Baudrillard'ınsimülakrası, Plank'ın sabiti varken, birileri mühendislik yapıp yaşam alanımızı sınırlamışken, kendimizi küçük kaygılarımızdan yaptığımız sandıklara kilitleyip görece özgürlüğümüzün canına okuduğumuz yetmiyormuş gibi bir de şu kıran illetinin musallat olduğu şu günlerde hayatımız bir simülasyondan ibaret diyenlere ne denilebilir ki? Ama hep de ense karartmak olmaz ki. Güzellikleri de görmeli.
Ağustosun ikinci yarısında incir mevsimi başlar. Ve eylülde inen ilk yağmurlarla ağzını şöyle bir açar incir. Tohumlarını dökmek için. Tabi böylece içine hücum eden küçük sineklerin yuvası olmaktan da kurtulamaz. Yani eylülde yağan yağmurlarla incirin tadı kaçar.
******
Bazen elimde oğlak derisinden bir tulum olsa ve bana karşı çıkan tüm rüzgarları doldursam içine de pupa yelken koyulsam yollara. Acaba şimdiye kadar bal arısı titizliğiyle oluşturduğum peteğimdeki eksiklikleri daha iyi görebilir miyim?
******
Giyinmek için uygun mevsim kollayan ablamız valizindeki mevsimlik esvaplarını ideolojik rüzgarlara göre istiflerken, her defasında başka yönden esecek yeni ideolojik rüzgarlara göre giyinmeye üşendiğinden yeni bir rüzgar esmese de gene giy çıkar işi olmasa diye düşünüyor.
******
Sabah erken saatlerde küpelerini çıkarıp hazırlayan, saçlarını revaçta bir tarz olan köpek kuyruğu modeline çeviren, ayaklarını içine sokarken zorlandığı daracık eşofmanı giyen genç adam çılgın ve sistem karşıtı bir edayla çıktı evden. Her an sosyal medyada yayınlayacak bir fotoğraf çekmeye de hazırdı. Nereye mi gidiyordu. K.P.S.S' ye. Kazanırsa ne mi olacak? Devlet memuru elbette. Şimdiki sistem karşıtlığı da sınavı kazanıp göreve atanıncaya kadar. Dahası önceki kendi gibilere de tavır koyacak. İdeolojik rüzgar için de artık bir ara kıyafet almaya gider.
******
Esnaf ve sanatkarlar odasına kayıt olup aidat ödeyebilmesi için, lokantacılar odasına kaydı yapılıp ruhsatı verilen ressam, atölyesini açıp çizimlerine başladığında aklının koridorlarındaki renklerde Edith Piaf'dannon je ne regrette çalıyordu.
******
Market sahibi, keten örtü üzerine samanlar serpiştirdiği sepete koyduğu fenni yumurtaları organik yaftasıyla satabilmek için marketin adını da organik .... koymuştu. ‘İşte bu' diye geçirdi içinden. Vizyon dediğin böyle olur. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
İncirler diyordum yeni olgunlaşırken, sütü üzerindeyken kabuğunu soyduğunuzda hiç kokladınız mı? Muhteşemdir. Çocukluğumda ağacın ilk olgunlaşan meyvelerini gün gün takip eder, ailemin her ferdi için bir tane koparırdım. Benim köyümde yılın ilk meyvesini yerken hangisi olursa olsun”Siftahı bizden bereketi Allah'tan" demek adettendir. Şu zamanda her meyve hemen her mevsim bulunabildiğinden bu deyimin bir anlamı kalmadığı gibi, bu ritüelin hissettirdiğini anlatmak da zor.
Akşam saatlerinde bir biri ardına denize açılan direkli, vinçli, calaskallı, arkasında teknesi ile, rengarenk ağlarını üstüne yığmış balıkçı gemilerini bu yıl ilk gördüğümüzden beri yaklaşık on gün geçti. Balık avı mevsimi başladı. Rast gele diyelim. Bence monoteist inançlarda incir ve zeytinin yanına balık da yazılmalı. Doyurduğu onca insana sunduğu o kadar bolluk ve berekete bakılınca... Mevsiminde balık gibisi olmaz. Tabi bize de “siftahı bizden, bereketi Allahtan” demek düşer.
YAZARLAR
Yayınlanma: 12 Eylül 2020 - 10:00
İncir mevsimi
Baudrillard'ınsimülakrası, Plank'ın sabiti varken, birileri mühendislik yapıp yaşam alanımızı sınırlamışken, kendimizi küçük kaygılarımızdan yaptığımız sandıklara kilitleyip görece özgürlüğümüzün canı
YAZARLAR
12 Eylül 2020 - 10:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir