Ara sokaklardan, bazen yokuşlardan, kimi zaman düzlüklerden geçip hamama ulaştı Raif Efendi. Varana kadar tam üç kere oturup dinlendi. ‘’Çekmez oldu bu bacak artık beni,’’ diye söylendi. Rutubet ve sabun kokusunun birbirine karıştığı, kimin ne zaman döşediğini kimsenin bilmediği renkleri turuncuyla kahverengi arasında ahenkle dans eden mermerleri olan bu hamam Raif Efendinin ilk gençliğini, orta yaşlarını ve nihayet şu son günlerini de tıpkı kurnadan akan sular gibi alıp götürmüştü.
Hamamcılık önceden kazancı yüksek bir iş olsa da hiçbir zaman itibarlı bir iş olamamıştı Raif Efendi için. ‘’Gecesi belli değil, gündüzü belli değil. Kimisi paklanmak için gelir, kimisi ayılmak için,’’ der bu durumdan muzdarip oluşunu o da dile getirirdi. Çok para kazanmasına kazandı bunu inkâr etmezdi lakin bu çalışma düzeniyle ne bir yuva kurabilmiş, ne çoluk çocuğa karışabilmişti. İlçede askerin çok olduğu zaman hafta sonu parayı poşetle evine götürür, anacığına verirdi. O zamanlar yanında üç adam çalıştıran Raif Efendi kasada oturur pek keyifli para sayardı. Askeriye ilçeden taşındıktan sonra hafta sonları artık hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Daha ilk haftadan hâsılatın eridiğini gören anası ‘’Yaşın geçmeden bırak bu işleri Raif,’’ diye söylenmeye başladı. Dinlemedi Raif Efendi.
Artık kendi geçindirmeye anca gücü yeten Raif Efendi üç adamını da işten çıkardı. Şimdi hem hamamı her an hazır tutmak için külhana bakıyor, hem temizliği yapıyor hem de tellaklık ediyordu. Banyo kazanlarının yerine yavaş yavaş tüplü şofbenlerin geçmesiyle Raif Efendi’nin işleri iyice içinden çıkılmaz hal aldı. Millet evvela kazanı yakmaya üşenir hamam gelirdi. Şimdi tüpü bağladığı şofbene çıt çıt basıyor, evi hamam gibi oluyor. Ne gerek vardı ki hamama… O sene bir de anacığı vefat etti.
Bir vakit gençler merak saldı akşamları hamama, başta sadece gırgır şamata yaptılar. Sonraları meyve, çerez, gazoz getirmeye başladılar. Bunlara göz yuman Raif Efendi bir akşam siyah poşetleri görünce kendinden geçti. Eline geçirdiği sopayla hepsini önüne kattı. Peştamallarını tutmaya çalışan gençler önde Raif Efendi arkada epey koşturdular. İki gece bekçisi durdurmasa daha da koşacaklardı.
Raif Efendi âlemcilere de müsaade etmeyince onlar da gelip gitmez oldular. Gelen müşteriden aldığı para neredeyse günlük yaktığı oduna kömüre denk gelir oldu. Yine de vazgeçmedi. Her gün aynı vakitte geldi külhanı körükledi, etrafı temizledi, peştamalları havluları yıkadı kuruttu.
Söylene söylene hamama yaklaşmıştı ki Zabıta Ömer’i kapıda gezinirken gördü. Biraz hoş beşten sonra Ömer ‘’Başkan seni rica etti Raif amca, müsait olunca bir uğrasın,’’ dedi, seğirtti. Raif Efendi de peşi sıra yürüdü. Belediyeye varana kadar iki kere daha oturup dinlendi. Belediyeye varıp başkanın kapısını çaldı, içeri girdi. Başkan ‘’Ooo Raif amca ne iyi ettin de geldin, böyle ayağımıza çağırmış gibi olduysak kusurumuza bakma olur mu? Sen benim çocukluğumdan beri hürmet ettiğim hem benim, hem ilçemiz için sembol bir esnafsın,’’ diyerek tatlı tatlı konuşmaya giriverdi. Raif Efendi dinledi, dinledi, dinledi… Başkan nihayet ağzındaki baklayı çıkardı. ‘’Raif amcacığım sen bizim için çok kıymetlisin, yalnız senin hamam tam çarşının göbeğinde. Kazanlarının ocağı da kömürlü. Esnaf arkadaşların artık her gün belediyeye şikâyete gelir oldu. İsten, kokudan duramaz olmuşlar,’’ dedi. Raif Efendi ‘’Ee Reis Bey?’’ dedi. Başkan ‘’Eesi, ya bu kazanlarını yeni bir sisteme geçirip bu isi, dumanı keseceksin ya da hamamı kapatacağız,’’ diye sözünü bitirdi. Raif Efendi ‘’Bir daha de bakayım,’’ deyip yerinden kalktı. Başkan ‘’Hamamı kapatacağız Raif Amca,’’ diyerek son cümlesini yineledi. Elleri titremeye başlayan, bacağının ağrısı ta kalçasına kadar vuran Raif Efendi ‘’Ulan,’’ dedi ‘’Affedersiniz Reis bey, sen kim olacaksın da benim gençliğimi, ihtiyarlığımı uğruna mermer taşları gibi aşındırdığım hamamı kapatacaksın ha,’’ dedi, duraksadı. ‘’Sizi peştamallarla sokak sokak kovaladığım günler bacaklarınızı kırsaymışım da şimdi karşımda dikilemeseymişsin,’’ dedi, durakladı. ‘’O hamamın yanından yöresinden bir adamın geçsin yarım bıraktığım işi tamam etmezsem…’’ dedi, olduğu yere yığıldı.
Raif Efendi sonra kalkamadı…
Hamam bir daha açılamadı…
Bir daha is olmadı…
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla…
YAZARLAR
Yayınlanma: 25 Mayıs 2023 - 08:00
İs Dediğin Nedir Ki?
Ara sokaklardan, bazen yokuşlardan, kimi zaman düzlüklerden geçip hamama ulaştı Raif Efendi
YAZARLAR
25 Mayıs 2023 - 08:00
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir