Can ve mal kaybına yol açan doğal afetler tüm insanlığı etkileyen doğal olaylarıdır. Bu afetler hem bireyi hem de toplumu sağlık, ekonomik, sosyal ve psikolojik yönden olumsuz etkileyebilmektedir. Her yıl dünyanın farklı yerlerinde deprem, sel, toprak kayması, volkanlar gibi doğal afetler yaşanıyor. Yakın zamanda ise ülkemizin birçok noktasında meydana gelen sel ve yangın felaketleri yaşandı. İster çocuk ister yetişkin olsun bu afetlere maruz kalmak, ekran başında tanık olmak, felaket haberleri okumak kişide travma etkisi yaratabilir. Doğal afete maruz kalan bireylerin verdikleri tepkiler kişiden kişiye farklıdır. Aynı doğal afete maruz kalan iki kişiden biri travma yaşayabilirken, diğer kişi ciddi şekilde etkilenmeden olayı atlatabilir. Doğal afet sonrasında sıklıkla yaşanan ortak belirtiler şunlardır: Aşırı korku hali, şok, çaresizlik, tedirgin olma, hatırlayamama, düşüncelerde karışıklık, konsantrasyon bozukluğu, geleceğe yönelik kaygılar, yaşadığı olayları istemsiz bir şekilde sıklıkla hatırlama, konu ile konuşmaktan kaçınma, tepkisel davranma. Travmatik tepkiler afet sonrası çıkabildiği gibi gecikmeli olarak sonraki zamanlarda da çıkabileceği unutulmaması gerekir. Doğal afetler gibi travmatik olaylara maruz kalan bireyler, sosyal destek ile bir süre sonra travmanın etkilerinden uzaklaşabilir. Fakat bireyin yaşadığı travmatik belirtilerin şiddeti ve sıklığında azalma görülmüyor ve bir aydan daha uzun süredir devam ediyorsa bireyin bir ruh sağlığı uzmanının desteğinden yararlanması gerekmektedir. Çünkü doğal afetlerden sonra bazı bireylerde Travma Sonrası Stres Bozukluğu geliştiği bilinen bir olgudur.
Çocuklar, yetişkinlere göre daha hassas ve güçsüz olduklarından doğal afetlerden olumsuz etkilenme oranı daha yüksektir. Doğal afet sonrasında çocuklarda görülebilecek ortak psikolojik travma tepkiler şu şekildedir:
5 yaş ve altındaki çocukların tepkileri:
Ebeveynlerin yanından ayrılmak istememe, sürekli ağlamak, huzursuzluk hissetme, huysuz ve sinirli olma, öfke nöbetleri geçirme, parmak emme ya da altını ıslatma, ürkeklik, korkuların başlaması(yalnız kalma, karanlık, hayalet vb.), oyunlarda sürekli depremi canlandırma, konuşma zorluğu yaşamaya başlama.
6-11 yaş arasındaki çocukların tepkileri:
Okulda yaşanan çeşitli problemler, akademik başarısının düşmesi, uyku ve yeme problemleri, aşırı alınganlık, sinirli ya da kavgacı olma, konsantrasyon güçlüğü, asılsız korkular geliştirme ve hep bu korkulardan söz etme, sevdiği şeylerden artık zevk alamama.
12-17 yaş arasındaki çocukların tepkileri:
Okulla ilgili problemler, uyku sorunları, depremi hatırlatıcı yerlerden ya da kişilerden kaçma, deprem hakkında konuşmaktan kaçma, tütün, alkol ya da madde kullanmaya başlama, aile ve arkadaşlardan uzaklaşma, sürekli yalnız kalma isteği, aşırı alıngan ya da öfkeli olma, sevdiği şeylerden artık zevk almama, herkesle kavga etme, sorunlu davranışlar gösterme. Uzm. Klinik Psikolog Duygu Engin
www.psikologduyguengin.com
5 yaş ve altındaki çocukların tepkileri:
Ebeveynlerin yanından ayrılmak istememe, sürekli ağlamak, huzursuzluk hissetme, huysuz ve sinirli olma, öfke nöbetleri geçirme, parmak emme ya da altını ıslatma, ürkeklik, korkuların başlaması(yalnız kalma, karanlık, hayalet vb.), oyunlarda sürekli depremi canlandırma, konuşma zorluğu yaşamaya başlama.
6-11 yaş arasındaki çocukların tepkileri:
Okulda yaşanan çeşitli problemler, akademik başarısının düşmesi, uyku ve yeme problemleri, aşırı alınganlık, sinirli ya da kavgacı olma, konsantrasyon güçlüğü, asılsız korkular geliştirme ve hep bu korkulardan söz etme, sevdiği şeylerden artık zevk alamama.
12-17 yaş arasındaki çocukların tepkileri:
Okulla ilgili problemler, uyku sorunları, depremi hatırlatıcı yerlerden ya da kişilerden kaçma, deprem hakkında konuşmaktan kaçma, tütün, alkol ya da madde kullanmaya başlama, aile ve arkadaşlardan uzaklaşma, sürekli yalnız kalma isteği, aşırı alıngan ya da öfkeli olma, sevdiği şeylerden artık zevk almama, herkesle kavga etme, sorunlu davranışlar gösterme. Uzm. Klinik Psikolog Duygu Engin
www.psikologduyguengin.com