den beri hiçbir iktidar böyle bir teklifle bu yüce Meclise gelmedi. Türk demokrasisine ve Türk siyasetine ihanettir bu teklif. İlin en kıdemli hâkimi il seçim kurulunun başkanıdır, ilçenin en kıdemli hâkimi ilçe seçim kurulunun başkanıdır. Bu Seçim Kanunu'nun en güzel, en doğru, en sade, en net cümlesi. Hangi gerekçeyle değiştiriyorsunuz bunu?” “BU ADALETSİZ DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”
“Hiç kimsenin endişesi olmasın, Türkiye'nin hak etmediği bu tabloyu mutlaka değiştireceğiz. Muhalefet olarak her gün toplumun her kesimiyle beraberiz. Millet sandığı bekliyor. Bir iktidar seçime az bir zaman kala seçim kanunlarıyla oynamaya başladıysa ‘Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.’ Biz Millet İttifakı olarak kararlıyız. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı olacak ve partili Cumhurbaşkanı dönemine son vereceğiz. Siz de mutlu olacaksınız, siz de huzurlu olacaksınız. Bu tabloyu değiştireceğiz, bu adaletsiz düzeni değiştireceğiz ve Türkiye'nin yarınını demokrasiye inanan milyonlarla birlikte inşa edeceğiz.”
“Kuvvetler ayrılığını yıktınız. Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde hukuk devleti olmaz. Bu memlekette bugün mafya babalarının, uyuşturucu baronlarının, adrese teslim ihalelerle servet sahibi yapılanların, kara para aklayanların sesi adaletten daha güçlü çıkıyor. Ocak ayında Türkiye'de bütün il ve ilçe seçim kurulu başkanları görevlendirildi. İki yıl görev yapacaklar. Şimdi niçin değiştiriyorsunuz? Hukuki ve mantıklı bir gerekçe söyleyin. Bu demokrasiye, siyasete yapılan en büyük ayıptır. Bunu bir hukukçu olarak, bir vatandaş olarak, bir milletvekili olarak tüm samimiyetimle söylüyorum.”
“Düzenleme ile partili Cumhurbaşkanını seçim yasaklarından muaf tutuyorsunuz. Yasama yetkisini de devrettiniz. Partili Cumhurbaşkanı, parti genel başkanlığı yoluyla devleti yöneten kişi, örtülü ödeneği kullanacak, devletin bütçesini kullanacak, uçaklarını kullanacak, makam araçlarını kullanacak, gittiği illerde onu valiler, kurum müdürleri karşılayacak, devletin tüm imkânlarıyla yarışacak. Devleti yarışın içine sokuyorsunuz, devleti taraf yapıyorsunuz. Devletin temeli adaleti çürüttünüz, asıl beka sorunu budur.” “HANGİ GEREKÇE İLE DEĞİŞTİRİYORSUNUZ BUNU?”
“1950'den beri hiçbir iktidar böyle bir teklifle bu yüce Meclise gelmedi. Türk demokrasisine ve Türk siyasetine ihanettir bu teklif. İlin en kıdemli hâkimi il seçim kurulunun başkanıdır, ilçenin en kıdemli hâkimi ilçe seçim kurulunun başkanıdır. Bu Seçim Kanunu'nun en güzel, en doğru, en sade, en net cümlesi. Hangi gerekçeyle değiştiriyorsunuz bunu?” “BU ADALETSİZ DÜZENİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”
“Hiç kimsenin endişesi olmasın, Türkiye'nin hak etmediği bu tabloyu mutlaka değiştireceğiz. Muhalefet olarak her gün toplumun her kesimiyle beraberiz. Millet sandığı bekliyor. Bir iktidar seçime az bir zaman kala seçim kanunlarıyla oynamaya başladıysa ‘Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.’ Biz Millet İttifakı olarak kararlıyız. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı olacak ve partili Cumhurbaşkanı dönemine son vereceğiz. Siz de mutlu olacaksınız, siz de huzurlu olacaksınız. Bu tabloyu değiştireceğiz, bu adaletsiz düzeni değiştireceğiz ve Türkiye'nin yarınını demokrasiye inanan milyonlarla birlikte inşa edeceğiz.”