Yapılan basın açıklamasına Kazdağları Ekoloji Platformu ve İliç Doğa ve Çevre Platformu sözcüsü: Füsun Kaya ve İDA Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgün açıklamalarda bulundu. Basın açıklamasına, KESK- Eğitim Sen Başkanı Sinan Danacı, Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, CHP Çanakkale Belediye Başkan Adayı Muharrem Erkek, CHP Çanakkale İl Başkanı Levent Gürbüz ve CHP Çanakkale Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun katılım sağladı.
Kazdağları Ekoloji Platformu sözcüsü Füsun Kayra açıklamasında; ‘’Ekoloji Topluluklarının o kadar belirttiklerine rağmen, onlarca açılan davalara karşın aslında beklediğimiz bir kaza gerçekleşti. Gerçekleşen Maden faciasında göçük oluştu ve oluşan göçüğün altında konteynerler kaldı, resmi olarak belirtilen rakamlara göre 9 işçi göçük altında kaldığı ve ulaşılamadığı bilgisi verildi. Lakin bize göre sayıda artışlar olabilir. Bütün amacımız, vahşi madenciliğin siyanür ile işlenen madenciliğe karşı büyük mücadeleler veriyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Yapılan basın açıklamasında;‘’Erzincan İliç’te göçük altında kalan işçi kardeşlerimizden umutlu haberler bekliyoruz. Doğaya İnsana, Topluma geri dönülmez zararlar veren, bedel ödeten, kaynakları kurutan yok eden vahşi madenciliğin katliam yaratan sonuçlarından biri ne yazık ki 13 Şubat 2024 günü ABD menşeli SSR Minning ve Lidya Madencilik olan, Anagold Firması tarafından İşletilen Erzincan İliç Çöpler Altın madeninde yaşandı.
14 yıldır doğayı cehenneme çeviren, yüzey ve yeraltı sularını atıklarını püskürterek atmosferi dahi kirleten bu işletmenin vukuatı ne ilktir ne de son olacaktır.
Olay, Yetkili Çevrelerce dillendirildiği gibi ne doğal afet, ne kaza ne de doğal bir toprak kaymasıdır. Yıllardır tüm uyarılarımıza rağmen, göz göre göre geliyorum diyen kurbanı doğa ve insan olan bir katliamdır. Yöre halkından Sedat Cezayirlioğlu’ nun Hukukçuların, doğa savunucularının, çevre örgütlerinin sesine ve çığlığına kulak verilmemiştir.
İliç’te 14 yıldır, dağlar patlatılarak çıkarılan cevherler un ufak edilip üst üste yığılmış siyanürle fıskıyelenip yüzlerce metre yükseklikte oluşturulan milyonlarca ton ağırlıktaki çamur dağı patlamış, çalışan işçileri de içine alarak engel tanımaz bir güçle vadiden aşağı Fırat’a doğru sel olup akmıştır. Yağışlı hava ile birlikte kirlilik çok daha genişleyerek yayılacaktır.
Daha önce de siyanür havuzlarının patlaması ve siyanürlü atıkların Fırat Nehrine karışması ile gündeme gelmiş olan İliç’te ne yazık ki beklenen gerçekleşti.
Yaşanan olay asla bir doğal afet veya kaza değildir. Doymak bilmez kar hırsı ile işletme çıkarlarına izin veren, göz yuman dolaylı sorumlularında içinde bulunduğu bir cinayettir. Ülkemizde halen işletilmekte olan tüm metalik maden sahaları aynı riski taşımaktadır.
Yıllardır Çanakkale’de, Kaz Dağlarında ülkenin her coğrafyasında metalik maden işletmeciliğine karşı yürütmekte olduğumuz mücadelenin önemi haklılığı ve gerekliliği anlaşılmıştır. Ülkemizde yerel seçimler öncesi siyasetin şirket çıkarları ile ilişkisi kamuoyu iyi sorgulanmalıdır.
Özellikle şirket- siyaset ilişkisi yaşadığımız coğrafyada kamu adına rahatsız edici boyuttadır. Siyasetin popülist yaklaşımlarının, şirketlerin açılış kurdelalarını kesmenin toplumsal maliyetini halk ödemektedir. Çevresine ölüm saçan tüm bu işletmeler kapatılmalıdır” ifadeleri yer aldı.
İDA Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgül; ‘’İliç’te göçük altında kalan işçi kardeşlerimizden umutlu haberler bekliyoruz. Doğaya, topluma ve insana geri dönülmez zararlar veren, bedel ödeten, kaynakları kurutan ve yok eden madenciliğin sonuçlarını görüyoruz” dedi.
İLKİM ERGENE ÇALIK
