İki adam köy meydanındaki kahvehanenin önünde oturmuş çaylarını yudumluyorlardı. Piçav Ali: Şu adam da iyice zayıfladı. Hiç bakmıyor kendine, yediği içtiği neki... dedi. Zayıf adam yanlarına yaklaşınca hal hatır sordular birbirlerine. Piçav Ali: Maşallahın var. Çok iyisin dedi. Piçav Ali’nin yanında oturan usta Mehmet, onun dedikleriyle ilgilenmiyor, bir iş çıkar diye geleni gideni kolluyor, günlük yevmiyesini çıkarıp, evine rızık götürebilmenin hayalini kuruyordu. Piçav Ali: Şu muhtar da iş bilmez herifin teki. Ben muhtar olacaktım da millet görecekti.
Kendi kardeşini kast ederek: Bizim deyyus Rıza ile birlik olup her türlü haltı yiyorlar ikisinin de boyu devrilsin dedi.
Kahve meydanındaki büyük çınar ağacının altına oturmuş üç beş ihtiyar namaz vaktini beklerken oradan buradan konuşuyorlardı. Yaklaşan seçim için imama danışıp, fikir alıyorlardı. Geçen yıl köyün her yanı, bütün sokakları kaldırım taşla döşendiğinden pek bir tertipli düzenli görünüyordu ortalık. Yaşlılardan biri: Pek güzel oldu buralar, dışardan gelen giden olunca yüzümüz ağarıyor dedi. Muhtarın dünürü olan Hindi Muharrem’di bu. Amacı içten içe dünürünü övmekti. Etrafta uçuşan çınar yaprakları sarının değişik tonlarını kaldırım taşlarının üstüne gelişi güzel serpiştirip son bahar resmi çiziyordu sanki. Piçav Ali: Bak şu genci gördün mü? Hali vakti yerinde olduğu besbelli, kılık kıyafeti düzgün, elinde de iş çantası, herkese çay ısmarladı. Sahi senin oğlan ne yaptı bir şeyler becerebildi mi? Diye sordu Mehmet ustaya. Geçinip gidiyor işte dedi Usta Mehmet. İşlerinin iyi olduğunu söylüyor. Bize de hiç zararı yok. Arada bizi ziyarete geliyorlar karısıyla. O vefakardır. Öteki kardeşleri gibi değildir. Onlar işleri bitince bir daha uğramaz oldular. Biz ölünce gelirler artık. Tarlaları üleşmeğe. Senin oğlanlarda iş yok dedi Piçav Ali. Bak şu oğlana. Hali vakti yerinde. Giyimi kuşamı da dört dörlük. Patron olduğu belli. Senin oğlanlar böyle giyinebilir mi? Rencide olan gariban Mehmet usta: Kılık kıyafetle olsaydı bu işler diyebildi. Bir kaç gün sonra Piçav Ali’nin methettiği genç iş adamının işlerini batırdığı, herkese borcu olduğu, bir sürü kişiyi de dolandırdığı duyuldu. Mehmet usta; “Ya, bak gördün mü? Giyim kuşamıyla göz boyuyormuş hergele" diye söylendi kendi kendine. Az sonra derinden bir sala duyuldu. Hay Allah kim acaba! Allah taksiratını affetsin dedi Mehmet usta. İmam salanın ardından cenazeyi ilan etti. “Piçav Ali lakaplı Ali Metin hakkın rahmetine kavuşmuştur. Allah rahmet eyleye”.
YAZARLAR
Yayınlanma: 27 Mart 2021 - 09:30
Kahve önü sohbeti
İki adam köy meydanındaki kahvehanenin önünde oturmuş çaylarını yudumluyorlardı
YAZARLAR
27 Mart 2021 - 09:30
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir