Merhaba Sevgili okurlar nasılsınız? Beni soracak olursanız artık havalardan mı koronadan mı yoksa korona kaynaklı havasızlıktan mı mütevellit pek bir keyifsizim. Neden böyle hissediyorum bilmiyorum çünkü ben pandemiden önce de hiç evden çıkan birisi değildim. Gerçi şimdi yasak ya ondan dolayı dışarısı bana da tatlı gelmeye başladı sanırım.
Hatırlarsınız bu pandeminin daha çok başlarında bir ülkenin sağlık bakanı mı ne isyan etmişti ve herkes sokakta ormanda, sahilde, kaldırımda, parkta, yolda koşuyor sanki pandemiden önce bütün ülke spor yapıyordu da neden şimdi herkes dışarda benzeri bir açıklama yapmıştı. Bendeki durum da sanırım benzer neyse yazı bir anda sevgili günlüğe dönmeden asıl konuya gelelim bugün sizlerle konuşmak istediğim konu başlıktan da anlayacağınız üzere değersizlik hissinin elindekiyle yetinme üzerine etkisi ya da elindekiyle yetinmenin değersizlik üzerine etkisi artık kim kimi nasıl etkiliyorsa biraz bundan bahsetmek istedim.
Değersizlik üzerine bir araştırma yaptığımda benim karşıma iki neden çıktı: Bu durum ya geçmişten geliyor ya da yaşadığınız ani kayıplar sonucu ortaya çıkabiliyormuş. Peki, bu ne demek oluyor? Geçmiş kaynaklı değersizlik hissine baktığımızda, belki daha çocukluktan başlayan başkalarıyla kıyaslanmalar -ailemiz veya yakın çevremizin yaptığı- bizi olumsuz etkileyen ve kendimizi suçlamamıza sebep olan bize zaten ben güzel olan neyi hak ediyorum ki diye kendimizi sorgulatan bir çıkmaza dönüşüyor. Bir de istismara uğrayan çocuklarda çok sık görülen bir durummuş çocuk bu durumda kendini suçlar ve değersiz hissederek bunu hak ettiğini düşünürmüş. Ne acı değil mi?
Bir de yaşanan ani kayıplar sonucu ortaya çıkan değersizlik hissi varmış: O da en başa döndüğümüzde kişi doğduğunda birilerinin evladı olma değerine sahip oluyor ve ebeveynlerini kaybettiğinde evlat olma değerini yitirdiği için boşluğa düşüp değersizlik hissine kapılıyor veya bir anne baba için evladını kaybettiğinde annelik-babalık rollerini yitirerek değersiz hissediyorlarmış veya uzun süre çalışıp işsiz kalındığında hissedilen bir değersizlik hiçbir işe yaramama durumu varmış. Bir de boşanıldığında yaşanılan eş olma rol kaybı sonucu hissedilen değersizlik var.
Evet eminim geçmişten gelen değersizlik hissini herkes yaşamıştır ve rol kayıplarını da öyle peki hissedilen bu değersizlikler bizim isteklerimizi ne yönde etkiler ya da etkiler mi? Şimdi size mutlu insan kimdir, mutluluğun sırrı nedir? Desem birçok insanın cevabı belki de elindekiyle yetinen hatta onu da paylaşan insan olacaktır bana sorarsanız bence de öyle. Tabii ki buna karşı çıkanlar da var mutluluk rahat yaşamdır, çok kazanmaktır, hep istemektir vb. diyenler de. Onlar da kazanmak için çok çalışmak zorunda kalıyor veya başka yollar deniyorlar ve bunu yaparken de bazen sağlıklarından oluyor bazen de sosyal hayatlarından taviz vermek zorunda kalabiliyorlar bir de süreç olumsuz sonuçlanırsa yine değersizlik hissi daha doğrusu değdi mi yani hissi…
Düşünsenize herkes benim gibi azıcık aşım ağrısız başım tadında yaşasa herkes her şeyden memnun olsa tamam kabul ediyorum güzel yanları var bugün şikayetçi olduğumuz bazı şeyleri yaşamıyor olurduk ama o zaman kimse bir şeyleri değiştirmeyi düşünmez ve bunun için çalışmazdı her şey olduğu gibi kalırdı.
Yani demem o ki içinizde bir yerlerde olan değersizlik hissinin bir şeyler istemenize engel olmasına izin vermeyin, bir şeylere layık olmadığınızı düşünmeyin sanırım zararsız bir hırs herkes için gerekli kim bilir belki de benim için bile…
YAZARLAR
Yayınlanma: 08 Nisan 2021 - 09:00
Elindekiyle Yetinmek ve Değersizlik Hissi Eğrisi
Merhaba Sevgili okurlar nasılsınız? Beni soracak olursanız artık havalardan mı koronadan mı yoksa korona kaynaklı havasızlıktan mı mütevellit pek bir keyifsizim
YAZARLAR
08 Nisan 2021 - 09:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir