Çanakkale Mor Pati Derneği Konya’da hayvan barınağında yaşanan vahşetin ardından sokak hayvanlarının sahipsiz olmadığını göstermek amacıyla Çanakkale Belediyesi Sokak Hayvanları Geçici Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti.
Çanakkale Mor Pati Derneği pazar günü Çanakkale Hayvan Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti. Konya barınağında yaşanan vahşet sonrası sokak hayvanlarının yalnız olmadığını belirtmek için toplanan üyeler mama bağışında da bulundu. Çanakkale Mor Pati Başkanı Emine Akın yaptığı açıklamda, “25 Kasım 2022 tarihinde Konya ilinde Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde görevliler tarafından hunharca katledilen hayvan görüntülerinin sosyal medya üzerinden yayınlanmasıya birlikte yaşanan bu vahşi ve canice olay devletimizin en üst kurumundan sokaktaki vatandaşımıza kadar herkesin tepkisine neden olmuş ve bu tepki neticesinde yetkili makamlar tarafından sorumlular hakkında derhal gereği yapılmıştır, ancak hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamak amacıyla çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun bu tür canice uygulamaları tek başına önlemeye yetmeyeceği mutlaka diğer kanunlarla da ve özellikle de Türk Ceza Kanunu ile desteklenmesinin son derece önemli olduğu dün olduğu gibi bugün ve yarın da sosyal medyaya yansıyan çeşitli haberlerden anlaşılmaktadır. Hayvanları koruma konusunda yapılması gerekenler gönüllü hayvan severlere ya da hayvan koruma derneklerine bırakılmamalı toplumda derin gruplaşmalar yaratılmasına imkan tanınmamalıdır. Kur’an Kerim En’am suresi 38’nci ayetinde belirtildiği haliyle bizim gibi sosyal nizama tabi birer topluluk olan hayvanlar bir an önce canlı olma hakları dolayısıyla maddi hukuk kavramı içine alınmalıdır.
TALEPLERİ SIRLADILAR
Hayvanların korunması amacıyla; bir an önce Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Belediyeler tarafından, ivedilikle plan aşamasında olan ya da yapım aşamasında bulunan ancak hayvanat bahçesi görüntüsü dışında, hayvanların doğuştan gelen kendine özgü davranışlarını dikkate alan doğal yaşam ortamları oluşturularak her canlıya zarar vermeyi kendinde hak gören ve buna da ilk olarak hayvanlarla başlayan psikolojisi bozuk insanlar tarafından hayvanlara ve hayvanları korumaya çalışan gönüllü insanlara karşı yapılan eziyet, saldırı ve tacizlerin engellenmesini, Adalet Bakanlığı ve Barolar tarafından, hayvanların canlı olma özellikleri dikkate alınarak 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu kapsamında düzenlenen idari ve adli yaptırımların yeniden ele alınarak Hayvanlara karşı yapılan eziyet, işkence, canavar hisle veya eziyet çektirerek öldürme gibi fiillerin de hayata karşı suçlar kapsamına benzer bir düzenleme kapsamına sokulmasını, Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından, hayatın olağan akışı içerisinde toplumda hayvan sevmeyenler olduğu gibi hayvan severlerin de bulunduğu göz önüne alınarak hayvanlara karşı işlenen suçlara karşı düzenlenen idari ve adli yaptırımların yetersiz olduğu düşünüldüğünde bu fiilleri işleyen veya işlemeyi tasarlayanların tıpkı en yakın Konya örneğinde olduğu gibi toplumu kin, nefret ve düşmanlığa tahrik edeceği bunun önüne ise ancak yine Konya örneğinde olduğu gibi devletin resmi organları tarafından yapılan uygulamalarla geçilebileceği dolayısıyla bu tür suçları işleyenler hakkında Halkı kin, nefret ve düşmanlığa tahrik etme suçundan işlem yapılmasını, İçişleri Bakanlığı tarafından son derece önemli bir uygulama olan Hayvanları Koruma Polis Ekiplerinin sayılarının artırılarak hayvanlara karşı suç işleyenler ile hayvan severlerin mümkün olan en az şekilde karşı karşıya kalmalarının temin edilmesini talep ediyoruz” [video width="480" height="848" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2022/11/WhatsApp-Video-2022-11-28-at-12.36.36.mp4"][/video]
Hayvanların korunması amacıyla; bir an önce Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Belediyeler tarafından, ivedilikle plan aşamasında olan ya da yapım aşamasında bulunan ancak hayvanat bahçesi görüntüsü dışında, hayvanların doğuştan gelen kendine özgü davranışlarını dikkate alan doğal yaşam ortamları oluşturularak her canlıya zarar vermeyi kendinde hak gören ve buna da ilk olarak hayvanlarla başlayan psikolojisi bozuk insanlar tarafından hayvanlara ve hayvanları korumaya çalışan gönüllü insanlara karşı yapılan eziyet, saldırı ve tacizlerin engellenmesini, Adalet Bakanlığı ve Barolar tarafından, hayvanların canlı olma özellikleri dikkate alınarak 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu kapsamında düzenlenen idari ve adli yaptırımların yeniden ele alınarak Hayvanlara karşı yapılan eziyet, işkence, canavar hisle veya eziyet çektirerek öldürme gibi fiillerin de hayata karşı suçlar kapsamına benzer bir düzenleme kapsamına sokulmasını, Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından, hayatın olağan akışı içerisinde toplumda hayvan sevmeyenler olduğu gibi hayvan severlerin de bulunduğu göz önüne alınarak hayvanlara karşı işlenen suçlara karşı düzenlenen idari ve adli yaptırımların yetersiz olduğu düşünüldüğünde bu fiilleri işleyen veya işlemeyi tasarlayanların tıpkı en yakın Konya örneğinde olduğu gibi toplumu kin, nefret ve düşmanlığa tahrik edeceği bunun önüne ise ancak yine Konya örneğinde olduğu gibi devletin resmi organları tarafından yapılan uygulamalarla geçilebileceği dolayısıyla bu tür suçları işleyenler hakkında Halkı kin, nefret ve düşmanlığa tahrik etme suçundan işlem yapılmasını, İçişleri Bakanlığı tarafından son derece önemli bir uygulama olan Hayvanları Koruma Polis Ekiplerinin sayılarının artırılarak hayvanlara karşı suç işleyenler ile hayvan severlerin mümkün olan en az şekilde karşı karşıya kalmalarının temin edilmesini talep ediyoruz” [video width="480" height="848" mp4="https://www.canakkalekalem.com/wp-content/uploads/2022/11/WhatsApp-Video-2022-11-28-at-12.36.36.mp4"][/video]