Gayrimenkul sektörüne girerken

Geçen hafta yazımda gayrimenkul danışmanlığının yüksek disiplin gerektiren bir meslek olduğundan bahsetmiştim. Bu disiplini elbette başta danışmanın kendi iç motivasyonu ile sağlaması gerekmektedir. Bununla beraber danışman adayının işe başladığı ofisin de kendi içinde bir kurallar silsilesine, bir takım şirket içi prensiplerine ve eğitim programlarına sahip olması esastır. Birçok danışman adayı sektöre gireceği ofisi seçerken ne yazık ki kendisine sunulan paylaşım oranını dikkate alarak tercih yapmaktadır. Ne yazık ki diyorum çünkü paylaşım oranının yüksekliği başta kulağa hoş gelse de disiplinsiz bir çalışma ortamında danışman adayının iş yapamayacak olması sebebiyle bu paylaşım oranı bir anlam ifade etmez. Olsa olsa kağıt üzerinde çok para kazanma hayalini tetiklerken geçen süre içerisinde ise hayal kırıklığını desteklemekten başka bir işe yaramaz.

Danışman adaylarının çoğu sektörü bilmeden ve çok büyük hayallerle iş görüşmelerine girer. Gittiği ofislerin çoğunda ise yaşayacakları süreçler pek anlatılmaz. Çoğu zaman ise kazanç odaklı bir hayal kurgulanır ve danışman adayı bu tuzağa düşer. Çok para kazanacaktır çünkü para kazanmak bu sektörde çok kolay olarak lanse edilmiştir. Hele birde paylaşım oranı yüksek tutulduysa o zaman başarısızlık diye bir seçenek hiç yoktur. Çalışma saati diye bir mefhum yoktur, istediği saatte gelip istediği saatte çıkacaktır, kimse hesap sormayacaktır, kafasına göre takılacak ve kafasına göre kazanacaktır. Aslında bir noktada bu senaryoda haklılık payı vardır; danışman adayı disiplinli bir şekilde çalışmayı alışkanlık haline getirebilirse evet sektörde para kazanılabileceğini kısa sürede görecektir ama daha büyük hedefler için bu disiplini de devam ettirmek zorundadır. Ve fakat asıl problem de bu disiplinin çoğu danışman adayınca devam ettirilemeyecek oluşudur. Biraz tembellikten, biraz hayalperestlikten, biraz nasip kısmet saçmalığından bir türlü istediği noktaya gelemeyecektir ama son dakikaya kadar hayal kurmaya devam edecektir.

İşte tam da bu noktada danışman adayının seçeceği ofisin önemi ortaya çıkmaktadır. Biz ELFİ Gayrimenkul’de çok güvendiğimiz Kariyer ve Başarı Programı’nı uygularken amacımız yeni danışman adaylarının bu öz disiplinini sağlamak ve günlük rutinlerini bir alışkanlık haline getirmektir. Bu tarz programları uygulayan ofislerin sektörde daha başarılı olduğu ise çok net bir şekilde ortadadır çünkü danışman adaylarının sektöre adapte olma ve başarıya ulaşma süresi kısaldığı ölçüde sektörde kalıcı olma olasılığı çok daha yüksektir. Haliyle bu tarz danışmanları sektöre kazandıran ofisler bu durumdan pozitif anlamda etkilenmekte ve başarısını katlayarak sektörde ağırlığını arttırmaktadır. Yani yeni başlayan danışman adayına 3 gün eğitim verip sal sokaklara, yeteneği varsa başarılı olur anlayışı yıllar önce tedavülden kalkmış durumdadır şimdiki gayrimenkul sektörünü dikkate aldığımızda. Tabi bununla birlikte bir danışmanı yetiştirmek kolay bir süreç değildir. O danışmanın potansiyelini açığa çıkarmak danışman kendini disipline edemiyorsa gerçekten çok zordur. Çünkü verilecek emeğin geri dönüş süresi uzadıkça hem danışman adayı hem de ofis açısından bu süreç yıpratıcı olmaya başlar. İki tarafta bir takım inançlarını kaybetmeye başladığında sürecin kangren olması da kaçınılmaz olur. Haliyle disiplinli danışmanı bulmak bir yana, danışman adayının içindeki potansiyeli açığa çıkarabilmek de apayrı bir profesyonellik gerektirmektedir. Çünkü danışmanın adayının çok iyi bir insan olması başarılı bir danışmana dönüşebileceğini garanti etmez. Çok çalışıyor olması da başarılı olacağının garantisi değildir çünkü doğru çalışmıyorsa çok çalışmasının da pek bir faydası olmaz gayrimenkul sektöründe.

Bu sebeple danışman adaylarının bu sektörü seçmeden önce ciddi bir araştırma yapması, kendisinin neyi beklediğini bilmesi ve ofisini seçerken de gerçeklikten uzaklaşmadan seçeceği ofisin ağırlığını tartabiliyor olması önemlidir. Ve elbette bununla birlikte yoğun bir iş temposuna ve disiplinli bir çalışma hayatına kafaca hazır olması gerekmektedir. Velhasıl gayrimenkul sektöründe başarı herkesin kolaylıkla veya hiçbir şey yapmadan sadece inanarak ulaşabileceği bir kavram değildir.