“Dua edin, duanıza icabet edeyim” diyen Allah’ın sizi duymadığını mı sanıyorsunuz? Başınız mı sıkıştı, derdiniz mi var, elimden bir şey gelmiyor deyip kendinizi çaresiz mi hissediyorsunuz? Amansız bir hastalığınız mı var? Çare ALLAH! Bizlere verilen imtihanlar, sıkıntılar, bela olarak gördüklerimiz O’nun muhabbetinden. Tövbe haşa! Allah piskopat değil! Zevk olsun diye bize imtihan vermiyor. Kullarını kendine yaklaştırmak istiyor. Çok seviyor, deyim yerindeyse, deli gibi seviyor! Bizlerin de O’nun sevgisine karşılık vermemizi istiyor. Seviyorum sizi, siz de sevin beni diye seslenişleri aslında. Başımıza bir şey gelmeden dua etmiyoruz ki! Allah demeyi unutuyoruz. İlla bir sıkıntı yaşadıktan sonra duaya sarılıyoruz. Bu da beni mi buldu demeyin. Bunları hak edecek ne yaptım de demeyin. Siz hemen duaya sarılın.
Şayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasını kabul ederim. O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler (Bakara suresi, 186. Ayet)
Ayetinde Şanlı Resulümüze bildirmiş Rabbimiz. Beni sana soran kullarım varsa, ben onlara çok yakınım. İzliyorum kullarımı, şah damarından bile daha yakınım diyor. Robot gibi yaşarsak, akletmez, düşünmezsek, Allah ile muhabbet kurmak şöyle dursun, dua etmek dahi aklımıza gelmez. Hep bir şeyler yetiştirme, koşturma halindeyiz. Telaşımız hiç bitmiyor. Gereksiz yere sırtımızda tonla yük taşıyoruz. Elimizden gelmeyenler için dertlenip karalar bağlıyoruz. İşte ayet gayet açık. Bana dua edince duacının duasını kabul ederim diyor. O halde koşun benim davetime ne bekliyorsunuz diyor. O kadar çok ayetinde bizlere sesleniyor ki sevgili okurlar.. Kuran’ın Türkçe mealini okumadığımız için bilmiyoruz. Rabbimizden korkuyoruz. Korku dolu değil, çok sevilecek bir Allah var!
Duamızı kabul edeceğini peşinen söylediğine göre, o halde bizler de güne dua ile başlayalım. Uyanır uyanmaz “Rabbim işlerimi kolay ve mübarek eyle”, Peygamber Efendimizin dediği gibi “beni nefsimle baş başa bırakma” diye dua edelim. Bir süre sonra işi gücü bırakıp, Rabbim seni daha çok sevmek, sana daha yakın olmak istiyorum, senin için ne yapabilirim diye kafa yormaya başlıyorsunuz. Seninle muhabbetimi nasıl artırabilirim, seni kullarına anlatmak istiyorum, benden konuşan sen ol diyorsunuz ve TEVHİDİ insanlara anlatmak istiyorsunuz. Aynı Peygamber Efendimizde olduğu gibi.. Çok sorduk Rabbimize, dua ettirildi “Rabbim seni daha güzel nasıl anabilirim, seni nasıl zikredeyim?” diye. Cevap ise yine Rabbimizden geldi: Üveys Veysel Karane Zikri. Allah’ı, Allah’ın istediği şekilde anmanın en güzel yoludur. Lütfen bu çağrıya kulak verin. Önce dua ile başlayın siz de. Bakalım nasıl cevap verecek Rabbimiz. Yaşayın ve görün!
Üveys Veysel Karane zikrinin yapılışını merak edenler için adresi yazıyorum: www.veyselkarane.com
YAZARLAR
Yayınlanma: 18 Kasım 2022 - 08:52
Güne dua ile başlayın
“Dua edin, duanıza icabet edeyim” diyen Allah’ın sizi duymadığını mı sanıyorsunuz? Başınız mı sıkıştı, derdiniz mi var, elimden bir şey gelmiyor deyip kendinizi çaresiz mi hissediyorsunuz? Amansız bir
YAZARLAR
18 Kasım 2022 - 08:52
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir