Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe binasında yapılan basın açıklamasına; CHP Çanakkale Merkez İlçe Yöneticisi Sami Yılmaz, CHP Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, CHP Çanakkale Engelli Bireyler Komisyonu Üyesi Mehmet Gülden ve Altı Nokta Körler Derneği Çanakkale Şube Başkanı Uğur Karabıyık katıldı.
CHP Çanakkale Merkez İlçe Yöneticisi Sami Yılmaz yaptığı açıklamada; ‘‘Türkiye geneli, ilimiz özelinde var olan engelli bireylerin sorunlarına çözüm üretmek, onların da tıpkı sağlıklı bireyler gibi kentleşmenin ve sosyal haklardan yararlanabilmenin alt yapısını oluşturmak adına mücadele etmek için Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale Merkez İlçe Bünyesinde engelliler komisyonunu oluşturduk. Komisyon olarak bu konuda yapılan alan çalışmalarında; Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin Türkiye tarafından onaylanarak yürürlüğe girmesi ve 5378 sayılı Engelliler Kanunu’nun kabul edildiği günden bu yana; engelli bireylerin toplum yaşamına tam ve etkin katılımları önündeki yüzlerce engel maalesef ortadan kaldırılamadı. Amacının, “Engellilerin tüm insan hak ve temel özgürlüklerinden tam ve eşit şekilde yararlanmasını teşvik ve temin etmek ve insanlık onurlarına saygıyı güçlendirmek” şeklinde tanımlandığı sözleşme, engellilik temelli ayrımcılığı yasaklamış; taraf devletlere, engelli kişilerin bireysel özerklikleri ve bağımsızlıklarını da kapsayacak şekilde insan haklarına saygı gösterilmesi, bu hakların korunması ve yerine getirilmesi konularında gerekli düzenlemelerin yapılarak tedbirlerin alınması yükümlülüklerini getirmiştir. Ne var ki engelli bireylerin temel insan haklarından yararlanabilmeleri için koruma, saygı gösterme ve yerine getirme yükümlülüklerini hayata geçirmeyen kamu idaresinin yanı sıra yerel yönetimlerin de katılım mekanizmalarını işletmekten; ihtiyaç ve hak odaklı, sürekliliği olan politikalar üretmekten uzak yaklaşımları nedeniyle engelli bireyler, üretilen hizmetlerden diğer bireylerle eşit koşullarda yararlanamamakta, toplum yaşamına tam ve etkin katılamayarak, “dışarıda kalmaktadırlar’’ dedi.
“Devlet, yurttaşlarının eşitliğini gözetmelidir”
Açıklamanın devamında ise; ‘’İnsan haklarına saygının bir gereği olarak devlet, yurttaşlarının eşitliğini gözetmelidir. Sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak ise devlet, dezavantajlı gruplar açısından gerekli düzenlemeleri yapmakla yükümlüdür. Engelli bireylerin temel insan hakları başta olmak üzere, eşit yurttaşlar olarak yaşamın her alanında bütünüyle etkin şekilde var olmalarına olanak sağlayacak bu düzenleme ve uygulamaların hayata geçirilmesini sağlayacak politikalar üretmek ve önleyici tedbirleri almak kamu idaresi ve belediyeler için bir zorunluluktur. Engelli bireylerin engelini tanımaları, kendi gerçeğini öğrenmeleri ve kendi gerçeği ile yaşamayı öğrenmeleri için her yaşta eğitim almaları gerekir. Eğitimin yaşı olmadığı gibi özel eğitimin de yaş sınırı yoktur. altı aylık bir engelli bebek özel eğitim alabildiği gibi, 18 yaşındaki bir engelli genç yada 70 yaşındaki bir engelli birey de eğitim alabilmelidir” denildi.
‘‘Ülkemizde engellilerin eğitim hayatına katılmaları güçtür’’
Eğitim Hakkı her birey için anayasal bir hak olmasına rağmen, Özel Eğitim Hizmetleri Kanunu, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği ve benzeri kanun, yönetmelik, yönerge, genelge ve her özür grubunun ders programları hazırlanmıştır. Mevzuat düzenlemeleri yapılmış olmasına rağmen engelli bireylerin eğitim hakları tam olarak sağlanamamaktadır. Uygulamada sorunlar yaşanmaktadır. Her özür grubuna ayrı ayrı özel eğitim sınıfı açılması gerekirken okulların fiziki koşulları buna uygun değildir. Yeterli özel eğitim öğretmeni ataması yapılmamaktadır. Okullarda rehber öğretmen açığı vardır. Okullarda destek eğitim odaları açılamamakta ya da rasyonel çalıştırılamamaktadır. Çağdaş dünyada engelli bireylerle normal öğrencilerin aynı ortamda eğitim almaları sağlanırken bizde bu imkanlar yaratılamamaktadır. Bir görme engellinin, bir işitme engellinin emsalleriyle aynı ortamda eğitim almaları sağlanamamaktadır.
‘‘Engelli bireyler iş hayatında da sorunlar yaşamaktadırlar’’
İş Kanununa göre; İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde yüzde üç engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde 4 engelli çalıştırmakla yükümlüdürler. Mevzuatında Çalıştırılması zorunlu engelli sayısı belirlenirken işverenin aynı il sınırları içindeki farklı işyerlerinde çalışan işçilerinin toplam rakamı dikkate alınır. Denilmektedir. Böyle olmasına rağmen buna uyan işveren ve kamu idaresi çok azdır. Engelli bireyler iş hayatında da sorunlar yaşamaktadırlar. Belirtmek isteriz ki, engelli bireylerin insan onuruna yaraşır, özgür, eşit ve bağımsız bir yaşama sahip olabilmesi, hepimiz için onurlu ve özgür bir yaşam anlamı taşımaktadır. Bu kapsamda önerilerimiz 7 başlık altında toplanmıştır. Sağlık raporları dünya sağlık örgütü ölçütlerine göre düzenlenmeli, bu şekilde engellilerin çalışma, emeklilik başta olmak üzere haklarından adil şekilde yararlanmalarının önü açılmalıdır. Toplu taşıma araçlarının engelli bireylere uygun hale getirilmesinin sağlanmalıdır. Kamu kurumlarında ve özel iş yerlerinde iş kanunundaki istihdam kotalarına eksiksiz uyulmalıdır. Engellilere insanca çalışma koşulları sağlanmalıdır. Evde bakım yardımı ve engelli aylığı almak için gerekli koşullar keyfilikten çıkarılmalı, gelir ölçütü aileye göre değil yararlanacak engelli bireye göre belirlenmelidir. Bakım yardımı ve engelli aylığı insanca yaşanacak düzeye çekilmelidir. Engellilerin kullandığı ilaç, ortez, protez, bez gibi yaşamaları için gerekli sağlık ürünleri ve destekleri, SGK tarafından tümüyle karşılanmalıdır. Sağlık Uygulama Tebliği buna göre değiştirilmelidir. Engellilerin haklarından tam ve eksiksiz yararlanmalarının önü açılmalı, adil eşit, ve insanca bir yaşam hakları tanınmalıdır. Engelli bireylerin eğitimi için fiziki koşullar iyileştirilmeli, branş öğretmeni atamaları yeterli yapılmalı, her okula rehber öğretmen ataması yapılmalı, engel durumuna göre bir öğrenci bile olsa özel eğitim sınıfları açılmalı, okullarda destek odaları çalıştırılmalı, Bireysel Eğitim Planları (BEP) uzman rehberliğinde yapılmalı ve uygulanmalıdır. Engelli bireylerin insani koşullarda ve ayrımcılığa maruz kalmadığı bir yaşama ulaşmalarını sağlamak için yasal düzenlemelerin yapılmasını ve kurumsal yapıların en kısa zamanda oluşturulmasını, buna ilişkin sosyal politikaların geliştirilmesini, kamusal bir hizmet olarak yaşama geçirilmesini, talep ediyoruz. Engelli Bireyler komisyonu olarak bu hakları elde edene kadar mücadeleye devam edeceğiz’’ İfadelerine yer verdi.
GİZEM AY
