Sit alanı, sit olarak korunmasında kamu yararı bulunan alanların genel adıdır. Bu kavram Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda; “tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlar” şeklinde tanımlanmıştır
SORU 2: SİT ALANLARI NASIL SINIFLANDIRILIR?
Sit alanları kendi içinde dört gruba ayrılır.
• Doğal sit alanları : Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 728 Sayılı İlke Kararında yer alan tanımlamaya göre; “jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer altında, yer üstünde ya da su altında bulunan korunması gerekli alanlardır”
• Arkeolojik sit alanları: Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespiti ve Tescili Hakkında Yönetmelikte arkeolojik sit alanı, “antik bir yerleşmenin veya eski bir medeniyetin kalıntılarının bulunduğu yer veya su altında varlığı bilinen ya da açığa çıkarılan korunması gereken alanlar” olarak tanımlanmıştır.
• Kentsel sit alanı: Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespiti ve Tescili Hakkında Yönetmelikte; “mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan, kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları, duvarlar) birlikte bulundukları alanlar” olarak tanımlanmıştır.
• Tarihi sit kavramı: Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespiti ve Tescili Hakkında Yönetmelikte, “önemli tarihi olayların cereyan ettiği ve bu nedenle de korunması gereken yerler” olarak tanımlanmıştır.
SORU 3: DOĞAL SİT ALANLARININ SEVİYELERİ NELERDİR?
• 1. Derece sit alanı: Bilimsel ve arkeolojik çalışmalar hariç, kesinlikle dokunulmaması gereken seviyedir. 1. Derece sit alanı olan bir arsanız varsa onun üzerinde yasal olarak şahsi herhangi bir değişiklik yapmanız mümkün değildir. 1. Derece doğal (tabii) sit alanlarında yapılaşma koşulları şöyle belirlenmiştir: “Bu alanlarda, bitki örtüsü, topografya, silüet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik hiçbir eylemde” bulunulamaz ama yetkili kuruluşların yapabileceği araştırmalar, kamu binaları ve doğal felaketlerden kaynaklanan bakım çalışmaları hariç tutulur. Bunların dışında, şahsi kullanım için istisnalara yer verilmez. • 2. Derece sit alanı: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yanında kamu yararı göz önüne alınarak kullanıma açılabilecek alanlardır. Bu alanlarda, turizm yatırım ve turizm işletme belgeli turistik tesisler ile hizmete yönelik yapılar dışında herhangi bir yapılaşmaya gidilemez. Mevcut tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilmesinin yanı sıra, koruma kurulundan izin almak koşuluyla yeni tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin yapılabilir. • 3. Derece sit alanı: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yolunda, yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de göz önünde tutularak konut kullanımına da açılabilecek alanlardır. Bu alanlarda, kullanıma açılacak bölgelerde geçici dönem yapılanma koşullarının ilgili kurumların görüşleri alınarak koruma kurullarınca belirlenir. Mevcut tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilmesinin yanı sıra koruma kurulundan izin almak koşuluyla yeni tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin yapılabilir.
Avukat Ezgi ENGİN
SORU 2: SİT ALANLARI NASIL SINIFLANDIRILIR?
Sit alanları kendi içinde dört gruba ayrılır.
• Doğal sit alanları : Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 728 Sayılı İlke Kararında yer alan tanımlamaya göre; “jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer altında, yer üstünde ya da su altında bulunan korunması gerekli alanlardır”
• Arkeolojik sit alanları: Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespiti ve Tescili Hakkında Yönetmelikte arkeolojik sit alanı, “antik bir yerleşmenin veya eski bir medeniyetin kalıntılarının bulunduğu yer veya su altında varlığı bilinen ya da açığa çıkarılan korunması gereken alanlar” olarak tanımlanmıştır.
• Kentsel sit alanı: Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespiti ve Tescili Hakkında Yönetmelikte; “mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan, kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları, duvarlar) birlikte bulundukları alanlar” olarak tanımlanmıştır.
• Tarihi sit kavramı: Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespiti ve Tescili Hakkında Yönetmelikte, “önemli tarihi olayların cereyan ettiği ve bu nedenle de korunması gereken yerler” olarak tanımlanmıştır.
SORU 3: DOĞAL SİT ALANLARININ SEVİYELERİ NELERDİR?
• 1. Derece sit alanı: Bilimsel ve arkeolojik çalışmalar hariç, kesinlikle dokunulmaması gereken seviyedir. 1. Derece sit alanı olan bir arsanız varsa onun üzerinde yasal olarak şahsi herhangi bir değişiklik yapmanız mümkün değildir. 1. Derece doğal (tabii) sit alanlarında yapılaşma koşulları şöyle belirlenmiştir: “Bu alanlarda, bitki örtüsü, topografya, silüet etkisini bozabilecek, tahribata yönelik hiçbir eylemde” bulunulamaz ama yetkili kuruluşların yapabileceği araştırmalar, kamu binaları ve doğal felaketlerden kaynaklanan bakım çalışmaları hariç tutulur. Bunların dışında, şahsi kullanım için istisnalara yer verilmez. • 2. Derece sit alanı: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yanında kamu yararı göz önüne alınarak kullanıma açılabilecek alanlardır. Bu alanlarda, turizm yatırım ve turizm işletme belgeli turistik tesisler ile hizmete yönelik yapılar dışında herhangi bir yapılaşmaya gidilemez. Mevcut tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilmesinin yanı sıra, koruma kurulundan izin almak koşuluyla yeni tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin yapılabilir. • 3. Derece sit alanı: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yolunda, yörenin potansiyeli ve kullanım özelliği de göz önünde tutularak konut kullanımına da açılabilecek alanlardır. Bu alanlarda, kullanıma açılacak bölgelerde geçici dönem yapılanma koşullarının ilgili kurumların görüşleri alınarak koruma kurullarınca belirlenir. Mevcut tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin sürdürülebilmesinin yanı sıra koruma kurulundan izin almak koşuluyla yeni tarımsal ve hayvancılık faaliyetlerinin yapılabilir.
Avukat Ezgi ENGİN