Görevi kötüye kullanma suçu, kamu idaresi aleyhine işlenen bir suçtur. Bu suç ile korunan hukuki menfaat kamu idaresinin güvenilirliğidir. Bu suç,suçu işleyenin sadece kamu görevlisi olması nedeniyle özgü, mahsus bir suçtur. Fail kamu görevlisi değilse bu suç gerçekleşmeyecektir.Gerçekleştirilen fiil tipe uygun ise güveni kötüye kullanma suçundan (TCK m.155) bahsedilebilir.
Görevi kötüye kullanma suçu, kamu görevlisi failin görevine giren işin gereklerine aykırı hareket ederek ya da işini ihmal veya geciktirmesi halinde kanunda ifadesini bulan zarar neticesinin meydana gelmesi halinde söz konusu olur. Bu nedenle suçun işlenmesi sonucunda bir zararın meydana gelmemesi halinde söz konusu olmaz.
SORU 1: Kamu Görevlisi Kimdir?
Kamu görevlisi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun m.6/1-c bendinde tanımlanmıştır. Buna göre kamu görevlisi “kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi”dir. TCK’da yer alan kamu görevlisinden anlaşılması gereken, bireyin bir “hizmet sözleşmesine” dayanarak istihdam ediliyor olsa bile veya belli bir takım görevleri ifa eden kişilerin istihdam biçimi ne olursa olsun kamu görevlisi gibi sorumlu olacağıdır.
Bu tip suçlarda failin kamu görevlisi olması halinde soruşturma ve kovuşturma usulü farklı olabilmekte ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun ve diğer bağlantılı Kanunlar çerçevesinde gerçekleşebilecektir.
SORU 2: Kamusal Faaliyet Nedir?
5237 sayılı TCK uyarınca kamusal faaliyetten anlaşılması gereken “Hizmetin yerine getirilmesinde kanunlarla belirlenmiş usullere göre verilmiş olan siyasi bir kararın etkili olması, diğer bir söyleyişle hizmetin yerine getirilmesinde devlet otoritesinin hissediliyor olması ve ayrıca hizmetin kamu adına yürütülüyor olmasıdır.”
SORU 3: Görevi Kötüye Kullanma Suçu Hangi Maddede düzenlenmiştir?
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi Görevi Kötüye Kullanma Suçunu düzenlemektedir. Çok yakın bir tarihe kadar üç fıkra halinde düzenlenen hükmün son fıkrası “basit rüşvet fiilini” öngörmekte ve doğru yerde düzenlenmediğine ilişkin çeşitli eleştirilere maruz kalmaktaydı. Ancak 6352 sayılı 3. Yargı Paketi olarak da anılan kanun ile yapılan çeşitli değişikliklerle birlikte 257. maddenin 3. fıkrası yürürlükten kaldırılarak (6352 sy. Kanun m.105) bu eleştiriler son bulmuş ve basit rüşvet suçu TCK m.252 içerisinde yerini almıştır.TCK’nın 257’nci maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçuna 3’ncü fıkra olarak ilave edilen, ‘Görevin Gereklerine Uygun Davranması İçin veya Bu Nedenle Çıkar Sağlamak Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma Suçu’, bu madde metninden çıkarılmıştır (6352 s.K.m.105/5-b).
Yapılan bu değişiklikle görevi kötüye kullanma suçu TCK m.257’ye göre; “(1)Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2)Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevlerinin gereklerini yapmakta ihmal ya da gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”Şeklinde belirtilerek iki ayrı hareket biçimiyle işlenebildiği halleri hüküm altına alınmıştır.
Yani bu suç, ilk olarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle ya da ikinci olarak görevlerinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek işlenebilir. Bir başka deyişle görevin kötüye kullanılması için kamu görevlisinin görevini usulüne uygun edinmiş ve aynı zamanda suçun göreviyle de bağlantılı olması gereğidir. Bununla birlikte kamu görevlisi failin görevinin kapsamına giren bir işte görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi aranmaktadır.
SORU 4:Görevi Kötüye Kullanma Suçunun Cezası Nedir?
Görevi kötüye kullanma suçu uzlaştırma kapsamına alınmış suçlardan değildir dolayısıyla yeterli şüphenin varlığı halinde savcının iddianame düzenleyerek doğrudan kamu davasını açması gerekir. Sanık hakkında görevi kullanma suçuna binaen verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, cezanın ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür. Suçun temel cezası TCK 257/1 maddesi gereği 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. İhmal suretiyle, yani görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya geciktirme göstererek görevi kötüye kullanma suçunun cezası 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. AVUKAT EZGİ ENGİN
Görevi kötüye kullanma suçu, kamu görevlisi failin görevine giren işin gereklerine aykırı hareket ederek ya da işini ihmal veya geciktirmesi halinde kanunda ifadesini bulan zarar neticesinin meydana gelmesi halinde söz konusu olur. Bu nedenle suçun işlenmesi sonucunda bir zararın meydana gelmemesi halinde söz konusu olmaz.
SORU 1: Kamu Görevlisi Kimdir?
Kamu görevlisi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun m.6/1-c bendinde tanımlanmıştır. Buna göre kamu görevlisi “kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi”dir. TCK’da yer alan kamu görevlisinden anlaşılması gereken, bireyin bir “hizmet sözleşmesine” dayanarak istihdam ediliyor olsa bile veya belli bir takım görevleri ifa eden kişilerin istihdam biçimi ne olursa olsun kamu görevlisi gibi sorumlu olacağıdır.
Bu tip suçlarda failin kamu görevlisi olması halinde soruşturma ve kovuşturma usulü farklı olabilmekte ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanun ve diğer bağlantılı Kanunlar çerçevesinde gerçekleşebilecektir.
SORU 2: Kamusal Faaliyet Nedir?
5237 sayılı TCK uyarınca kamusal faaliyetten anlaşılması gereken “Hizmetin yerine getirilmesinde kanunlarla belirlenmiş usullere göre verilmiş olan siyasi bir kararın etkili olması, diğer bir söyleyişle hizmetin yerine getirilmesinde devlet otoritesinin hissediliyor olması ve ayrıca hizmetin kamu adına yürütülüyor olmasıdır.”
SORU 3: Görevi Kötüye Kullanma Suçu Hangi Maddede düzenlenmiştir?
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi Görevi Kötüye Kullanma Suçunu düzenlemektedir. Çok yakın bir tarihe kadar üç fıkra halinde düzenlenen hükmün son fıkrası “basit rüşvet fiilini” öngörmekte ve doğru yerde düzenlenmediğine ilişkin çeşitli eleştirilere maruz kalmaktaydı. Ancak 6352 sayılı 3. Yargı Paketi olarak da anılan kanun ile yapılan çeşitli değişikliklerle birlikte 257. maddenin 3. fıkrası yürürlükten kaldırılarak (6352 sy. Kanun m.105) bu eleştiriler son bulmuş ve basit rüşvet suçu TCK m.252 içerisinde yerini almıştır.TCK’nın 257’nci maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçuna 3’ncü fıkra olarak ilave edilen, ‘Görevin Gereklerine Uygun Davranması İçin veya Bu Nedenle Çıkar Sağlamak Suretiyle Görevi Kötüye Kullanma Suçu’, bu madde metninden çıkarılmıştır (6352 s.K.m.105/5-b).
Yapılan bu değişiklikle görevi kötüye kullanma suçu TCK m.257’ye göre; “(1)Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2)Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevlerinin gereklerini yapmakta ihmal ya da gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”Şeklinde belirtilerek iki ayrı hareket biçimiyle işlenebildiği halleri hüküm altına alınmıştır.
Yani bu suç, ilk olarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle ya da ikinci olarak görevlerinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek işlenebilir. Bir başka deyişle görevin kötüye kullanılması için kamu görevlisinin görevini usulüne uygun edinmiş ve aynı zamanda suçun göreviyle de bağlantılı olması gereğidir. Bununla birlikte kamu görevlisi failin görevinin kapsamına giren bir işte görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi aranmaktadır.
SORU 4:Görevi Kötüye Kullanma Suçunun Cezası Nedir?
Görevi kötüye kullanma suçu uzlaştırma kapsamına alınmış suçlardan değildir dolayısıyla yeterli şüphenin varlığı halinde savcının iddianame düzenleyerek doğrudan kamu davasını açması gerekir. Sanık hakkında görevi kullanma suçuna binaen verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, cezanın ertelenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür. Suçun temel cezası TCK 257/1 maddesi gereği 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. İhmal suretiyle, yani görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya geciktirme göstererek görevi kötüye kullanma suçunun cezası 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. AVUKAT EZGİ ENGİN