Eğitim sisteminde başarı; öğrencinin çalışması, ezberlemesi ve öğrendiklerini sınavlarda hatırlaması esasına dayanır. Bir anlamda hafızası güçlü olanlar beklenen akademik başarıyı gösterir. Oysa iş hayatı az bilgiyle ve çoğunlukla baskı altında, doğruya en yakın kararları vermeyi gerektirir. Okulda verilen ödev yapılır ve biter. Oysa iş hayatında iş bitmez ve yükselmek için beklenenin ötesine geçmek gerekir.
Eğitim kurumlarında başarı notla ölçülür ve somuttur. İş hayatında gelişme yöneticinin ve iş arkadaşlarının vereceği bazıları açık, bazıları örtük geri bildirimleri doğru değerlendirerek gerçekleşir. Okulda öğretmen öğretir, anne-baba destek olur, dershane takviye yapar. Buna karşılık iş hayatında herkes kendi gelişiminden sorumludur. Eksik bilgi için veya iyi öğretmediği için yöneticiyi sorumlu tutmak sonuç vermez. Akademik başarı bireysel çalışma ile kazanılır ancak iş hayatında en önemli özellik ekip oyuncusu olmak ve ekibin başarısına katkıda bulunmaktır. Bunun için işbirliği yapmayı bilmek, müzakere becerini geliştirmek gibi yetkinlikler gerekir. Günümüzün eğitim sistemi büyük ölçüde çocukları ve gençleri beş seçenekli sınav sistemine esir etmiş, başarıyla zehirlemiş ve psikolojik bağışıklık sisteminin gelişmediği öğrenciler yetiştirmeye dayanıyor.
Hiç şüphesiz okul sadece bilgi öğrenme alanı değildir. Çocukların ve gençlerin sosyalleşmeye ve duygusal gelişimi için akran ilişkilerine ihtiyaçları vardır ve içinden geçtiğimiz süreç elbette bunu zorlaştırmaktadır. PANDEMİ SÜRECİNDE hem eğitimciler hem de aileler çocuklarının kaybettiği bir buçuk yılın sıkıntısını yaşıyorlar. Bu dönem hiç şüphesiz öğrencilerin eğitim hayatında bir kayıptır. Lakin mevcut eğitim hayatı ile gerçek arasındaki ilişki sanıldığı kadar güçlü değildir. Bir başka ifadeyle eğitim başarısı hayat başarısı arasında güçlü bir bağ yoktur. Netice itibariyle eğitim hayatı için uzak kalınan ve kayıp gibi gördüğümüz 1,5 senelik bu süreç, çocuğun asıl hayatı için bir kayıp değildir.
Bir gencin yetişkinliğinde ne olacağı “bugün ne yaptığına” bağlıdır. Çünkü hayat başarısı her gün yapılan küçük şeylerin doğru ve düzenli yapılmasına bağlıdır. Bunun adına disiplin denir. Disiplin çoğunlukla sanıldığı gibi baskı, dayatma, zorlama ve zorbalık değil “tutarlılıktır”.
Hayat başarısı psikolojik bağışıklık sisteminin gelişmesine dayanır. Psikolojik bağışıklık sistemi hayat içinde mücadele ederek, disiplinli olarak, başarısızlığı göze alarak ve konfor alanının dışına çıkarak gelişir. İşte bunları sağlayamıyorsanız evlatlarınıza işte gerçek kayıp buradadır.
Ailelerine yakın olma fırsatı birçok çocuğun gelişimine olumlu katkı yapma potansiyeline sahiptir. Eğer bunun farkında olan ebeveynler iseniz. Asıl kayıp ve boşluk terimlerini bu anlattıklarım üzerinden değerlendirmenizi tavsiye ederim. Ayfer Özdemir
Uluslararası Nlp ve Profesyonel Yaşam Koçu
Kişisel Gelişim Uzmanı
Çocuk Oyun ve Resim Analisti
Eğitim kurumlarında başarı notla ölçülür ve somuttur. İş hayatında gelişme yöneticinin ve iş arkadaşlarının vereceği bazıları açık, bazıları örtük geri bildirimleri doğru değerlendirerek gerçekleşir. Okulda öğretmen öğretir, anne-baba destek olur, dershane takviye yapar. Buna karşılık iş hayatında herkes kendi gelişiminden sorumludur. Eksik bilgi için veya iyi öğretmediği için yöneticiyi sorumlu tutmak sonuç vermez. Akademik başarı bireysel çalışma ile kazanılır ancak iş hayatında en önemli özellik ekip oyuncusu olmak ve ekibin başarısına katkıda bulunmaktır. Bunun için işbirliği yapmayı bilmek, müzakere becerini geliştirmek gibi yetkinlikler gerekir. Günümüzün eğitim sistemi büyük ölçüde çocukları ve gençleri beş seçenekli sınav sistemine esir etmiş, başarıyla zehirlemiş ve psikolojik bağışıklık sisteminin gelişmediği öğrenciler yetiştirmeye dayanıyor.
Hiç şüphesiz okul sadece bilgi öğrenme alanı değildir. Çocukların ve gençlerin sosyalleşmeye ve duygusal gelişimi için akran ilişkilerine ihtiyaçları vardır ve içinden geçtiğimiz süreç elbette bunu zorlaştırmaktadır. PANDEMİ SÜRECİNDE hem eğitimciler hem de aileler çocuklarının kaybettiği bir buçuk yılın sıkıntısını yaşıyorlar. Bu dönem hiç şüphesiz öğrencilerin eğitim hayatında bir kayıptır. Lakin mevcut eğitim hayatı ile gerçek arasındaki ilişki sanıldığı kadar güçlü değildir. Bir başka ifadeyle eğitim başarısı hayat başarısı arasında güçlü bir bağ yoktur. Netice itibariyle eğitim hayatı için uzak kalınan ve kayıp gibi gördüğümüz 1,5 senelik bu süreç, çocuğun asıl hayatı için bir kayıp değildir.
Bir gencin yetişkinliğinde ne olacağı “bugün ne yaptığına” bağlıdır. Çünkü hayat başarısı her gün yapılan küçük şeylerin doğru ve düzenli yapılmasına bağlıdır. Bunun adına disiplin denir. Disiplin çoğunlukla sanıldığı gibi baskı, dayatma, zorlama ve zorbalık değil “tutarlılıktır”.
Hayat başarısı psikolojik bağışıklık sisteminin gelişmesine dayanır. Psikolojik bağışıklık sistemi hayat içinde mücadele ederek, disiplinli olarak, başarısızlığı göze alarak ve konfor alanının dışına çıkarak gelişir. İşte bunları sağlayamıyorsanız evlatlarınıza işte gerçek kayıp buradadır.
Ailelerine yakın olma fırsatı birçok çocuğun gelişimine olumlu katkı yapma potansiyeline sahiptir. Eğer bunun farkında olan ebeveynler iseniz. Asıl kayıp ve boşluk terimlerini bu anlattıklarım üzerinden değerlendirmenizi tavsiye ederim. Ayfer Özdemir
Uluslararası Nlp ve Profesyonel Yaşam Koçu
Kişisel Gelişim Uzmanı
Çocuk Oyun ve Resim Analisti