Eğitim seviyesi en yüksek ülke sıralamasında 63 ülke arasında 41. Türkiye' dir.
Eğitim bireyi, içinde bulunduğu topluma, doğaya ve kültüre katkı sunması için hazırlamaktadır.
Köy Enstitüleri bu bağlamda Cumhuriyet Devrimi anlayışına uygun, onun felsefesi, ekonomik ve düşünsel kaynaklarını yaratacak bir eğitim anlayışıyla kurulmuştu. Sorgulayan kendi hakkını arayan özgür düşüncelere sahip olan bireyler yetiştirmeyi amaçlayan bir projeydi. Köy Enstitüleri eğitim programlarında kültür derslerinin yanında, tarım ve teknik dersler de veriliyordu. Sadece okuma-yazma öğreten pasif bir insan değil, Cumhuriyet’in ve inkılabın adamı olarak köyde önder olma vasfında, köy yaşamında üreten bir öğretmen yetiştiriliyordu.
Günümüzde ise her alanda donanımlı eğitilen çocuklar yerine, çocuk gelinler, çocuk imamlar, çocuk işçilerle dünya liderliğine doğru gidiyoruz.
5 kişinin camiye gittiği köyde 2 cami, 2 imam, 2 müezzin var. 20 kişinin okula gittiği köy okulunda öğretmen yok. Çocuklarımızın geleceğini ellerimizle inşa etmek yerine onları büyük bir yıkımın içinde terk ediyoruz. Ülkenin şuan okuyan, üreten ve bilimsel düşünebilen gençlere ihtiyacı var. Ama uyguladığımız eğitim sistemi sorgulamak, araştırmak yerine ezbere yönlendirmektedir. Bireyleri sadece para kazanmak için bir meslek sahibi yapmak yerine onları hayatın her alanındaki sorunlara karşı donanımlı bir şekilde eğitmeliyiz. Eğitimin sürekli devam ediyor.
Dünya' da kitap okumaya ayırdığı vakitle Türkiye 18. sırasında bulunuyor. Yapılan araştırmalar sonucu, düzenli olarak kitap okuyan insanların beyinlerinde yeni nöronlar oluşmaya başlıyor. Kitap okumaya başladığımız ilk on dakika da etkisini görmeye başlıyoruz. Ne kadar çok ve düzenli olarak kitap okursak o kadar zeki ve eşsiz bir birey olarak kendimizi hayata hazırlamış oluyoruz. Birbirimizi içten duymaya başladığımızda yaşayabileceğimiz kişisel ve toplumsal değişim daha samimi bir yarın vadediyor. Kuracağımız empatinin sonucun da daha iyimser insanlar olacağız.
"Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın. ” (Şems-i Tebrizi)
Adıyaman' da 8 yıl önce 16 yaşında evlendirildiği için bunalıma giren kızın intiharından sonra ağabeyi de intihar etti. Ağabey kız kardeşinin ölümünü kabullenememiş.
Yunus Gezer 25 yaşında hayatından vazgeçti. Sebebi yaşadığı derin sevgisizlik ve mutsuzluk.
Çok ilginç bir ülkede yaşıyoruz.
Alkol benzinden daha pahalı,
insan paradan daha değersiz ve pizza ambulanstan daha önce geliyor...
Gazeteci yazar Kadri Gürsel' in kitabından alıntı paylaşmak istiyorum. "2010'lu yıllarda güç kazanan anti-entelektüalizmin, en küstah, en cüretkar ifadesi, insanların hayatlarında hiç kitap okumamış olduklarını hiç sıkılmadan söyleyebilmeleri, hatta bu tarifsiz eksikliği bir itiraf olmaktan çıkarıp gizli bir övünç vesilesi haline getirebilmeleridir. Hiç kitap okumadıkları bilindiğinde, başkalarının gözündeki başarılarının daha da büyüyeceğini sandıklarını düşünürüm. "
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü Kutlu Olsun...
İyi haftalar.
YAZARLAR
Yayınlanma: 10 Ocak 2022 - 09:04
Hukukçuyu Milli Eğitim Bakanı yapan sistem, doktoru da belediye başkanı seçebilir
Eğitim seviyesi en yüksek ülke sıralamasında 63 ülke arasında 41
YAZARLAR
10 Ocak 2022 - 09:04
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir