5510 Sayılı Kanunu’nun 93. maddesine göre, SGK tarafından bağlanan emekli aylığı, dul ve yetim aylığı ile iş göremezlik geliri gibi ödemelerden sadece SGK’ya olan borçlar ile nafaka alacakları için haciz konulabilir.Yani SGK, kendi alacağı için emekli aylığından kesinti yapabilir. Bunun haricinde ise nafaka alacağı dışında emekli aylığına haciz konulamaz, bloke edilemez.
Diğer taraftan emeklilerin, maaş hesaplarının bulunduğu bankalardan kredi kullanmak için-borcun ödenmemesi halinde emekli aylığından kesinti yapılmasına cevaz verir nitelikte- bankalara taahhütname verdiklerine günlük hayatta sıklıkla rastlıyoruz. İşte bu taahhüde istinaden yapılan kesintilerin durumunu değerlendirir nitelikteki yargı kararlarında ise farklı görüşlere rastlamak mümkün.
Örneğin Yargıtay 11.HD bir kararında (2016/9590 E.,K:2513);davacı tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından sözleşmenin 67. maddesinin verdiği yetkiyle davacının emekli maaşına bloke konulması 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi ile İ.İ.K.'nın 83. maddesi uyarınca mümkün olmadığı, hacizden önceki bir dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilebileceği hakkında alacaklı ile yapılan anlaşma geçerli olmadığı gibi davacının maaşı üzerinde haciz bulunmasa da davalı bankanın maaş hesabı üzerinde bloke uygulaması haciz sonuçlarını doğuracak nitelikte olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. Diyerek bankanın maaş üzerine bloke koymasının uygun olmayacağını söylerken, 13. Hukuk Dairesi benzer bir konuya ilişkin kararında (2019/6324 E. , 2020/3250 K.) blokeyi onaylar nitelikte karar vermiştir.
Özetlemek gerekirse emekli maaşına SGK alacağı ve nafaka borçları dışında haciz konulamayacağı kesin olmakla beraber, maaş alınan banka tarafından kredi borcuna dayanılarak hesabın bloke edilmesi doktrinde ve yargı kararlarında tartışmalı yerini korumaktadır.
Bir Soru: Askere giden işçinin askerlik sonrası aynı işverenin yanında işe başlaması yıllık izin hakkına etki eder mi?
Bir Cevap: Muvazzaf askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılan ve aynı işverenin yanında işe başlayan işçinin askerlik dönüşü aynı işverenin yanında işe başlaması halinde önceki döneme ilişkin izin hakkına esas çalışma süreleri de yıllık izin için dikkate alınmalıdır.
Bir Cevap: Muvazzaf askerlik hizmeti nedeniyle işten ayrılan ve aynı işverenin yanında işe başlayan işçinin askerlik dönüşü aynı işverenin yanında işe başlaması halinde önceki döneme ilişkin izin hakkına esas çalışma süreleri de yıllık izin için dikkate alınmalıdır.