EMEKLİLER TÜRKİYE MECLİSİ VE SEÇİMLER

Emekliler Türkiye Meclisi (ETM), bir sivil inisiyatif olarak sendikalaşma çalışmalarını yürütürken; bir yandan kısa bir süre önce yaşadığımız ve daha uzun bir süre etkisinden kurtulamayacağımız ardışık Maraş Depremleri, diğer yandan da 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçim süreçleriyle yüz yüze gelmek zorunda kaldı. Dolayısıyla, her iki süreci etkileyecek bir güce sahip olmasak da seçimler konusunda sağlıklı bir duruş sergilemeye ihtiyaç var.

Daha önceleri de belirttiğimiz gibi; sendikalar toplumun yaramaz çocuklarıdır. Onlar toplumsal yaşama emek, emekli ve alınteri penceresinden bakmak zorundadırlar. Elbette ki hiçbir biçimde bakış açımızı daraltmadan toplumu, ülkeyi ve insanlığı ilgilendiren tüm konularda da omurgalı bir duruş sergilemek gerekir.

Emekliler Türkiye Meclisi, hiçbir ayrıma gitmeden, 16 milyonu aşkın emekliyi ortak sendikal yapıda örgütlemeye çaba sarf etmektedir. Toplumun çok renkli ve farklılıklar içeren bu kesiminin, sendikal yapı içerisinde kendisini ifade edebilmesi ve mücadelede aktif olarak yer alabilmesi için Doğrudan Demokrasi, Doğrudan Demokratik Katılım ve Yatay Örgütlenme Modelini kendimize temel aldık. Dolayısıyla hangi siyasal eğilim ve partiden olursa olsun, emek ve emekliden, hak ve hakikatten, mağdur ve mazlumdan yana tavır alan herkese bu örgütlenmede yer vardır. Hareket içinde yer alan hiç kimsenin bir başkasını dışlama lüksü ve yetkisi yoktur. Aslında bu hareket, bir yönüyle bir vicdan ve hak hareketidir.

Bizler sendikal örgütlenmeye giderken hiçbir partinin iktidara gelmesine değil, kendi öz gücümüze güvenerek ve haklılığımıza inanarak yola çıktık. Bizler politik ve düşünen insanlarız ve her birimizin üyesi olduğu veya sempati duyup oy verdiği parti farklıdır. Dolayısıyla bu seçimlerde herhangi bir parti veya ittifakı önermemiz mümkün değildir ancak, programında emeklilerin sendikalaşmasına yer veren ve verdiği sözün arkasında durma güvencesini veren parti ve ittifakları tercih edeceğimiz de hayatın olağan akışına uygun bir duruş olacaktır.

Bizler topluma ve insanlığa karşı kendisini sorumlu hisseden özgür bireyleriz. Elbette ki hak ve adalet arayışımızda tüm siyasi parti ve ittifakları muhatap kabul eder ve onlarla görüşüp emekliler lehine düzenlemeler yapılması için çaba sarf ederiz ancak hareket olarak hiçbir parti veya ittifakın dümen suyuna kapılmayı kabul edemeyiz. Emeklilerin yıllardır çığ gibi büyüyen sorunlarının kısa sürede ve iktidar değişikliğiyle hemen çözüleceğini ummak ham hayal olur. Bu yüzden de kim iktidara gelirse gelsin, Emekliler Türkiye Meclisi Aktivistleri, uzun soluklu fiili ve meşru sendikal mücadeleye kendisini hazırlamalıdır. Bu uzun, dolambaçlı ve çetin bir yolculuk olacağa benziyor. Tüm aktivistlerimizin seçimden sonra hayal kırıklığı yaşamaması için kendisini bu yolculuğa hazırlamalıdır.

Hiç kuşkusuz ki sendikal mücadelenin ekonomik boyutu kadar, demokratik boyutunu da ihmal etmemek gerekir. Adalet, özgürlük ve demokrasinin olmadığı bir ortamda, haklarımızın gasp edildiğini dile getirmemiz ve nefes almamız mümkün olamaz. Bu yüzdendir ki ETM, demokrasi mücadelesinin de hayati öneme haiz olduğunu savunur. Doğrudan Demokrasi ve Yatay Örgütlenmeyi savunmak ve uygulamak bile başlı başına bu uğurda önemli bir somut adımdır. Bizleri hedefe ulaştıracak “Yeni Bir Patika” açmaya var gücümüzle devam diyoruz. Ya Başaracağız, ya da Başaracağız. Başka Çıkış Yok!

Memnune KARDAŞ