Iskaladıklarımız

Siz ne istersiniz? Hayatı yaşamak, mutlu olmak istemez misiniz? Anlam aramak, bulmak, bazen bulamamak, hayatın tam manasıyla içinde olup yaşamak...Ne demiş Can Yücel: ‘Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.’ Bana sorarsanız tüm yaşamımın siyaset olmasını istemem. Hırsızlıkları, yolsuzlukları, riyakarlıkları, hileleri, rüşvetleri bilmek istemem. Bilmek isterim de bütün bunlarla yaşamak, hayatımın parçası yapmak istemem. Neden isteyeyim ki? Benim doğamda sevgi var, anlayış, rekabet de var elbet. Ama aptal yerine konmak yok. En baştan beri kurulmuş bu sistemin bizim yaşamımızı etkilediğini gayet tabi biliyorum. Tüm bunlara mahal veren şeylerin, bizlerin küçük çıkarlara tamah etmemizin sonucu olduğunu da... Hayatta yer edinmenin, itibar edinmenin, var olmanın çok daha erdemli yolları da var. Tüm bunları umursamazsınız, bu da bir şeydir. Bilimsel olmayan siyaset konuşmak, ortak bir konu bulup dedikodu yapmak gibi. Bazen yaptığımız söylediğimiz tüm şeylerin sebebinin ötekiyle mutabakat kurma gayesinden olduğunu düşünüyorum. Hafta sonu maçını sırf öğretmenler odasında konuşabilecek bir şeyi olsun diye izleyen öğretmenler gibi mesela. “Her şeyin gündem, aktüalite, siyaset olduğu bir toplum güdük kalır” diye Enis Batur mu demişti? Halkın gazını almak ve oyalamak için gladyatör dövüşleri düzenleyen Roma imparatorunun yaptığı şeyle, suni, yaratılan gündem aynı şeye benziyor. Tüm bir yaşam bundan ibaret olamaz.

Bazen size yol veren bir şoföre başınızla teşekkür edersiniz, haksızlık edilen birine hiç üstünüze vazife değilken arka çıkarsınız, markette çalınan arabesk müziğe şakayla müdahale edersiniz, bayır yukarı çıkarken zorlanan ihtiyar hurdacının arabasını itersiniz, biri yeni iş yeri açmıştır katkı olsun diye alış veriş yapmaya ona gidersiniz, kirlenen denizle pahalanan balık fiyatlarına şikayet eden balıkçılara üzülürsünüz, bazen küçük bir kız çocuğu gelir, zekasını sevecenliğini görünce içinizden ağlamak gelir. Yani demem o ki hayatta çok güzel ve ıskaladığımız umut veren şeyler var. Tüm yaşam siyaset ve gündem olabilir mi? Umarım olmaz. Yıllar yılı güdük kalan sığ bir toplumun fertleri olduğumuz yeter. Sonra ilk fırsatında ülkeyi terk etmek isteyen yeni nesle karşı bir söz hakkımız olur mu? Tabi ki olmaz. Güzel hasletleri, yanımızdan akıp giden hayatın tılsımını ıskalamayın. Hoşça kalın.