8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle saat 20:00'da Donanma Aile Çay Bahçesi'nde toplanan kadınlar, İskele Meydanı'na yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Feministlerin gece yürüyüşünde bol isyan, kahkaha ve müzik vardı.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yapılan kutlama ve anmalar geç saatlere dek devam etti. Bu akşam Saat 20:00'da Golf Aile Çay Bahçesinde toplanan kadınlar ile lgbti bireyler, sloganlar ve ellerindeki dövizlerle İskele Meydanı'na yürüdü. Müziğin eksik olmadığı yürüyüşte; "kadına, hayvana, yeryüzüne özgürlük", "dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa", "Şule Çet için adalet", "susma haykır eşcinseller vardır", "kadın yaşam özgürlük" sloganları atıldı. Kordonboyu'nun ardından İskele Meydanı'na gelen onlarca kadın, burada müzik eşliğinde dans etti, halay çekti.
İskele Meydanı'nda Çanakkale Kadın Dayanışması tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı; "Tüm dünyada milyonlarca kadın birlikte direniyoruz ; eşit, özgür ve insanca bir yaşam için mücadele etmeye devam ediyoruz. Bize dayatılan baskıyı, karanlığı ve geleceksizliği reddediyor , hep birlikte umutla, dayanışmayla, akılla, vicdanla kuracağımız bir dünya olduğunu biliyoruz. Kadınların çalışma yaşamına katılması zorlaşıyor, kadın işsizliğinin artıyor, kadın emeği daha da değersizleşirken kadınlar daha fazla sömürülüyor . kadınlar sadakaya muhtaç hale geliyor, sosyal yardımlarla yaşamaya mahkum ediliyor. Sendikalı işçiler işten atılıyor grevler yasaklanıyor. Buna rağmen birçok sektörde kadın işçiler direniyor kazanıyor.
Bizlere direnişleriyle güç veren Flormar işçisi kadınlar var!
Kadınlar toplumsal üretimin dışına itilirken tamamen ev işleri ve evde bakım kadınların sırtına yükleniyor. Kız çocukları eğitim sürecinden kopuyor ve çocuk yaşta evlendiriliyor. Kadınların toplumsal konumunu sadece aile içinde ve annelik olarak tanımlayan AKP düzeni boşanmayı zorlaştırmaya, kadınların nafaka hakkını elinden almaya çalışıyor. ‘Bakanım,kadınlara maaş bağlıyorsunuz, yüzümüze bakmıyorlar’ diyen bir zihniyetin sırtının sıvazlandığı günlerden geçiyoruz. Buna rağmen haklarını vermemek için mücadele eden kadınlar var! Çocuk istismarının korkunç bir hızla arttığı, AKP’nin ve Diyanet’in elbirliği ile yarattığı toplumsal bir gericilik dalgası ile istismarın meşru hale getirilmeye çalışıldığı bir dönemdeyiz. Çocukları istismardan koruyacak gerçek ve somut önlemleri tartışmak yerine ‘erken evlilik mağduru’ diyerek istismarcılar için af tasarısının meclise gelme ihtimalini konuşuyoruz. Buna rağmen çocuk istismarının meşrulaştırılmasına ve çocukların geleceğinin karartılmasına izin vermeyen, izin vermeyecek kadınlar var! Kadınların önemli kazanımlarından biri olan ve erkek şiddetine uğrayan kadınların korunması için yaşamsal önemdeki 6284 sayılı kanuna, ‘yuva yıkan yasa’ diyerek saldırılıyor. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin hayati olduğu, toplumsal basınç yaratılmadan kadınların mücadelesi olmaksızın tecavüzcülerin, kadın katillerinin adil yargılanmadığı bir dönemdeyiz.
Kadın katillerinin değil öldürülen kadınların yaşam tarzlarının sorgulandığı bir karanlıktayız. Buna rağmen artık kolay kolay iyi hal indirimlerine izin vermeyen, cinsiyetçi yargıya geri adım attıran, kadın katillerini mahkum ettirmek için canla başla mücadele eden kadınlar var!
Kadın mücadelesi köklü ve direngendir! Tarih boyunca nasıl ki dayanışmayla, dişimizle tırnağımızla haklarımızı kazandıysak, bizlere olan saldırıları da yine bir arada olarak, dayanışmayla, umutla, aklımızla, emeğimizle durduracağız. AKP/saray düzeninin, sömürü düzenin ve erk zihniyetin kadınlara reva gördüğü karanlığı yırtacağız. Eşit, insanca ve onurlu bir yaşam için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Yaşasın 8 Mart!"



Kadınlar toplumsal üretimin dışına itilirken tamamen ev işleri ve evde bakım kadınların sırtına yükleniyor. Kız çocukları eğitim sürecinden kopuyor ve çocuk yaşta evlendiriliyor. Kadınların toplumsal konumunu sadece aile içinde ve annelik olarak tanımlayan AKP düzeni boşanmayı zorlaştırmaya, kadınların nafaka hakkını elinden almaya çalışıyor. ‘Bakanım,kadınlara maaş bağlıyorsunuz, yüzümüze bakmıyorlar’ diyen bir zihniyetin sırtının sıvazlandığı günlerden geçiyoruz. Buna rağmen haklarını vermemek için mücadele eden kadınlar var! Çocuk istismarının korkunç bir hızla arttığı, AKP’nin ve Diyanet’in elbirliği ile yarattığı toplumsal bir gericilik dalgası ile istismarın meşru hale getirilmeye çalışıldığı bir dönemdeyiz. Çocukları istismardan koruyacak gerçek ve somut önlemleri tartışmak yerine ‘erken evlilik mağduru’ diyerek istismarcılar için af tasarısının meclise gelme ihtimalini konuşuyoruz. Buna rağmen çocuk istismarının meşrulaştırılmasına ve çocukların geleceğinin karartılmasına izin vermeyen, izin vermeyecek kadınlar var! Kadınların önemli kazanımlarından biri olan ve erkek şiddetine uğrayan kadınların korunması için yaşamsal önemdeki 6284 sayılı kanuna, ‘yuva yıkan yasa’ diyerek saldırılıyor. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin hayati olduğu, toplumsal basınç yaratılmadan kadınların mücadelesi olmaksızın tecavüzcülerin, kadın katillerinin adil yargılanmadığı bir dönemdeyiz.

Kadın mücadelesi köklü ve direngendir! Tarih boyunca nasıl ki dayanışmayla, dişimizle tırnağımızla haklarımızı kazandıysak, bizlere olan saldırıları da yine bir arada olarak, dayanışmayla, umutla, aklımızla, emeğimizle durduracağız. AKP/saray düzeninin, sömürü düzenin ve erk zihniyetin kadınlara reva gördüğü karanlığı yırtacağız. Eşit, insanca ve onurlu bir yaşam için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Yaşasın 8 Mart!"



