Çanakkale’nin önde gelen markalarının girişimci kadın sahipleri; ekonomide kadının aktif bir şekilde yer almasının önemini, kadının ekonomik özgürlüğünü eline almasının ne denli önemli olduğunu, ayrıca girişimcilik faaliyetlerinde karşılaşılan zorluklar hakkındaki düşüncelerini paylaştılar.
“Kadınların girişimcilik faaliyetinde bulunmaları stratejik öneme sahiptir”
Tatlan Gıda Sahibi Bahar Koçer Yurt: “Ülkenin zenginleşmesinin girişimcilikten geçtiği günümüzde hem işsizlik oranını azaltmak hem de kadının kendine yeten kendi ayakları üzerinde duran güçlü kadın duruşu göstermesi için girişimci kadınlarımızın sayısını arttırıp ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamalarına öncü olmalıyız. Son yıllarda, kadınların, çalışma hayatına büyük oranda katılması ve daha aktif rol alarak girişimcilik faaliyetlerinde bulunmaları, gelişen ekonomiler için “stratejik” bir öneme sahiptir. Çünkü iş dünyasında zengin olmanın, kullanılmayan potansiyeli etkin hale getirmenin ve yeni iş sahaları oluşturmanın yolu kadınların girişimciliğinin teşvik edilmesinden geçmektedir.
KADINLAR ÖNEMLİ ENGELLERLE KARŞILAŞIYORLAR
Yapılan çeşitli araştırmalar da kadın girişimcilerin kişisel karakteristikleri; dinamik, bağımsız, özgüvenli, rekabetçi ve amaç yönelimli olarak tanımlanmaktadır. Bu bağlamda kadınların ekonomik hayatta erkeklerin yanında yer almalarını sağlayacak politika ve projelere öncelik verilmesi ile onları ekonomik ve sosyal gelişmeye önemli katkılar sağlayan potansiyel güç haline getirmek mümkündür. Bununla birlikte kadınların, girişimcilik faaliyetlerinde önemli engellerle karşılaştıkları ve oldukça zorlandıkları da bir gerçektir. Kadınların girişimcilik faaliyetlerinde karşılarına çıkan engeller şu şekilde sıralanabilir; toplumun kadınlar hakkındaki değer yargıları ve inanışları (%30), bilgi eksikliği (%23),
rakiplerin engellemeleri (%20), sermaye bulma güçlüğü (%16) ve yasal ve bürokratik engeller (%11). Bu araştırmanın sonucuna göre kadın girişimciler, en çok iş piyasası, ticaret, satın alma ve fiyatlama konusunda bilgi eksikliği duymaktadırlar. Kadın girişimcileri engelleyen bir diğer faktör ise, yasal ve bürokratik engeller olmuştur. İngiltere’de yapılan bir araştırmada, “Çalışanların patronlarını tanımlamaları ve nasıl bir patron istediklerini tarif etmeleri” istenmiştir. Yapılan araştırmanın sonucuna göre çalışanların, kadın patronla çalışmak istedikleri ortaya çıkmıştır. Günümüzde kadının çalışma yaşamında, her geçen gün etkinliğini arttırması, hem kendisi hem de toplum açısından oldukça önemli görülmektedir. Özellikle kadının daha eğitimli, azimli, hırslı ve kararlı duruşu onu, erkeğe bağımlı olmaktan kurtararak ekonomik anlamda bağımsızlığını ve toplumdaki konumunu güçlendirmesine olanak sağlamaktadır. Kadına bu gücü sağlayan en önemli olgu ise onun girişimcilik özelliğidir. Girişimcilik faaliyeti ile kadın, bir taraftan maddi ve manevi kazanımlar elde ederken, diğer taraftan bağımsızlık, finansal fırsatlar, toplumsal hizmet, iş güvenliği, aile istihdamı ve meydan okuyuculuk gibi özellikler ile de cinsiyet ayrımcılığına yönelik yargıları kadınlar lehine çevirebilme fırsatını da elde etmiş olmaktadır.
KADIN GİRİŞİMCİLERE 10 ÖNERİM VAR
Başarı hikâyelerinizi her ortamda anlatın, genç kızları heveslendirin.
Yanlış karar vermekten sakınmayın. Risk almadan başarılı olmak mümkün değil. Müteşebbisliğin ruhu bu.
Hayal gücünüzü muhakkak çalıştırın. Bu hayali, hedefe çevireceksiniz.
* Sakın büyük adım atmaktan korkmayın. Uçurumu geçmek için adımınız büyük olmalı. Hedefiniz küçük kalırsa, siz de küçük kalırsınız.
* Alın teri yerine, artık akıl teri dökmeniz lazım.
* Hedefiniz tüm dünya olmalı. Ne yaparsanız yapın, 7 milyar insanı hedefleyin.
* Biz ‘icat çıkamaz’ diye yetiştirildik. Siz çocuklarınıza icat çıkartın.
* Her gün yeni şeyler yapmayı planlayın.
* Birbirinizi dışlamak ve kıskanmak yerine, empati kurmayı, anlamayı deneyin.
* Sermayede sıkıntı çekmemek için güçlerinizi birleştirin, ortaklık yapın
“Kadınları geride bırakan toplum geride kalmaya mahkumdur” The Pide’nin sahibi Gülden Köse: Ülkemizde cinsiyet eşitsizliğinin etkileri sadece sosyal hayatta değil ekonomik çevrede de gözlenmektedir. Örneğin kadın-erkek eşitsizliğinin çok sık görüldüğü toplumlarda iş hayatının büyük kısmını erkeklerin oluşturduğunu görebiliriz. Kadın işgücünün çalışma hayatına katılması, ekonomik kalkınmayı beraberinde getirir. Biz kadınlardaki duygusallık, kültürel, geleneksel değerlere bağlılığı getiriyor. Unutulan, geride kalan birçok alanı kadın girişimciler yeniden ayaklandırıyor, farklı bir bakış açısı kazandırıyor, rekabeti çeşitlendiriyor, ekonomiyi hareketlendiriyor. Ülkenin bir kere yüzde 50’si kadın. Neden ülkenin yarısının zekasını ve iş gücünü kullanmayalım? Gelişmiş toplumlarda ev ve çocuk ile ilgili sorumluluklar anne ve babaya eşit dağıtılıyor. Biz de bu noktaya gelebilirsek ekonomik kalkınma için çok önemli bir adım atmış oluruz. Bu da beraberinde istihdam artışını, eğitim seviyesinin yükselmesini getirir. Kadınları geride bırakan toplum geride kalmaya mahkumdur. Düşünen üreten çalışan ve en önemlisi risk almaktan korkmayan kadınlarımızın günü kutlu olsun” Engellere değil hedeflerimize odaklanmalıyız Nurteks Konfeksiyon İşletmeleri Sahibi Nur Aka: “Günümüzde bir toplumda kadın ne kadar etkin ve üretkense, toplum o kadar gelişmeye açıktır. Çalışma hayatında kadının aktif rol alması bireysel ve toplumsal açıdan sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşmesinde önemli bir unsurdur. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin, ekonomik zorlukların üstesinden gelmek, refah seviyesini artırmak için, insan kaynağının yarısını, yani kadınları da etkin bir biçimde kullanması şart. Bu kitleyi ev dışında üretken hale getirmek, çeşitli meslek gruplarına kazandırmak birinci öncelik olmalı. Hem devlete hem iş dünyasına hem de STK’lara çok önemli görevler düşüyor. Sanırım bu konudaki farkındalık her geçen gün artıyor. Biz girişimci kadınlar; Öncelikle bir işi gerçekten seviyorsak ve istiyorsak adım atmaktan çekinmemeliyiz. Kendimizi sürekli geliştirip ve tabii çalışmaktan da hiç vazgeçmemeliyiz… Bilgiye ve inanca sahipsek, o işi başarmak için yeterli gücümüz var demektir. Kendimize inanıp, istekli olup, çok çalışıp ve risk almaktan çekinmemeliyiz. Engellere değil hedeflerimize odaklanmalıyız”
“Kadınları geride bırakan toplum geride kalmaya mahkumdur” The Pide’nin sahibi Gülden Köse: Ülkemizde cinsiyet eşitsizliğinin etkileri sadece sosyal hayatta değil ekonomik çevrede de gözlenmektedir. Örneğin kadın-erkek eşitsizliğinin çok sık görüldüğü toplumlarda iş hayatının büyük kısmını erkeklerin oluşturduğunu görebiliriz. Kadın işgücünün çalışma hayatına katılması, ekonomik kalkınmayı beraberinde getirir. Biz kadınlardaki duygusallık, kültürel, geleneksel değerlere bağlılığı getiriyor. Unutulan, geride kalan birçok alanı kadın girişimciler yeniden ayaklandırıyor, farklı bir bakış açısı kazandırıyor, rekabeti çeşitlendiriyor, ekonomiyi hareketlendiriyor. Ülkenin bir kere yüzde 50’si kadın. Neden ülkenin yarısının zekasını ve iş gücünü kullanmayalım? Gelişmiş toplumlarda ev ve çocuk ile ilgili sorumluluklar anne ve babaya eşit dağıtılıyor. Biz de bu noktaya gelebilirsek ekonomik kalkınma için çok önemli bir adım atmış oluruz. Bu da beraberinde istihdam artışını, eğitim seviyesinin yükselmesini getirir. Kadınları geride bırakan toplum geride kalmaya mahkumdur. Düşünen üreten çalışan ve en önemlisi risk almaktan korkmayan kadınlarımızın günü kutlu olsun” Engellere değil hedeflerimize odaklanmalıyız Nurteks Konfeksiyon İşletmeleri Sahibi Nur Aka: “Günümüzde bir toplumda kadın ne kadar etkin ve üretkense, toplum o kadar gelişmeye açıktır. Çalışma hayatında kadının aktif rol alması bireysel ve toplumsal açıdan sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşmesinde önemli bir unsurdur. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin, ekonomik zorlukların üstesinden gelmek, refah seviyesini artırmak için, insan kaynağının yarısını, yani kadınları da etkin bir biçimde kullanması şart. Bu kitleyi ev dışında üretken hale getirmek, çeşitli meslek gruplarına kazandırmak birinci öncelik olmalı. Hem devlete hem iş dünyasına hem de STK’lara çok önemli görevler düşüyor. Sanırım bu konudaki farkındalık her geçen gün artıyor. Biz girişimci kadınlar; Öncelikle bir işi gerçekten seviyorsak ve istiyorsak adım atmaktan çekinmemeliyiz. Kendimizi sürekli geliştirip ve tabii çalışmaktan da hiç vazgeçmemeliyiz… Bilgiye ve inanca sahipsek, o işi başarmak için yeterli gücümüz var demektir. Kendimize inanıp, istekli olup, çok çalışıp ve risk almaktan çekinmemeliyiz. Engellere değil hedeflerimize odaklanmalıyız”