Son kitabı “Adı Zeynep” kitabında Türkiye’deki kadına şiddeti ve kadın cinayetlerini ele alan Çanakkaleli gazeteci ve yazar Muhammed Yavaş, ‘’Kadınların gülüşleri soluyor, hayatlar kopartılıyor, kadınlar göz göre göre öldürülüyor, harekete geçmek için hala ne bekleniyor’’ dedi.
Yavaş konuyla ilgili açıklamasında, üzerinde öldürülen kadınların yer aldığı kıyafetini gösterirken, “Kıyafetimin ön yüzünde yer alan her bir kadın hayatta olabilirdi. Özgecan Aslan'ı mesela hayalini kurduğu mesleği yaparken, psikolog olarak tanıyabilirdik, Ceren Damar hocayı öğretmenliği ile Aylin Sözer hocayı katıldığı bir TV programı ile bilebilirdik. Ayşe Tuba Aslan’ı kendisine şiddet göstermiş kocasını şikayetleri sonucu içeri attırmış kahraman bir kadın olarak tanıyabilirdik, Ceren Özdemir yetenekli biriydi ve kardeşimizi sahnede balerin olarak izleyebilirdik, Fatma Şengül annemiz kızı Açelya’nın düğününde eğlenebilirdi, Pınar Gültekin arkadaşlarıyla vakit geçirebilirdi, Aleyna Çakır, Şule Çet farklı hayatlarla karşımıza çıkabilirdi, hiçbirisi gerçekleşmedi ve hala ölmeye devam ediyor kadınlar, 15 günde 16 kadın öldü sadece Şubat ayında. Artık 'kınamaktan' ziyade bir şey yapılması, yüksek sesle bağırılması, gerçekten gereğinin yapılması, masaya yumruk vurulması, gündemin kadına şiddet olduğu toplantıların yapılması gerekmiyor mu sizce de’’ dedi.
Sözlerine devam eden ve çözümün İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması olduğunu dile getiren Yazar Yavaş, ‘’Çözüm belli aslında, çözüm ısrarla gözlerin kör olduğu, görülmeyen kadınları, mağduru koruyan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 yasası. Uygulanmasını istenmeyen, hakkında çeşitli spekülatif algı operasyonları yapılan ve iftiralar atılan bu yasa etkin bir şekilde uygulansın. ‘6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ kadının güvencesidir. Çünkü amacı kadınları her türlü şiddetten korumaktır, kadına yönelik şiddetle ve aile içi şiddetle mücadele etmek, şiddeti önleyerek kovuşturmaktır. Sözleşme kadına yönelik her türlü ayrımcılığı kaldırır, gerçek anlamda kadın ve erkek eşitliği ile toplumsal cinsiyet eşitliğini tahsis ederek şiddet mağdurlarını her şartta destekler. Kanun, tüm kurum ve kuruluşlar arasında iş birliği amacıyla koordinasyon sağlar. Sözleşme uygulanırsa eğer failin; namus, bekaret, tahrik, kültür, gelenek, görenek, din, yan battı çamura battı savunmaları dinlenemez ve mahkemelerde esas alınamaz, dolayısıyla bu tarz suçlarda hafifletici sebep olmaz. Sözleşmeye göre fiziksel şiddet, evli bile olunsa tecavüz dahil cinsel şiddet, zorla evlilik, ısrarlı takip, cinsel şiddet, zorla kürtaj ve tüm bunlara yardım yataklık suçtur. Sözleşmenin uygulanmasını istemeyenler sanıyorum bunları rahatça yapmak istedikleri için istemiyorlar ama bu maddelerde insanı rahatsız eden ne vardır, neden bu sözleşme istenmez sormak istiyorum’’ dedi.
YAŞAM
Yayınlanma: 18 Şubat 2021 - 18:30
"Harekete geçmek için hala ne bekleniyor?"
Son kitabı “Adı Zeynep” kitabında Türkiye’deki kadına şiddeti ve kadın cinayetlerini ele alan Çanakkaleli gazeteci ve yazar Muhammed Yavaş, ‘’Kadınların gülüşleri soluyor, hayatlar kopartılıyor, kadın
YAŞAM
18 Şubat 2021 - 18:30
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir