Asgari ücret 2500 lira olabilir..bu mümkün, keşke olsa ama üç taraf da fedakarlık yaparak..
Nasıl mı..
İşveren zam yapsın..
İşçi kanırtmasın..
Devletimiz de primlerden biraz kırpsın ve asgari ücretlinin cebine daha güzel bir ücret girsin..
Asgari ücretliden asgari düzeyde pirim alınırsa pekala bu mümkün olabilir..
Devlet bir anlamda şirketleri, iş sahibi insanları ve çalışanları bu ekonomik dar boğazda fonlamış olur.
Aksi halde belirlenecek olan asgari ücret yine kimseyi memnun etmeyecek..
Biraz yüksek zam verilse işveren ağlayacak..
Az olsa çalışanlar ağlayacak..
O zaman fedakarlık devlete düşüyor..
Şirketlerin kazançları çalışanlarına ciddi maaşlar vermeye yetecek kadar iyi değil. O nedenle kıt kanaat geçimini sağlayan şirketler, çalışanlarına karınca kararınca asgari ücret vermeye çalışıyor.
Çoğu firma bunu zamanında veremiyor. Bununla da yetinmiyor ücretsiz izne çıkarıyor. İşçi çıkarıyor.
Ne yazık ki; geldiğimiz nokta bu. Hiç kimse önünü göremiyor ve gelecek umutları heyecan vermiyor.
Benim önerim devlet asgari ücretlinin priminin üçte ikisini çalışana versin.
Bütün ekonomistler aynı şeyi söylüyor..
Yerel seçimler bittikten sonra sıkıntının boyutları büyüyecek. Tıkanma aşılamaz boyutlara gelecek ve ekonomi daha da düğümlenecek..
Bu kadar karamsar olmaya gerek yok..
Herkes kendi gerçekliği içinde kendi trajedisini yaşayacak ve önüne çıkan sorunların aşılmasında çözüm üretme kapılarında delik arayacak..
Ne demek bu ?
Çıkış yolu ararken bir şeyleri de yapmak için kolları sıvayacağız ve mutlaka tasarruf edeceğiz. Bunu küçülerek ve bir takım ihtiyaçlarımızı erteleyerek (zaten erteleyebiliyorsak o ihtiyaç olmaktan çıkmıştır) yapacağız..radikal kararlar almak için cesur olacağız..
Şimdi bir Türkiye gerçeğine bakalım..
İnşaat sektörü çok feci bir hastalığa yakalandı. Acilden giriş yaptı; önümüzdeki bir kaç ay içinde yoğun bakıma alınacak..
Bütün sektörler zincirleme bu hastalıktan etkilenecek..
Bu ülkemizin sıkıntısı ama Çanakkale’nin de inşaat gerçeği ile birlikte bir sektörde daha sıkıntı yaşaması muhtemel..
Hizmet sektörü..
Şöyle etrafına bir bak ne görüyorsun..
Her yer yeme içme mekanı değil mi. Özellikle de hafta sonu kimsi evine kahvaltı yapmıyor. Önce kahvaltı gerçeğini askıya alacağız, ardından dışarıda yeme içmeyi soğutacağız..
Bunun neticesinde yeme içme sektörü de yavaş yavaş pasif duruma gelecek..
Bütün bu gelişmeler öncelikli olarak para hareketlerini etkileyecek. Ardından işsizlik gelecek, daha ilerisi kapıya kilit vurmak olacak..
Umalım da bunlar olmasın..
Umalım da kimse yerini kaybetmesin, kimse yeni bir iş için kaygı duymasın, herkes evine ekmek götürebilsin, yarınlarına güvenle, umutla bakabilsin..
Seyyar arabasında simit satan yaşasın..
Piyango biletini bildiğin, sokaktaki bayiden al..
Onları yaşatmak bizim görevimiz, boynumuzun borcu..
Lami cimi yok, birbirimize destek olacağız.
YAZARLAR
Yayınlanma: 12 Aralık 2018 - 13:49
İlker Yuttaş yazdı.. Asgari ücret 2500 lira olsun..
Asgari ücret 2500 lira olabilir
YAZARLAR
12 Aralık 2018 - 13:49
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir